Dergi Fuarının farklı düşünen insanlarımızı, dergilerimizi yakınlaştırmak gibi bir güzelliğe hizmet ettiğini görmek güzeldi! Fuar gayet beğenildi, takdir gördü ama kimi ucube tiplerin Türkiye'de ilk defa Müslümanca kimliğini ifade etmekten çekinmeyen Müslümanların akıl edebildiği ve  gerçekleştirebildiği bir organizasyonu, üstelik resmi kurumlara yaltaklanmadan, izzetleriyle, kendi iradeleriyle ortaya koydukları bir organizasyonu takdir edemeyip burun kıvırarak, cemaat dergileri bir araya gelmiş diye küçümseyenler de olmuş tek tük.Türkiye Dergi Fuarı 2010

Bu, farklılıkları kaynaştıran bir fuar

Onları ciddiye almayıp sadece böylelerinin ne kadar küçük olduğunu ortaya koymak için şunu söylemek gerektiğine inanıyorum: O fuar Türkiye'nin bir gerçeği olan farklı anlayıştaki bir çok Müslümanın bir araya geldiği bir organizasyondur.

350 bin kadar okurun takip ettiği 51 derginin katıldığı bir fuardır.

2 milyon gazete takipçisinin olduğu Türkiye'de dergi okuru sayısı kaçtır ki? Olsun 1 milyon okur. Olsun işini ciddi yapan 200 dergi. Bunların hepsine ilkinde ulaşmak hem mümkün değil hem de gereksiz. Neden? Hangi fuar, sektörünün tüm firmalarına ulaşmış ki Dergi Fuarı ulaşsın?!!

Önümüzdeki yıl katılım çok daha geniş bir yelpazede gerçekleşecek

Dergi Fuarı bu işin Türkiye Müslümanlarının mahareti olduğu net olarak görülsün diye ilk sene Müslümanlıkla sorunu olmayan dergilerle birlikte yola çıktı. Seneye sanıyorum kapıları İslam’a saldırmayan, Müslümanlara hakaret etmek için fırsat kollamayan dergilere de açacaktır.

Türkiye Dergi Fuarı 2010Saygı ancak karşılıklı olur!

Diğer saldırganları, ahlaksızları dergi saymak zaten dergiciliğe karşı bir ayıp olur!
Saldırganlık başka bir şey, işini yapmak başka bir şeydir!

Bunları ortaya koyduktan sonra şunu söylemek istiyorum: Resmi ideolojik baskıcı devletin ve işbirlikçilerinin yok saydığı tüm İslamcı, dindar yapıları, cemaatleri ve onların temsilcisi dergileri küçümsemek, hafife almak büyük bir saygısızlıktır.Cemaatleri eleştirmek başka bir şeydir, onları küçümsemek, onları alnı secdeye gitmeyenlerin medyasından daha küçük görmek, izzeti ve şerefi secdesizlerden başkasına yakıştıramamak; üstelik bu densizliği de, bu bakışı bozukluğu da bir şekilde aramızda dolaşan dindarımsı birilerinin yapması elitist izzetsizliğin uç örneklerinden biridir!

Kendisini Müslümanlarla kardeş bilmesi gerektiğini unutmayan veya pratik hayatında unutsa bile ‘Ancak Mü’minler kardeşler!’ ayeti hatırlatıldığında yüzü kızarabilen, mahcup olabilen kardeşlerimizi bu izzetsizliğin kollarına düşmeye karşı uyarmak vazifemizdir. Kendini kardeşimiz olarak göremeyen ama Müslümanlık taslayan tiplere ise söyleyecek sözümüz, ancak onların kibirine karşı Müslüman için izzet anlamına gelecek bir kibirle karşılık vermek olmalıdır!

Diyeceksiniz ki bu kadar kızmaya gerek var mı?

Küçümsenen tek bir cemaat, bir grup olsa belki bu kadar celallenmezdik. Ama Türkiye’deki tüm yapılar, cemaatler küçümseniyorsa orada bakışta bir bozukluk var demektir!

Onu söyleyeyim dedim.

Budur yani! Bu kadar! 

 

Asım Gültekin elitistleri işaret ederek haber verdi