Çeşitli yayınevlerinden yeni çıkan kitaplar / Eylül

Her ay başında, sitemize hangi yayınevleri neler göndermişse onları toplu olarak siz okurlarımızla paylaşıyoruz. İşte Eylül-2015 döneminde Dünyabizim'e gelenler...

Çeşitli yayınevlerinden yeni çıkan kitaplar / Eylül

Okurlarımızın bildiği üzere, kurulduğu 2008'den beri sitemiz kültürün tüm alanlarında olduğu gibi yeni çıkan kitapların değerlendirilmesi hususunda da özel haberler, değerlendirme metinleri yayınlıyor. Habercilerimizin özverili çalışmaları, sitemizin yayın dünyasını yakından izlemesine ve gelişmelerden (yeni çıkan kitaplar da dahil) okurlarını haberdar etmesine vesile oluyor.

Özellikle son iki yıldır çeşitli yayınevleri Dünyabizim ofisine yeni çıkan kitaplarını gönderme zahmetinde bulunuyorlar. Kendilerine teşekkür ederiz. Bizler de, yayın ilkelerimize uyan kitapları habercilerimize dağıtıyor, eğer kitabı okuyup da severlerse, haber yapmaya değer görürlerse haberleştirmelerini rica ediyoruz. Şimdiye kadar bu tür yeni çıkan hangi kitaplar değerlendirildi, özel haberler üretildi, hepsine Dünyabizim Ansiklopedisi'nde ilgili kitap/yazar başlığı altında ulaşabilmeniz mümkün: //www.dunyabizim.com/tags

Artık her ay başında, geçen ay içinde sitemize hangi yayınevleri neler göndermişse onları toplu olarak siz okurlarımızla paylaşıyoruz. Elbette her bir kitap için inşallah özel haber/ler de üretmeye/ üretilmesine vesile olmaya devam edeceğiz.

Aşağıda Eylül-2015 döneminde Dünyabizim'e gelen kitapları listeledik. İyi okumalar...

Agah Sırrı Levend, Divan Edebiyatı - Kelimeler ve Remizler, Mazmunlar ve Mefhumlar, Dergah Yayınları.

Agah Sırrı Levend'in Divan Edebiyatı adlı çalışması üniversitelerde yıllarca ders kitabı olarak okutulmuş ve halen okutulmakta olan, ayrıca türünün ilk örneği olması nedeniyle de büyük öneme sahip bir eserdir. Levend, divan edebiyatı algısının menfi olduğu bir dönemde bu kıymetli eseri yazarak divan edebiyatının layıkıyla tanınmasına imkan sağlamıştır.

Klasik Türk edebiyatını tüm kelime, remiz, mazmun ve mefhumlarıyla bir bütün olarak ele alan eser, edebiyatımızın hem kaynaklarını hem de anlaşılma biçimlerini göstermesi açısından bir kılavuz niteliğindedir. Eser, yazıldığı zamandan bugüne yol gösterici özelliğini muhafaza etmiş, biricikliğini korumayı başarmıştır.

Yeni baskısı olmayan ve artık sahaflarda da bulunmayan kitabı yeniden basmanın zamanı çoktan gelmişti. Dergah Yayınları olarak bu klasik eseri yeniden yayımlamanın araştırmacılar ve edebiyat öğrencileri kadar Osmanlı kültür tarihçileri için de faydalı olacağını umuyoruz.

Aydın Taneri, Türk Devlet Geleneği / Dün - Bugün, Bilge Kültür Sanat Yayınları.

"Prof. Dr. Aydın Taneri hazırlamış olduğu bu muhteşem eseriyle, çağımızdaki Türk devletlerinin geçmişten gelen geleneklerine bağlılıkla geleceğine daha sağlam adımlarla ilerleyebileceğini, geleneklerine bağlı bir devletin karşılaştığı problemlerde sorun çözme konusunda çok yerinde ve doğru refleksler gösterebileceğini vurgulamıştır. Geçmişten gelen tecrübelerin izlerini taşıyan geleneklerin, önümüzü aydınlatan kuvvetli bir ışık olduğunu anlatmıştır.”Uğur Ertan

Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi, Amak-ı Hayal, Bilge Kültür Sanat Yayınları

A‘mâk-ı Hayal, yazarın “hakikat” konusunda­ki kanaatini dile getiren ve daha çok “vahdet-i vücûd” fikrinin hâkim olduğu tasavvufî ve ahlâkî bir romandır. Eserdeki olaylar mezarlıktaki bir kulübede yaşayan Aynalı Baba ile Raci arasında geçmektedir. A‘mâk-ı Hayal isimli bu romanda, hakikate susamış bir ruhun, onu aramak için manevî âlemlerde yaptığı seyahatler anlatılmaktadır. Roman kahramanı Raci’nin şahsında felsefenin insanı mutluluğa ulaştırmayacağı anlatılmaya çalışılmaktadır.

