Birçok kişinin, bir zamanlar cemaat diye adlandırılan, şimdilerde ise FETÖ olarak bilinen yapıyla bir şekilde teması olmuştur. Benim de oldu. Belki de temastan biraz daha fazlası... Yavaş yavaş bağlarımı kopartıyordum ki 17 Aralık oldu, hiçbir bağım kalmadı. 15 Temmuz gecesine kadar bu yapının, darbe yapacak, kendi halkına bomba ve silah atacak kadar da hain bir yapı olabileceğini düşünemezdim. O korkunç gecenin öncesinde “İçinde bulunduğum zamanlarda kötü bir cemaat değildi, sonradan değişti.” diye teselli oluyordum.

15 Temmuz’dan sonra öğrendim, 40-50 yıllık büyük bir planın parçası olduğunu cemaat denilen yapının. O yapının içinden ayrılanların söyledikleri inanılır gibi değildi. Sanki fantastik bir Hollywood filmi seyrediyor gibiydim. Bu korkunç filmin içinde küçük de olsa bir rolüm olmuştu. Bütün bu olanlardan sonra kendimi çok ciddi sorgular oldum. Neden o yapının içine girdim? Hangi arayış beni oraya sürükledi? Gördüğüm hataları sorgulamama rağmen neden daha önce ayrılmadım? Neye inandım? Nasıl inandırıldım?

Mevlana’nın “Yahudi Hain Vezir” hikayesi

Bir kitap benim sorularıma bir nebze de olsa cevap oldu: Küfür Fedaisi. Fatih Çıtlak’a ait kitabı okurken FETÖ’nün nasıl yapılandığı hakkında ipuçları edindim. Çıtlak kitapta, Mesnevi’den bilinen “Yahudi Hain Vezir” hikâyesini günümüzün insanının anlayacağı dili kullanarak, güncel örneklerle yazmış. Hikâyede Hristiyanlardan kurtulmak isteyen Yahudi padişahın hizmetindeki bir vezirin hain planı anlatılıyor. Vezir Hristiyanların arasına karışıp âlimlerinden gibi görünüyor, yanlış telkinlerle hem dini tahrif ediyor hem de usul usul nifak tohumları ekiyor.

Tarih tekerrürden ibarettir. (Elbette bire bir olmayabilir bu tekrar.) O hâlde bizden öncekilerin tecrübeleri bizim için önemlidir. Tecrübeler, bize karşılaştığımız sorunların çözümü konusunda yol gösterir. İşte Mevlana Hazretleri, Yahudi Vezir kıssası ile bir tecrübe aktarıyor. Bize de bu tecrübeden kendimize nasibi almak kalıyor.

Ahmaklığın zirvesi

Küfür Fedaisi adlı kitabın ilk baskısı 358 sayfa. İlk baskısının sonuna hikâyenin Farsçası ve Türkçe açıklaması konulmuş. İkinci baskısında ise bu kısımlar çıkarılarak ve kapağı yenilenerek gençlere yönelik olarak tekrar basılmış. İkinci baskısı 158 sayfa. Günümüzün gençlerinin -ben dâhil- ne kadar sabırsız olduğunu düşünürsek kitabın bu hali gençlerin daha çok ilgisini çekeceğe benziyor.

Kitap, sorgulamadan inanılmamasını, Allah’ın kurallarının üzerinde hiçbir kuralın olmadığını, önder olarak seçilen kişinin hatasız olmayacağını, kutsallık atfedilmemesini, tavsiye ve emirlerin Allah’ın kurallarına, akla, mantığa uygun olmadığında mutlaka sorgulanması gerektiğini anlatıyor.

Kitaptan iki cümle:

“Müslümanca yaşamak isteyenler, tarih boyunca kuzu postuna bürünmüş kurtlar tarafından en acıklı ve yaralayıcı darbelere maruz kalmışlardır.”

“Ahmakça sevmek makbul olmadığı gibi aşk ve muhabbetin çalınmasına göz göre göre müsaade etmek de ahmaklığın zirvesidir.”

Erdem Yayınları’ndan çıkan ve benim için çok ufuk açıcı olan kitabı her genç okumalı bence.

Küfür Fedaisi, Fatih Çıtlak, Erdem Yayınları.

Fatmanur Evren