Naime Erkovan’ın Olay Berlin’de Geçiyor (Şule, 2017) kitabını okuyup da, Nursel Duruel’i hatırlamamak imkânsız. Geyikler, Annem ve Almanya, edebiyatımızda gurbetçiler söz konusu olduğunda derhal hatırımıza gelen sıcacık bir öykü kitabı idi. Naime Erkovan da beşinci öykü kitabında, zamanda ve mekânda bir seyahate çıkıyor. Hem Erkovan’ın çocukluğuna hem de Almanya’ya gidiyoruz.
Çocukluğunu anlatmamış bir öykücü yoktur sanırım. Çocukluğun, sanatın kökeni olduğunu savunan teoriler vardır. Acılıdır, mutludur, kutsaldır, büyülüdür, tehlikelidir, inciticidir, cennetimsidir, şaşırtıcıdır, bilindiktir, sarsıcıdır çocukluk. Erkovan’ın ilk öykü kitabı Beşinci Düğme’yi, yazarını fantastiğin uçsuz bucaksız göklerine taşıyan hayal gücüne hayran kalarak okumuştum. Erkovan, o ilk kitabından itibaren öykücülük kariyerinde istikrarlı bir çizgi izledi. Seviyeyi hiç düşürmedi. Ancak belli bir değişim veya sıçrama da yapmadı. Böylesine bir sıçramaya gerek kalmayacak denli üst bir noktadan başlamıştı şarkısını söylemeye.
Almanya’yı bahane ediyor
Erkovan’ın en bariz özelliği olan fantastiğe yaslanma alışkanlığına bu kitapta zaman zaman ara verdiğini görüyoruz. Özellikle kitabın ilk beş öyküsünde bu yönelim daha belirgin. Öte yandan, Almanya’yı anlatan bir Türk öykücüsü denildiğinde, derhal aklımıza Türklerin yabancı bir ülkede yaşadıklarının dramatize edileceği edebi metinlerle karşılaşacağımız düşüncesi geliyor. Eserde, böyle bir ezberi haklı çıkaracak bir durum söz konusu değil. Erkovan’ın birincil amacı yabancı bir ülkede yaşayan Türklerin sorunlarını aktarmak değil. Nadiren gurbetin, gurbetçiliğin bazı sonuçları veriliyor. Yazarın asıl hedefi bu değil.
Şehirleri duvarlarla bölen, insanları ideolojilerin mağduru haline getiren baskı rejimlerinin, bunun dramatik sonuçlarının altı çiziliyor olsa da, yazarın asıl derdi bu da değil.
Erkovan kendi çocukluk dünyasından örnekler sunmak, kendi çocukluğunun gökyüzünü bütün maharetiyle bize açmak amacında. Bir başka deyişle, yazar, çok az sanatçıda bulunabilecek o müthiş düş gücünü bize göstermek için Almanya’yı bahane ediyor! Veya başka bir coğrafyayı veya başka bir zaman dilimini veya başka bir konuyu, olayı…
Son bir belirleme: Yazarın, hayal gücünün imkânlarından yararlandığı metinlerinin -gerçekçi öykülerine nispetle- daha bir zevkle okunduğunu düşünüyorum.
En son bir belirleme: TYB geçen sene olduğu gibi bu sene de “yılın öykü kitabı” ödülünü verirken tam anlamıyla isabet etti!
Naime Erkovan, Olay Berlin’de Geçiyor, Şule Yayınları
Abdullah Harmancı