Bu eseri yeniden yayımlarken istifadeyi arttırmak için, sadeleştirme yönüne gidilmiştir. Sadeleştirmenin eserin aslının yerine geçmemesi ve eserin orijinalinin unutul­maması, arzu edenlerin eseri aslından okuyabilme­lerini sağlamak için aslı da verilmiştir. Elinizdeki kitap, birincisi sadeleştirilmiş şekli, ikincisi de eserin aslı olmak üzere iki kitaptan meydana gelmektedir. Yayımlandığında geniş ilgi gören eseri yazarın ifadesiyle, “Bu kitabı, hakikat düşüncesi ile dolu olan vicdan­lar, âkıbetle ilgili bahisleri seven insanlar zevkle oku­yabilirler.”

Montessori Destekli Okul Öncesi Minik Damlalar Eğitim Seti, Damla Yayınları.

Erol Ölçer, Hane'lerden Numaralı Ev'lere, Zeytinburnu Belediyesi.

Osman Nuri Ergin’nin 1927 İstanbul’u Bina ve Arazi Cetvelleri isimli çalışmasından esinlenerek başlatılan 918 sayfalık uzun soluklu eser, Erol Ölçer tarafından yayına hazırlandı. “Şehir, Sokak, Hafıza” adlı eserin devamı niteliğinde diyebileceğimiz kitapta, 1927 Nüfus Tahriri dönemindeki 90 mıntıka, 6.800 küsur sokak ve caddede bulunan binalar mahiyet, kat adedi ve yapı türü bakımından sıralanıyor.

Hane’lerden Numaralı Ev’lere adlı eserde, Nüfus Tahriri çalışmaları kapsamında İstanbul’da gerçekleştirilen nümerotaj esnasında, başında “Mektupçu Osman Bey” diye bilinen Osman Nuri Ergin’in bulunduğu, Şehremaneti Nümerotaj Heyeti’nin hazırladığı bina ve arazi istatistik cetvelleri geçmişten günümüze taşınıyor.

Arşiv niteliğindeki eserde ayrıca önemli ekler de yer alıyor: “Tahrir Memurlarına Mahsus Mufassal Talimatname”, 1927 senesi itibarıyla İstanbul hamamları ve karakollarına ait listeler, Mimar Kemaleddin Bey’in “Eski İstanbul ve İmar-ı Belde Belası”, “İmar-ı Belde Fikrinin Yanlış Tatbikinden Mütevellid Tahribat” başlıklı yazıları ile Celal Esad Bey’in “Yarınki İstanbul: İstanbul’u Nasıl İmar Etmeli” yazıları kitapta yer alan eserlerden arasında.

Fatih Oruç, İslam ve Smokinli Putlar (Demokrasi), Misyon Yayınları.

Tağutlar hükmetti.
Bel'âmlar harekete geçti.
Hakla batılı birbirine karıştırdılar.
Bu haktır diyerek, Müslümanların zihinlerine bulandırdılar.
İslâm'ı demokrasi ile bağdaştırdılar. İslâm ile demokrasi arasında bir uyumsuzluk, bir çelişki olmadığını ispata çalıştılar.

İslâmî kanunları/şeriatı, siyasî, sosyal, hukukî, ekonomik ve ahlâkî alanın dışına çıkardılar. Allah ile kulun arasına sıkıştırdılar. Böylece kendilerini Müslüman sanan, namazlarını kılan, bir kısım ibadetlerini de yapan ama Allah'ın şeriatıyla/kanunlarıyla değil de, demokratik kurallara göre yönetilmeyi isteyen bir topluluk oluşturdular. Bel'âmlar, böylece Müslümanların bir kısmını, İslâm adına İslâm'dan uzaklaştırmış oldular. İslâm, İlâhî bir sistemdir. Demokrasi ise beşerî bir sistemdir. Demokrasi, Kelime-i Tevhid'in bir şartı ve gereği olarak, reddedilmesi gereken çağımızın tağutlarındandır. Demokrasi, İslâm coğrafyası dâhil, dünyanın çok büyük bir kısmını etkisi altına almış, çağımızın en şık görünümlü, en büyük ve en tehlikeli putudur!

YORUM EKLE