Bir mahalle dizisinin ikinci bölümünü andıran havasıyla karşımıza çıkan ‘Asuman-Çalışılmış Tesadüf’ yaklaşık bir ay önce Erdem Yayınları’ndan çıktı. Toplam 134 sayfa, 27 bölümden oluşmakta. İlk kitabının yazısını yazarken ikinci kitabın müjdesini vermiştim hatırlarsanız, ailemizden biri olan Asuman’ın başına gelenler çilli tavuğun başına gelmiyor. Evet evet, Asuman’ların evinde yaşayan çilli tavuktan bahsediyorum. Sular duruluyor gibi sanki ama Talip’le aralarında olanlar, kız kardeşi Gülendam’ın başına gelenler ve tabi ki Asuman’a âşık mahalle çocuklarından Muzaffer’in okul servisiyle imtihanı. Ayrıca Doktor Jale Hanım’ı da unutmamak lazım. Sahi kimin doktoruydu Jale Hanım; Asuman’ın mı Talip’in mi? Yoksa kendisinin mi?
Bülent Ata’nın üçüncü romanı ve on yedinci kitabı Asuman - Çalışılmış Tesadüf farklı mizah tarzıyla karşımıza çıkıyor. Bir gülüp bir ağladığımız kısımları birlikte yaşıyoruz. Bir anda dağılan ve bir anda toplanan tarzı kitaba dair olumsuz bir düşünce uyandırmış olsa da bu durum eksileri ve artılarıyla kitabın kırılma noktalarını oluşturuyor. Sonrasında Asuman - Çalışılmış Tesadüf meydana geliyor. Yaşayan her er yahut hatun kişinin başına gelebilecek şeyler vuku buluyor.
Asuman’ın hayatında yavaşlık, sakinlik söz konusu bile değil
“Sanki bu Asuman’la birlikte bir şey oldu. Gezegenler mi aynı hizaya geldi? Ne oldu anlamadım ki! Ama hissediyorum, büyü filan mı yaptı acaba? Hayatım bir anda, başka bir kafaya geçti. Öyle bir hızlandı! Ferdi Tayfur filminde oynuyordum da Torontino filmine transfer olmuşum gibi.” “Talip’in Şansı” isimli bölümden bu cümleler. Aynı zamanda arka kapak yazısı. Asuman’ın Talip’i nasıl yörüngesine aldığını ve Talip’in başına gelenleri anlatıyor. Asuman’ın hayatında yavaşlık, sakinlik söz konusu bile değil. Her şey tıpkı ölüm döşeğinde olan birinin hayatının film şeridi halinde gözünün önünden akması gibi geçip gidiyor.
Matematik bölümünü bitirip yüksek lisansını yapan Asuman, Talip’in aftan yararlanarak döndüğü üniversitede araştırma görevlisi olarak işe başlıyor. Ve Talip’in hocası oluyor. Bu durum kısa da sürse de Talip’in Asuman’a karşı olan hislerinin açığa çıkmasına sebep oluyor. Asuman Talip’i korumak için işten ayrılıyor. İşten ayrılmasının verdiği sıkıntıyla çilliyle dertleşiyor. Kendi soruyor, kendisi cevap veriyor. Daha sonra Sedat abisinin yanında işe başlıyor. Ne işi mi? Belgesel çekimi. Mezarcı Düvit Bey, yok yok Nüvit Düvitoğlu Bey’le yapılabilecek bir mezar belgesi hakkında konuşuyorlar. Sonuç ne olur bilemiyorum ama Nüvit Bey’in projeleri bir harika!
Doğanın kanunu gereği kaçan kovalanıyor, kovalanan kaçıyor
Asuman’ın Heyhat Dayı’yla arasında da farklı bir ilişki ve iletişim var. Kalpten kalbe giden yollar kişiye göre değişiyor. İşte tam da bu yüzden Heyhat Dayı ve Asuman ‘Zamanda Yolculuk’ yapıyorlar. Kendi hayatının bazı bölümlerini anlatıyor. Gülendam’ın başına gelenlerin hepsi Ersin’in yüzünden değil tabi ki ama inanıyor Gülendam Ersin’e. Hem de öyle bir inanıyor ki, yüzünü mahvedecek kadar. Daha sonra ise Gülendam’a Kore yolu gözüküyor.
“Asuman- Deli Kız”dan sonra Asuman-Çalışılmış Tesadüf’te de doğanın kanunu gereği kaçan kovalanıyor. Kovalanan kaçıyor. Önceleri Asuman’ın yörüngesine girmek istemeyen Talip, ne oluyorsa oluyor ve bir anda kendini Asuman hocasının yanında buluyor. Bahaneler birleşiyor. Son dersin uğruna Asuman minibüsün tekerleklerini patlatmış olsa da ders de bitiyor okul da. Peki, o polis arabasının içinde yaşananlar? “Bunlar da mı tesadüftü!” diyesi geliyor insanın ama... Kolay değil, Asuman’ın yörüngesi bu, ansızın yakalar adamı.
Tıpkı yapboz parçaları gibi bir dağılan bir toplanan Asuman’ın hikâyesi bir koç ve bir merasimle son buluyor. Asuman’ın Heyhat dayısı ve Vedat abisi Cuma namazdan sonra merasime yetişebilecekler mi bilinmez. Kulaklarda ise Asuman’ın Şaziment yengesiyle şu diyalogu kalıyor:
“-Vallahi ben Asuman evleninceye dek ablana gelmeyeceğim, barışmayacağım diye yemin etmiştim ama…
-Ay aşk olsun yenge. O kadar mı ümitsizsin benim evleneceğimden.
–Vallahi Asuman, senin taliplin kimse, alacak koçu, kapıya bağlayacak, zili çalacak, o zaman barışırım annenle.”
Kapıdaki koçu da unutmamak lazım!
Bülent Ata, Asuman-Çalışılmış Tesadüf, Erdem Yayınları
Hatice Kübra Karadeniz