Karaköy, Hasköy, Bakırköy, Sefaköy, Ortaköy, Arnavutköy, Kadıköy, Erenköy, Vaniköy, İçerenköy ve Çengelköy… Liste uzayıp gidiyor. Bu kadar çok köyün toplanıp el birliği ederek oluşturduğu bir şehir var mıdır dünyada? Ve içinden bir denizin geçtiği, doğu-batı arasında medeniyet köprüsü olan bir başka şehir? Bu kadar çok köyden meydana gelip de toprağı saksılarda gördüğümüz bir başka şehir diye de çok haksızlık etmeden küçük bir not düşelim!

Biz fark etsek de etmesek de çevre bizi etkiliyor ve hayatımızı yönlendiriyor. İnsan- çevre, insan-mekân ilişkisi kişiliğimiz üzerinde söz sahibi. Her ne kadar beton saltanatı hüküm sürse de bir açık hava müzesi olan bu şehirde; tarihi camilerin avluları, tarihi mekânlar, kıyılar, korular, şehrin çevresini kuşatan ormanlar, köyler ve koylar nefes alma yerlerimiz.