14 Aralık 2017 Perşembe günü girdiği kalp ameliyatından çıkamayan Talat Duru, 24 Aralık 2017 Pazar günü öğleye doğru 86 yaşında bu dünyaya gözlerini yummuştu. Talat Duru hem Karaman Yunus Emre Tekkesi’nin son şeyhi Sunullah Efendi’nin torunu hem de araştırmacı yazar olarak önemli misyon ve değerleri üzerinde taşıması ile tanınıyordu.
Ölümü sonrası oğulları Ziya ve Rıza Duru çok önemli bir karar alarak Talat Duru’nun iş yerini müzeye çevirdi. 14 yaşında atıldığı iş hayatında baba mesleği bulgurculuktan manifaturacılık, fırıncılık ve sarraflığa kadar birçok iş yapan Talat Duru’nun hatırası, son 25 yılını geçirdiği sarrafiye dükkânının müzeye dönüştürülmesi ile ölümsüzleşti.
İşyeri son hali ile korundu. Çalışma masası, koltuğu, televizyonu, radyosu, daktilosu, özel kütüphanesi… Masasındaki son kahve fincanı, daktilosundaki son yazısı, nasıl bıraktı ise öyle kaldı.
Koleksiyoner, şair bir şahsiyet
Müzenin baş tacı koleksiyonudur. İlk kitabını 1993’te, son kitabını 2016’da çıkarmıştı Talat Duru. Katkı verdiği eserler ve kendi kitapları için özel bölüm oluşturuldu. 45 yıllık yazı serüveninin 30 yıllık arşivi olan gazete yazıları üç ciltte toplanarak hem sergi malzemesi hem de araştırma kaynağı oldu.
Duru, aynı zamanda şairdi. Divan edebiyatından okuyup şerh edecek kadar şiire hakimdi. Halk şiiri türünde birçok şiir yazdı. Ama sadece 11 şiirini sakladı. Hem el yazısıyla hem de daktiloyla kağıda çektiği özgün yazılı 11 şiiri çerçevelenerek sergiye konuldu. Şiirleri bir de poster resimleriyle kullanılarak vitrindeki yerini aldı.
Gerek iş hayatı gerek kültürel çalışmaları dolayısıyla Talat Duru birçok ödül ve plaket almıştı. Müzede sergilenen bu plaket ve ödüller tarihi bir değer ve öneme sahip. İşyerinin bir duvarı da Talat Duru’nun kendi fotoğraflarına ayrıldı. Burası çocukluğundan son anlarına kadar özel ve iş hayatına ait fotoğraflarla dolduruldu.
Oğulları bir de ziyaretçiler için bir hatıra defteri hazırladı. Bu defter dolduğunda, Talat Duru’nun hizmetlerinin ve çalışmalarının nerelere uzandığı daha iyi anlaşılacak.
Talat Duru’nun “anı evi”
Ziya Duru’nun müze hakkındaki söyledikleri şöyle: “Babam hayatı boyunca Karaman için, Yunus Emre için çalıştı. Hiç kendisini düşünmedi. Sadece kıymet bilinsin istedi. Babamızın örnek hayatının gelecek kuşaklara aktarılmasını kendimize bir görev bildik. Bu proje için hiçbir kurumdan ve kişiden maddi bir destek almadık. Almayız da. Babam da zaten kabul etmezdi. Babam bu projeyle sonsuza kadar yaşayacak ki, herkes bilsin, öğrensin ve örnek alsın.”
Rıza Duru ise “Burasına, babamın anı evi demek daha doğru olur” diyor. “Avrupa’da özellikle Hollanda’da devlet destekli kişiye özel müzeler çok. Babamızın toplam hayat performansını buraya yansıtmaya çalıştık ki, babamın etrafında oluşan kültürel çalışmaların geleceğe aktarılmasını istedik. Böylece şehir için, Yunus Emre için yaptığı çalışmalar kaybolmadan geleceğe miras kalabilecek.”
Yusuf Yıldırım