Şiirimizi kategorilere ayırdığımızda adından söz ettiren ve şiirimize bir ahenk katan günümüze en yakın dönem, '80 sonrası şiirimizdir. Birçok dönemden, ekolden, akımdan bahsedilen karmaşık zamanlar yaşıyoruz. Herkes kendi sesinin ardına düşerek oluşturduğu grubuyla bir yol açmaya çalışıyor. Kendi kuralları, kendi adamları ve kendi şiirleri var herkesin.

Bu toz duman ortamda '80 sonrası dönem denen bir oluşumdan net bir şekilde bahsedebiliriz. Hüseyin Atlansoy da bu dönemin tartışmasız en önemli şairlerinden biridir. Hatta bu bilgi, edebiyat ders kitaplarına bile geçerek edebiyat tarihindeki yerini de almış bir bilgidir. Şiiriyle var olan, adının yanına sadece şairlik sıfatını ekleyen Hüseyin Atlansoy’un poetikası da şiirinin içinde yer alıyor.

Hece Yayınları, Yüzümdeki Eşik adlı toplu şiirleri ile Hüseyin Atlansoy’un 1982-2015 yılları arasındaki şiirlerini bir araya getirerek günümüzün önemli bir şairini gençlerle de buluşturmuş oldu.

Şairin yol haritası Yüzümdeki Eşik’te

1982-2015.Hüseyin Atlansoy’un toplu şiirleri bu kez tam anlamıyla bir araya geldi. Bir kez daha diyorum çünkü Su Burcu adıyla yayınlanan toplu şiirleri de vardı Atlansoy’un. 1983-2015 yıllarına ait şiirler bir araya gelmişti Su Burcu’nda. Şimdi Yüzümdeki Eşik ile Hüseyin Atlansoy’un bütün şiirleriyle tanışmış oluyoruz.

Sekiz kitap var toplu şiirlerde. Atlansoy’un bugüne kadar çıkardığı sekiz kitap. Otuz yılı aşan bir sürede kendine has sesini şiiriyle bütünleştiren şairin, dik duran ve dünyaya meydan okuyan şiirinin sesini duyuyoruz.

Batıya meydan okuyan ve Batının kanlı ellerini “Batıda Kan Var” diyerek haykıran, Doğunun ışığını üstünden eksik etmeyen, metropolün ortasından dünyanın merkezine seslenen bir şair Hüseyin Atlansoy. İnsanı içinden koparan, kendine yabancı eden ve bazen yaşam hakkı bile tanımayan metropol insanlarının arada kalmışlığının gölgesi var onun şiirinde. Duyan, hisseden canlı bir şiiri var Atlansoy’un.

“Şairin şiiri” kavramı iddialı bir söylemdir. Şiirini oluşturabilmesi için bir şairin imzası gibi bir şiire sahip olması gerekir. Bizler artık Hüseyin Atlansoy şiiri diye bir kavramdan bahsedebiliriz. Kendine has imgeleriyle, söz dizimi ve tarzıyla şiirini oluşturmuş bir şairdir Atlansoy.

Seshl-i mümteni bir söyleyişe sahip Hüseyin Atlansoy şiiri, içine girildiğinde insanı kuşatan bir içtenliğe sahiptir. Birkaç kez okunduktan sonra şiirin samimi havası bir anda okuyucuda kendini hissettirmektedir. Çünkü şairin muhatabı okuyucudur. Şair, sık sık okuyucuya seslenir:

“benim saatim durmaz biliyor musun”

“siz geldiniz
bulutlar toplanmadı bir daha”

“beni unutma
imzasız kalmasın kederin”

Kelimeler yeniden hayat buluyor şiirlerde

Hüseyin Atlansoy şiirinde kelimeler tanıdık ve günlük hayattan sıyrılıp gelmiş. Günlük hayatın sık kullanılan kelime ve ifadeleriyle şiirler kuruyor şair. Kelimeleri kendi dünyasının rengine boyayınca ortaya Hüseyin Atlansoy şiiri dediğimiz şiir ortaya çıkıyor. Seslenen, şiire okuyucuyu davet eden, yeryüzünü kendi yüzüyle eşleştiren şiir. Hayatı sorgulayan, insanı hizaya çeken şiir.

Atlansoy şiirini okurken bir anda çekidüzen verir okuyucu kendine. Şair şiirine dünyayı sığdırmak için kurmaktadır şiirini.

“vatanı kalbine gömülmüş filistin
seninle beraberim!”

“yürüyüşümün ritminden ıslanır İstanbul”

Sadece yürüyüşünde değildir bu ritim şairin. Şiirin başladığı ahenk okuyucuyu öyle içten bir kavrayışla yakalar ki, şiirin son dizesine kadar kelimeler sizi bir iç dünyanın dehlizlerinde gezdirir durur. Son dizeye gelince şairin esmer, kızılderili ve metropollere karşı duran sesi yükselir. Atlansoy şiirinin son dizeleri başlı başına bir şiirdir. Son noktayı koyar ve şiiri huzura erdirir şair.

“İntihar İlacı” ile başlayıp “Ya Sinek Sekiz Ya BuhuruMeryem” ile sona eren Yüzümdeki Eşik, Hüseyin Atlansoy şiirinin bütün hatlarını eksiksizce sunuyor bizlere. Umut veren bir ses, “İyi günler ilerde” diyen bir huzurlu bekleyiş var onun şiirinde.

Şairlerin toplu şiirlerine ulaşmak artık büyük bir kazanç. “Baskısı biten kitaplar”, “bulunamayan kitaplar” gibi serzenişlerden sonra şairlerin şiirlerine toplu şekilde ulaşmamızı sağlayan yayınevlerine teşekkür etmek gerek. Hece Yayınları, bu tür çalışmalarla günümüz edebiyatının zenginliğine katkı sağlanmaya devam ediyor.

Yüzümdeki Eşik’te Hüseyin Atlansoy balkon çıkmazında, bir kızılderili haşmetiyle okuyucuları bekliyor.

bütün denizler mavi bana, sevme beni
yüzmeli ve sesimi büyütmeliyim.

-ben hüseyin.

Mustafa Uçurum yazdı