Cerbe kalesinin fethi filmlere konu olacak cinsten

Geçtiğimiz aylarda unutulan edebi bir tür olan fetihnâme türünden önemli bir eser yayınlandı: 'Fetihnâme-i Kal'a-i Cerbe.' Ümran Ay'ın hazırladığı bu eser üzerine yazdı Kamil Büyüker.

Cerbe kalesinin fethi filmlere konu olacak cinsten

Millet olarak eser anlamında bereket içinde iken yokluk çektiğimiz söylenebilir. Zira bugün ekrana, sahneye, hikayelerimize, romanlarımıza aktaracağımız eser sayısı görünenden çok çok fazladır. Doğru yerde, doğru kaynaklardan bir arayışımız olmazsa bir yerde tıkanıp kalıyoruz.

Klasik Türk edebiyatımızın 15. ve 16. yüzyıllarına doğru yolculuk yaptığımız vakit manzum, mensur yazılmış bir edebî tür görürüz. Adı Fetihnâme'dir. Öyle bir edebi tür ki tarihçilerin boş bıraktığı alanları doldurmuştur. Dil, sanat ve edebî değer bakımından edebiyatın konusu iken, muhtevası itibariyle askeri, coğrafî, tarihi bilgileri de içinde taşır.

Bu bilgileri neden verdik? Nidâi'nin Fetihnâme-i Kal'a-i Cerbe (KOCAV yayınları, 2015, 384 s.) isimli eseri dolayısıyla. Kitabı yayına hazırlayan Ümran Ay, televizyon, sinema, tiyatro ve bilgisayar karşısında kültür aktarımı ve devamlılığı için yerli karakterlerin artmasının sevindirici olduğunu söyleyerek şunları ekliyor: "Nidâî'nin başta tarihî-efsanevî mesnevileri olmak üzere temsilî/alegorik hikayeleri yeniden aktarım metodlarıyla kurgulandığında sinema, tiyatro, dizi/çizgi film senaryolarında kaynak olabilecek metinlerdir." Bu cümleden sonra özellikle eserin özet kısmının bu gözle okunmasını tavsiye ediyor.

Kanunî ve Cerbe Kalesi

Kitapta yer alan bilgiye göre Cerbe adası, Akdeniz'de Tunus'un yaklaşık 2 km açığında 514 km'lik yüzölçümü ile Kuzey Afrika kıyılarının en büyük adasıdır. 1955'te bağımsızlığına kavuşmuş ve adada 70.000 kişi yaşamaktadır. Adayı Türk denizcilik tarihinde Piri Reis Kitâb-ı Bahriyye'sinde tanıtmış. Kanuni dönemi hekimlerinden, aynı zamanda velûd bir şair olan Nidâi ise mesnevi nazım şeklinde “Fetihnâme-i Kal'a-i Cerbe” isimli eseri kaleme almış ve eser Kanuni Sultan Süleyman'a sunulmuş.

Kanuni döneminin önemli sefer ve zaferlerinden birisini temsil eden bu eser, kültür ve medeniyet tarihimizin bu önemli sayfasını da edebi bir üslupla anlatmış oluyor. 1560 yılında Kaptan-ı Derya Piyâle Paşa komutasındaki donanmanın Cerbe muhasarasını ve fethini anlatan eserin tek yazma nüshası British Museum'da bulunmaktadır. Fetihten iki yıl sonra kaleme alınan eser (Haziran 1562) 978 beyitten oluşmaktadır.

Fetihname'de muhasaranın ve fethin tafsilatı

Eserin yazarı Ümran Ay'ın, fetihnamelerin muhteva boyutunu anlatıp Cerbe Kalesi'nin fethinin anlatıldığı eseri incelerken değindiği şeyler, meselenin ne kadar tafsilatlı işlendiğini gösteriyor. Yayınlanan fetihamelerde fetih ve sefer dönemindeki cüluslar, vezir ve sadrazam atamaları, asker sayısı, ordunun atlı ve yaya birliklerinin gücü, askerî mühimmata dair bilgiler, geçerli paranın adı ve evsafı, Osmanlının fetih öncesi ve sonra izlediği savaş siyaseti, harp düzeni, düşman üzerine yollanan gözcü ve casuslar, kale ve köprülerin inşa tarihleri gibi çok detay bilgiler veriliyor. Bu kitapta da bu hususlar tafsilatlı bir şekilde örneklendiriliyor.

Eser tertibinde ise şu sıra gözetilmiş: Tevhid, Münâcât, Na't, Çâr-Yâr-ı Güzîn/Ashab-ı Kirâm'a dua, İslam kahramanlarına övgü ve dua, Sebeb-i Telif, Zamanın padişahına dua, Savaşa hazırlık, Techizât, Sefere çıkış, Düşmanla karşılaşma, Düşmanın durumu, Savaşın serencâmı ve İslam askerinin zaferi, Ordunun İstanbul'a dönüşü ve karşılanışı, Dua, Hatime.

Eserde, 1550 ile 1560 tarihleri arasında adanın fethiyle nihayet bulan Cerbe hadiselerini içinde yaşamış gibi canlı bir anlatımla okumanız mümkün. Eseri çevirimyazı ve orijinal metni ile karşılaştırmalı okumanız da mümkün. Ayrıca kitap sonunda verilen haritalarla da Cerbe Adasını coğrafi olarak tanıma imkanına sahip olacaksınız.

Kültür Ocağı Vakfı (KOCAV), yayınladığı bu eserle takipçisi olduğu medeniyetin küllenen bir sayfasını tekrar aydınlığa çıkarmıştır. Yazarını ve vakfı tebrik ediyoruz.

Kâmil Büyüker yazdı

YORUM EKLE