Çocuklardan Sorumlu Devlet Bakanı neden olmasın

Melek Çe’nin 'Uykucu Bir Sınıf Başkanımız Var' adlı kitabının hem velileri hem de çocukları mutlu edeceğini düşünüyorum. Meryem Uçar yazdı..

Çocuklardan Sorumlu Devlet Bakanı neden olmasın

Bir okur kitaptan ne bekler? Bu sorunun cevabı kitap seçiminde etkilidir. Bir yetişkinin kendine kitap seçerken beklentileri farklı olsa da bir ebeveynin çocuğu için seçeceği kitaptaki beklentileri benzerdir. Ebeveynin önceliği -çoğunlukla- seçeceği kitabın çocuğuna mutlaka iyi şeyler öğretmesidir. Metnin edebiliği, eğlenceli olması, kitabın görselliği ikinci, belki de üçüncü planda kalır.

Peki kitabı seçen ya da seçtiren bir eğitimciyse... Bu sorunun cevabını henüz ben de tam bilmiyorum. Etrafımdaki ilk ve ortaokul seviyesindeki öğrencilerin okudukları kitaplara bakılırsa ilk planda maddiyatın yani daha açık bir ifadeyle ucuz olmasının geldiğini söylesem ne kadar abartmış olurum acaba!

TÜYAP fuarında bir öğrenci almayı düşündüğü bir kitabı, onayını almak için öğretmenine gösterdiğinde aldığı tepki ağlanacak hâlimizi gösteriyordu. Kitabı tek eliyle karıştırıp “Olmaz, sayfaları sarı (Saman kâğıt olmasını kastediyordu.)” dedi. Öğrenci kitabı yerine koydu ve ben o saman kâğıda basılmış kitabı okuyan biri olarak, çocuğun ve dahi öğretmeninin kaçırdıkları için üzüldüm.

Sen git muhalefet lideri ol”

Sözü çok uzattım. Bir kitaptan bahsedecektim. Uykucu Bir Sınıf Başkanımız Var adlı kitap Melek Çe’nin "Sınıf Öyküleri" adlı setteki 6 kitaptan ilki. Kitabın hem velileri hem de çocukları mutlu edeceğini düşünüyorum. Nitekim çocukların okulda ya da hayatta öğrendikleri bilgiler eğlenceli bir dille anlatılmış. Yaramaz ama aynı zamanda çalışan bir sınıf. Öğrenciler öğretmenlerinin sözlerini dinleseler de bazen yaramazlık yapmaktan da geri durmuyorlar. Öğretmenleri de onlara çok sıkıcı ve ciddi konuları (deprem, dünya liderlerinin ülkemizi ziyareti, yerli malı haftası, matematik... vb.) eğlenceli bir dille anlatıyor.

Kitapta dikkatimi çeken bir bölümü paylaşmak istiyorum. Çocuklar öğretmenleriyle birlikte Meclis’e gitmek için yola çıkıyorlar. Serviste öğretmen çocuklara “Siz başbakan olsaydınız ülkeniz için neler yapardınız?” diye soruyor. Hamza, kıyafet değiştirip her gece sokaklarda dolaşarak insanların neler yaptığını görmek istediğini söylüyor. Dilek, bütün yetimhaneleri dolaşıp çocukların başını okşayacağını; Abdullah, her köye, mahalleye kütüphane yapmak istediğini söylüyor. Birkaç çocuğun daha isteğini yazacağım ama çocuklar yapacaklarını söylerken hepsine laf yetiştiren bir Emel var. Emel’in Abdullah’a cevabı “Kütüphane var ama kimse gitmiyor. Sen iyisi mi insanlara okumayı sevdir.” oluyor. Hasan, bütün yoksullara yardım edeceğini söylediğinde Emel yine “Bunun yerine yoksullara eğitim ve iş imkânı ver, onlar zaten yoksulluktan kurtulur.” diye yapıştırıyor cevabını. Emel bu kadar muhalefet edince Hasan, “Sen git muhalefet lideri ol.” diyor. Çocukların her biri bir bakan oluyor. Öğretmen de onlara seçtikleri bakanlıkların ne iş yaptıklarını öğrenmeleri için ödev veriyor.

Annem beni azarladı sayın Bakanım!”

Son olarak şuna da yer vermek istiyorum. Çocuklardan Dilek, “Neden bizim bir bakanlığımız yok?” diye bir soru ortaya atıyor. Çocukların hayali devreye giriyor. “Çocuklardan Sorumlu Devlet Bakanı”na çocuklar ne yazabilirler? “Babam söz vermişti, sınıfı geçince bisiklet alacaktı; almadı sayın Bakanım!” “Annem beni azarladı sayın Bakanım!”

Harika bir hayal. Çocukların bütün dilek ve şikâyetlerini yazacakları bir bakanlığı, bu kitabı okuyan geleceğin siyaset adamlarından biri yapabilir. Kitabı okuyan çocuklar, kitabın içinde yer alan öğretmenin yaptığı farklı ve eğlenceli etkinliklerden yola çıkarak okullarında da benzeri etkinliklerin yapılmasında öncü olabilirler.

Velhasılı kelam Uğurböceği Yayınları'ndan çıkan Melek Çe’nin Uykucu Bir Sınıf Başkanımız Var adlı kitabı hem eğlenceli hem de eğitici bir kitap. Resimleri de ayrı bir güzel.

Fırsat olursa dizinin diğer kitaplarını da tanıtma düşüncesindeyim.

Meryem Uçar yazdı

YORUM EKLE