18 yaşında olsam daha çok kitap okurdum

Eyyüp Akyüz, bir çok ünlü isme 'Şu an 18 yaşında olsaydınız neler yapardınız' diye sordu ve cevapları 'Kayıp Ülke'de topladı. Genişletilmiş yeni baskısı daha özenli bir şekilde yapılan kitap hakkında Mustafa Uçurum yazdı.

18 yaşında olsam daha çok kitap okurdum

Hayatımızın her aşaması önemli ve değerlidir ama gençlik yıllarının ayrı bir güzelliği vardır. Aklın, fikrin, ruhun, bedenin hizaya girmekte zorlandığı yaşlardır gençlik yılları. Hele de gençliğe ilk adımı attığımız 18 yaşımız bir sınır noktası gibi hayatımızın dönüm noktasında duruyorsa işte o zaman gençlik denen zaman süreci daha da önem kazanmaktadır.

Eyyüp Akyüz, uzun yıllardır “ Şu an 18 yaşında olsaydınız neler yapardınız?” sorusunu yöneltiyor şair, yazar, gazeteci, sanatçı ve aydınlara. Edebiyatçıların hüzünlerini, keşkelerini, aydınların "iyi ki"lerini biriktirerek titiz bir çalışmaya imza atmış Akyüz. Ömrümüzün kayıp ülkesinin hayıflanmalarını ve yitip giden zamanın izlerini görüyoruz her bir cevapta.

Gençler için rehber olacak cevaplar var

2010 yılında 262 isimle yayınlanan kitap şimdi daha geniş ve özenli bir baskıyla MGV Yayınları’ndan ulaşmış okura. İlk örneklerini Dünya Bizim’de okuduğumuz cevaplar daha sonra dergilerde de karşımıza çıktı.

Bütün cevaplar çalışmanın ruhuna denk bir sıcaklıkta. Aklımıza gelen, olmasını istediğimiz isimler nerdeyse bu kitapta mevcut. “Ne derdi acaba, bu konuda ne düşünüyordu?” diye merak ettiğimiz isimler, özellikle gençlere ışık olacak cevaplarıyla yer alıyor kitapta.

18 yaşına henüz ulaşmamış gençler için hayat rehberliği niteliğindeki cevaplar kitabın öne çıkan artıları arasında. Atasoy Müftüoğlu, “Kimsenin dünya görüşünü tek doğru gibi görmez ve kendim doğruyu bulma peşinde olur, kendi öz üslubumu bulurum.” diyor. “Ayrıca daha çok okurdum.” diye de ekliyor.

Rasim Özdenören, geç kalmış okumalarını tamamlamayı, namazlarını geciktirmemeyi, birkaç film yönetmeyi, âşık olmanın değerini vermeyi, sınırsızca seyahat etmeyi ve daha birçok yapmak istediğini sıralıyor 18'li yaşında. Fakat sonunda da bir mümin abimiz olarak söylüyor sözünü: “Bütün bunların fırsatı kaçmıştır diye düşünenler varsa hemen yanıldıklarını söyleyebilirim.” "Hayat devam ettiği müddetçe her şey her zaman mümkündür" diye ekleyerek yürekleri ferahlatıyor.

Mustafa Ruhi Şirin, kendinden beklenen duyarlılıkla, on sekiz yaşından öncesini yani çocukluk yıllarını ihmal etmemeyi tavsiye ediyor.

Nuri Pakdil, "kitap okurdum, arkadaşlara kitap önerirdim, dilimin döndüğü kadar dinimizi anlatmaya çalışırdım" diyor.

Cevaplara bakıldığında “Kitap okurdum, daha çok kitap okurdum.” cevabı baskın çıkıyor. Bunu yaşı genç edebiyatçılar da söylüyor, on sekiz yaşını birkaç kez katlamış isimler de.

Daha çok okumak, herkesi okumak, hep okumak. Bugün kitaplarını okuduğumuz, fikirlerine itibar ettiğimiz birçok ismin bile “çok okurdum” dediği bir ortamda gençlere düşen de okumak denen o tarifsiz dünyadan kopmadan, sürekli okumak olmalıdır.

Halinden memnun olanlar da var

Kitapta yer alan bazı isimler de on sekiz yaşındaki hallerinden memnun olduklarını belirtmişler. Necip Tosun, Cemile Bayraktar, Metin Karabaşoğlu, Ömer İdris Akdin gibi isimler yaşından memnun büyüyenler.

Eyyüp Akyüz, önemli bir dönüm noktasına dikkat çekmek istiyor. Büyükleri örnek göstererek gençleri, olgunluk yaşlarına ermeden doğru adreslere yönlendirmeye çalışıyor. Kitabın sonunda kendi de cevaplıyor sorusunu: “18 yaşında olsaydım; şairlere, yazarlara, aydınlara gider, 'şu an 18 yaşında olsaydınız neler yaparsınız' diye sorar, cevaplar alırdım.” diyor.

Keşkelerle ve "iyi ki"lerle dolu bir kitap Kayıp Ülke. İçinde geçmişe dair bir kayıp ülke arayanlar için Eyyüp Akyüz, A’dan Z’ye bir yolculuğa çağırıyor herkesi.

Mustafa Uçurum, 18 yaşının özlemiyle yazdı

YORUM EKLE

banner36