Nur Müellifi Bediüzzaman Said Nursi Günümüza Işık Tutuyor...
Üstadı En İyi Anlatan Eserler, Nurlardır
Dava adamı Üstad Said Nursi'nin özelliklerinin anlatıldığı bir kitap. Üstad özellikle hangi yönleriyle ele alındı eserinizde?
“Dava Adamı”nda, Üstadımız Hazretlerinin fedakarlığını, sadakatini, vefasını, tevekkülünü, cesaretini, kararlılığını, istiğnasını, şefkatini, vakarını, hakkaniyetini, ufkunu anlatmaya çalıştım. Bu, onun şahsında, İslam'ın dava adamı modelinin hasletlerini, günümüz şartlarında bir kez daha ortaya koymak düşüncesinin neticesiydi.
Bu kitabı hazırlarken hangi kaynaklara başvurdunuz?
Temel kaynak, Nur külliyatı idi. Nurları da, Üstadı da en güzel anlatan, yine Nurlardır. Özellikle “Lahikalar”ı değerlendirdim. Hatırat kitaplarından ve yaşayan şahitlerden de istifade ettim.
Bediüzzaman Said Nursi'yi tanımak sizce neden bu kadar önemli?
Arıyı, göçmen kuşu rehbersiz bırakmayan Allah, yolculuğu ebede kadar devam eden insanları rehbersiz, kılavuzsuz bırakmaz. Bu O'nun merhametinden ve hikmetindendir. Her devirde, bir mürşidi, insanların gönlüne gönül, aklına akıl, gözüne göz yapar. Hadisin ifadesiyle, kutsi dairesini, meyveli bir gölgelik gibi kullanır. Bediüzzaman Hazretleri de, günümüz insanının bahtına düşen mürşitlerdendir. İşin zorluğuna göre adam gönderildiğinden, belki de bizim bahtımıza, Altın halkanın en büyüklerinden biri düşmüştür. Öyle bir kerim ele müracaat etmek, doğruyu ve faydalıyı bulmak için zaruridir.
Onun öncülük ettiği bu davanın ana felsefesi nedir?
Bu davanın temel hususiyeti, şefkat ve hikmet üzerine bina edilmiş olmasıdır. Günümüzün zayıf insanının elinden tutabilmek için, dava adamı fevkalade müşfik ve mantıklı olmalıdır. Nurlarda da, Üstadımızın hayatında da, bu esaslar galiptir.
Nur'lar, Bütünüyle Kur'an'a Aittir
Risaleler, Üstad Said Nursi'nin eserleri, bu davanın rehberleri, kılavuzları gibi görünüyor. Kur'an'ı rehber olarak seçmiş olan müslümanların bu eserlere temayülü ne kadar olmalıdır?
Nur'lar, bütünüyle Kur'an'a aittir. Güzelliği de ondan, hakikati de ondandır. Anlattığı her mesele onundur, onun bir davasını izah ve ispat içindir. Kur'an'ın, günümüz insanının aklına, ufkuna ve ihtiyacına verdiği bir derstir. Bu derslerle bir mümin, Kur'an'i bakışı öğrenir, o sarayın kendi asrında açılan sofrasına oturur.
Allah (c.c.), her baharda meyve yarattığı gibi, her devirde mürşit yaratır ve yaratabilir. Kendi devrimizin doktoruna gider gibi, zamanımızın mürşidine gitmek, onun yazdığı Nur'ları okumak zaruridir.
Davayı Günümüzde Aramak Hayal Değil
Bu dava bugünde bazı şahsiyetlerce devam ettiriliyor. Kişilerden sıyrılırsak o davanın bugünkü temsili ve sağlamlığı konusunda neler söylemek istersiniz?
Mürşit, dersini yol haline getirebilen insandır. Hele Üstadımızı gibi bir mürşidin vazifesi, asrının yolunu Kur'an'ın büyük caddesine bağlamak, şehrini onun ışığıyla aydınlatmaktır. Üstadımız hayatta iken, kendi anlayışını talebelerine bütünüyle öğretmeye muvaffak olmuş, ağabeylerimiz ve arkadan gelen altın nesil de bunu aynıyla devam ettirmiştir. Fevkalade sağlam ve güzel bir şekilde temsil edildiğinde şüphe yoktur.
Günümüzde de böyle bir dava adamı aramak, beklemek ya da olmaya çalışmak sizce ütopya mı?
Kesinlikle bir hayal, bir ütopya değil... Öyle olsa, onlara model bir hayat yaşatılmaz, öyle olacak olsa böyle rehberler gönderilmezdi. Nur'un rengine boyanmış insanlar, bugün dünyanın dört bir yanında aynı ciddiyet, samimiyet, vefa ve fedakarlıkla hizmetlerinin başındadırlar.
Kitapta uzun uzun anlatılıyor ancak sizden rica etsek bize Üstad'tan kısaca bahseder misiniz?
Üstadımız “Çekirdek bir hayat yaşamış” bir mürşit ve toprağın emsali ayağı az öptüğü, güneşin emsali başı az okşadığı bir modeldir. Payına, bir kişiyle konuşurken bütün insanlıkla, bir mekanda konuşurken bütün dünyayla konuşmak düştüğünden, her özelliği zirvededir.
Zehra Giray yazdı