Balık için su, Mümin için zikir

Zekeriya Kandehlevî, Fezâil-i Âmâl adlı eserinde İslam’ın beş şartı arasında yer alan ibadetlerin faziletlerine genişçe yer verdiği gibi bir bölümü de Allah’ı (cc) zikir bahsine ayırır. Ona göre hakkında hiçbir ayet ve hadis olmasa bile kul, Allah’ı zikretmekten gafil olmamalı.

Balık için su, Mümin için zikir

Namaz kıldıktan sonra, ayakta iken, 

otururken ve yanlarınız

üzerine yatarken Allah’ı zikredin.”

(Nisa, 147)

Bir ulema ailesine mensup olan Muhammed Zekeriya Kandehlevî, 1898’de Hindistan'ın Utar Pradeş eyaletine bağlı Kandehle (Kândehle) kasabasında doğdu. Küçük yaşlarda Kur’an’ı ezberledi, dini ilimlerin yanı sıra Arapça ve Farsça öğrendi. 20. yüzyılın önemli hadis âlimlerinden biri olan Kandehlevî, hadis derslerine küçük yaşlarda babasının gözetiminde başlar. Daha sonra hocası olan Halil Ahmed Seharenpurî’den Buharî, Müslim, Tirmizî’nin külliyatlarını ve meşhur hadis kaynaklarını okur.

Hayatının büyük bir bölümünü hadis dersleri vererek geçiren Kandehlevî, tasavvufla da ilgilenmiş. Hocası Halil Ahmed Seharenpurî’den Kadiriyye, Çiştiyye, Sühreverdiyye ve Nakşibendiyye tarikatlarında icazet alır. 1982’den Medine’de vefat edinceye kadar bütün ömrünü ilme, talebe yetiştirmeye, eserler telif etmeye ve irşada adar.

Çoğu basılmamış 100’den fazla eseri bulunan Zekeriya Kandehlevî’nin Türkçeye çevrilen eserlerinin sayısı oldukça az. Bunlardan biri olan Fezâil-i Âmâl, Yusuf Karaca tarafından dilimize kazandırılmış. 2018’de Risale Yayınları tarafından altıncı baskısı yapılan kitap, müellifin 1929-1964 yılları arasında Cemaat-i Tebliğ'in irşad programları için kaleme aldığı bir eser. Kitapta Kandehlevî tebliğ çalışmalarının temelini oluşturan bir program çizmeyi hedeflemiş.

Müslümanda bulunması gereken güzel hasletler

Bu bağlamda zorluklara sabretmek, Allah korkusu, takva ve yardımlaşma gibi iyi bir Müslümanın taşıması gereken vasıflar üzerinde duran yazar, bunları Hz. Peygamber (sas) ve sahabe hayatından örneklerle açıklar. Yine benzer bir şekilde tebliğin amaç ve yöntemlerine dair değerlendirmeler yapar. Kitabın son bölümlerinde ise namaz ve oruç gibi temel ibadetlerin faziletleri üzerinde durmakta.

Kandehlevî kitabında İslam’ın beş şartı arasında yer alan ibadetlerin faziletlerine genişçe yer verdiği gibi bir bölümü de Allah’ı (cc) zikir bahsine ayırmış. Ona göre hakkında hiçbir ayet ve hadis olmasa bile kul, Allah’ı zikretmekten gafil olmamalı. Müslüman için ne derecede önemli bir ibadet olduğunu gösterebilmek için yazar, Kur’an-ı Kerim’de geçen zikirle ilgili ayetlerin hepsinin dökümünü yapar. Ardından da konuyla ilgili hadisleri birer birer açıklar.

Ona göre zikrin üstünlüğü her an yapılabilir bir ibadet olmasından kaynaklanır. Cihad, hac ve zekât ancak belirli dönemlerde ve şartlarda yapılabilir. Oysa zikir için insanın dilinin dönmesi kâfidir. “Her şeyi temizleyen, her kiri gideren bir şey vardır. Kalpleri temizleyen şey de Allah’ı zikretmektir. Allah’ın azabından kurtaracak zikirden tesirli bir şey yoktur” hadisine dayanarak zikrin, kalbi temizleyen bir ibadet olduğuna dikkat çeken yazar, ona bütün ibadetlerin üstünde bir paye verir. Zira diğer ibadetlerin ihlaslı bir şekilde yapılması için kalbin kirlerden arınması şarttır. Bu da ancak zikirle mümkün olur. İnsan vücudundaki bütün organlar kalbe bağlı olduğundan, onun arınması insanın bütün faaliyetlerine ve ibadetlerine yansıyacaktır.

10 maddede zikrin faziletleri

Zikir bahsinde Kahdehlevî’nin hadis âlimi Hafız b. Kayyım’dan yaptığı alıntı da oldukça dikkat çekici. Kayyım, zikrin 100’den fazla fazileti olduğunu vurgulayarak bunları maddeler halinde sıralamış. Gönlümüzün pasını gideren ve nurlandıran zikrin bir mü’min için önemine işaret eden bu maddelerden 10 tanesini paylaşalım:

1. Zikir Allah-ı Teâlâ’nın memnuniyet ve rızasına sebep olur,

2. Kalpten endişe ve üzüntüleri siler,

3. Kalpte huzur ve sükûn meydana getirir,

4. Kalp ve yüzü nurlandırır,

5. Zikreden kimseye vakar ve sevimlilik kazandırır,

6. Allah Teâlâ’yı tanımanın kapısı zikirle açılır,

7. Zikir meclisleri meleklerin meclisleridir,

8. Kusur ve hatalardan insanı uzak tutar,

9. Kalbin pasını siler,

10. Kalbi diri kılar. İbn Teymiye “Balık için su ne ise kalp için zikir odur” demiştir.

Fezâil-i Âmâl, Muhammed Zekeriya Kandehlevî

YORUM EKLE
YORUMLAR
murat
murat - 5 yıl Önce

Sizi ALLAH rızası için seviyoruz dünya bizim ekibi