Osmanlı coğrafyasında divan sahibi pek çok aziz yetişmiş. Üç bine yakın Osmanlı Türkçesi divanı olduğu söyleniyor. Bunlardan birisi de 1760-1848 yılları arasında yaşamış Maraşizade Borlu Ahmed Kuddûsi Hazretleri’ne aittir. Kendisinin müretteb divanı bazı mektupları ile vasiyetnamesi yayınlanmış. Divanında gazel, kaside vb. nazım şeklinde bine yakın manzume mevcut. Büyük arif Bayburtlu Dede Paşa (v.1973) Hazretleri’ne göre, “Kuddûsi Hazretleri Divanında tasavvufun bidayetinden nihayetine kadar her hususa temas ediliyor”.
Fatih M. Şeker hocanın Türk Dikkati kitabında merhum Reşat Ekrem Koçu’dan naklettiği şu cümle de dikkate değer “Zağra civanları beş vakit namazını kaçırmazdı. Gençlerin çıktıkları kahvehanelerde, geceleri Envarü’l Aşıkîn, Kuddûsî, Muhammediye kitapları okunurdu.”
Prof. Dr. Mahmud Erol Kılıç hocamızın Sufi ve Şiir kitabına Serlevha (önsöz) yaptığı “Bana bu kitabı bu manzume yazdırdı” dediği gazelin üç beytini hâlen tazeliğini koruduğu için zevk verir ümidiyle buraya kaydediyoruz.
“Ehl-i hâle ehl-i hâl şi’ri verir zevk u safâ
Ehl-i zâhir sözünü hâl ehli bürhân eylemez
Ehl-i hâlin sözleri haktır ki Hak’tan söyler ol
Ehl-i zâhir sözleri teşvîk-i yârân eylemez
Bî tekellüf söylenen söz âşıka hâlet verir
Külfet ile söylenen işfâ-i atşân eylemez.”
Biz de Prof. Dr. Ahmet Doğan tarafından hazırlanıp Akçağ Yayınevi’nin neşrettiği divandan (ikinci baskı) depresyon huzursuzluk ve endişelerinin arttığı söylenilen zamanımız insanı için hoşa gideceğini ümit ve temenni ettiğimiz bazı beyit ve kıtaları aşağıya naklediyoruz:
“Kapanır ise bir kapı ne kapılar açar Mevlâ
Tevekkül et yeme kaygu işin hoş yapar Mevlâ
Tabibindir senin inan eder her derdine derman
Olur müşkillerin asan kılar zahme timar Mevlâ
Sual et afiyet her dem şikayet etme gelse gam
Emin ol sabir ü ebsem kışı eyler bahar Mevlâ
Tevekkül eyle her işde koma gönlünü teşvîşde
Koyubdur kalb-i dervîşde bu aşkı yâdigâr Mevlâ
Bu nazmı sanma yâbâni çün ol ilhâm-ı Rabbâni
Okuyub pendi tutanı erenlere katar Mevlâ”( S.147)
Hazret bunalan, sıkılan postmodern çağ insanlarına bir ferahlık formülü olarak da şunları söylüyor:
“İşit ey âşık-ı Hak bir hafi sır söyleyim sana
Devam et zikre der isen celîs olsun Hudâ bana
Ana her işini tefviz edip zikre devam eyle
Kifayet eyler ol sana sakın hüzn eyleme asla
Eğer tutar isen sözin bu Kuddûsi günâh-kârın
Olursun tîz vakittde sırra vâkıf ârif ü dâna.” (S.253)
***
“Gelürse bir keder sana tahâretdür gazab sanma
İder İblîs seni iğfal sakın mekrine aldanma
İhanet eylemez mü'min kuluna çünki Mevlâsı
Olur ise eğer cüz'î keder hem ârız usanma
Dayan Kuddûsîyâ Hakka hemîn rahmet recâ eyle
Bu 'ilm ü zühd ü takvaya dahi bu izze dayanma.” (S. 250)
***
Eli yerme sen Yerilir yeren Sevilir seven Döğülür döğen |
Çün eden bulur Öldüren ölür Özü hoş olur Eli hoş gören |
Eli etme zem Deme nâsa kem Seni öğme hem Ele de hasen |
Eli yakmagıl Eli yıkmagıl Eli sıkmagil Sıkılır sıkan |
Ele iyilik et Sözümü işit Yola doğru git Olma yol kesen |
De Kuddûsiya Daim ey Hûdâ Ele ver âla Bana hüsnü zan (s.833) |
***
“Marîz olmayana derman olunmaz
Taleb kılmayana ihsan olunmaz
Meşakkat çekmeyen bulmaz terakki
Belâsız vuslat-ı cânân olunmaz
Muhabbet şahına kul olmayınca
Dü-kevnin mülkine sultân olunmaz
Özünü sanma kim insan olupdur
Kuru dava ile insan olunmaz
Hemân dûr olma Kuddûsî bu aşkdan
Ki aşksız vâsıl-ı Yezdan olunmaz.” (S.217)
Divanın en son manzumesini de aşağıya kaydediyoruz:
“Hakka giden yollar çokdur be-gâyet
Yokdur hisâbına hadd u nihâyet
Tevhîde çalışub iden ri’ayet
Hak katında kadri uludur ulu
Tahsîl-i ma’rifet bununla olur
Âşıklar vuslatı bununla bulur
Her kim ki tevhîde hoş devâm kılur
Mevlânın sevgili kuludur kulu
Yalınız ilmiyle kişi er olamaz
Zikre çalışmayan Allahı bulmaz
Aşk bağında biten çiçekler solmaz
Zâkir ol bağçanın gülüdür gülü
Zikr eyle Kuddûsi sen leyl ü nehâr
Dîvân-ı Kuddûsa tevhîd ile var
Zâkirin gönlünde şöyle bil envâr
Bahr-i ummân gibi doludur dolu.” (S.843)
Kuddûsi Hazretleri’nin divanını Mevlâna Kütüphanesi’nde mahfuz nüshadan (tam metin olarak) ilk defa 1982 yılında Fehmi Kuyumcu yayınlamış ve okunmasına sa’yetmiş olup teberrüken o baskının kapağını da buraya kaydediyor, kendisine rahmet ve mağfiret niyaz ediyoruz.
Arzu Bosnevi