Aşağıdakilerden hangisi sizin renginiz?

Dali'nin zoruna bak, başka işleri yok bunların! Kültürümüzü tanıtmak/öğrenmek için, Erol Güngör'e, Nurettin Topçu'ya gönül düşürmüşler, tamam; ama bu Dali nerden çıktı.

Aşağıdakilerden hangisi sizin renginiz?

Salvador Dali, Rengâhenk'te ne geziyor, bir bakalım?

Şimdi şöyle tarif edeyim ben onları: İşimiz gücümüz bizden bir söz söylemek yahut dünya denen şu meşherde bize dair bir söz söylemek… Gerisi bizi pek ilgilendirmiyor. Siyasetten hazzetmeyiz, incedir bizim zevkimiz. Bize tezhip deyiniz efendim, Itri deyiniz ki kulak kesilelim sözünüze.

 

Kültür Ocağı Vakfı (KOCAV) bünyesinde çıkan Rengâhenk yedinci sayıya ulamış. Onca dergi arasında farkına varmadığımız kim bilir daha başka kaç dergi vardır. Dünya Bizim biraz da güzle işler yapan bizim insanımızın sesine soluğuna açık bir site değil mi zaten?

 

Onlar; 2007 sonbaharında suya bırakmış Rengâhenk gemisini, yol bulup gideceği dingin limanlar bula bula, her limanı da başka bir renge boyaya boyaya…

 

M. Fatih Karakaya'nın editörlüğünde hazırlanan dergi bir atölyeler çalışması aslında. Farklı sesler, farklı çalışmalar imbiklerden geçe süzüle yol buluyor derginin sayfalarına.

 

M. Fatih Karakaya, Dali'nin Zoruna Bak adlı yazısında; Katalan ressamı Dali'yi anlatmış. Hangi dünyadan olduğunu bilmediğimiz –bizim dünyadan olmadığı muhakkak, bir aklı karışık için sözlerle bir şeyler anlatmak zordur vesselam. Ta da bunu yapmış Karakaya… kısa, pratik bir “Dali de kim oluyor?” dersi.

 

Bu yazı daha bir bağlıyor bizi dergiye. Çeviriyoruz sayfaları renkler atlasında yeni bir dünyaya varmak için. İşte o an karşımıza “bizden biri” çıkıyor… 

 

Mehmet Emre Ayhan'ın Nurettin Topçu üzerine kaleme aldığı yazı onu tanımak, düşünce dünyasına yakın olmak isteyenler için bir başlangıç olabilir. Fransa'nın meşhur Sorbonne Üniversitesinde doktora yapan ilk Türk öğrencisi Nurettin Topçu; hâlâ tam olarak anlaşılabilmiş ve kitapları hakkıyla değerlendirilebilmiş biri değil. Çok değil elli yıl kadar önce bir köy imamının ya da esnafın dahi bildiği/okuduğu biri iken bugün neredeyse unutulmuş diyebileceğimiz bir raddede…

 

Şimdi böyle bir 'nadide beynin' 1934'te yurda dönmesinden sonra altın kapıların ardına kadar açılmasını beklemek gerekirdi, değil mi?

 

Değil tabii ki!  Öğretmenlik hayatı sürgünden sürgüne akıp giden “Anadolu'nun Kurtuluş Savaşı ruh cephesinde henüz yapılmadı” diyen birisi iseniz…

 

Koca Sorbonne Üniversitesinde hocalık makamını ihraz etseniz de “bu ülke”de liselerde bile bin bir çile ile öğretmenlik yaparsınız…

 

M. Emre Ayhan doyurucu bir yazı ile selamlamış ruh cephesinin müdafiini!

 

Rengâhenk dergisinde edebiyat, sanat, sinema, sergi, hat/tezhip ve kültür dünyamız kadar medya kalesi de mercek altına alınıyor her sayıda.

 

3. Göz adlı bu bölümde eleştiri okları popüler programları ciğerinden vurmuş diyebiliriz. Mesela şu 'tanıtıcı reklam' geyiği… Televizyon karşısında çokça vakit geçiren birisi olmadığım halde reklamlardan önce ve reklamlardan sonra beş-altı kapsül halinde verilen sinir bozucu 'tanıtıcı reklam' maydanozu onlarında salatasında yerini almış. Oh olsun, diyorum!

 

Söz uzayıp gidiyor; iyisi mi siz bir Rengâhenk isteyin… KOCAV bünyesinde çıkan ve tasarımıyla da tam puan alan bu güzelim dergi ücretsiz

 

Aşağıdakilerden hangisi sizin renginiz?

a-                Dergi telefon numarası 0212 519 99 70-71

b-                 Ayşe Kadın Hamamı Sokağı No: 26 Süleymaniye/ Eminönü/ İstanbul

c-                 [email protected]

d-                Sanırım bunlar yeterli.

 

 

Yılmaz YILMAZ yazdı

 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ali Yükseltaş
Ali Yükseltaş - 14 yıl Önce

Dergi çok güzel bir yayına benziyor, 7. sayısı olmuş, yeni haberimiz oldu. Hemen diğer sayılarını tedarik edeceğim. Ayrıca oldukça güzel bir tanıtım yazısı olmuş elinize sağlık.