Dindar yayınevlerinin kitap kapaklarında son yıllarda gözle görülür bir değişimden söz edebiliriz. Fakat bu seneki Beyazıt kitap fuarı sonrasında bu değişimin özellikle altını çizmemiz gerekiyor. Artık kapağına meftun olup almayı isteyeceğimiz kitaplar var piyasada. Bu gelişmenin hayır mı, şer mi getireceğini zaman gösterecek.
Büyüyenay Yayınları yayına başladığında, hem kapaklarındaki estetik duruş hem de kitapların mizanpajındaki gözle görülür özen, okurlar tarafından dikkat çekti. Yayınevi halen, ufak değişikliklerle beraber kapaklarını aynı formatta koruyor ve kitabına göre ince dokunuşlar ile okuyucuyu mest ediyor.
Bu yenilenme furyasını devam ettiren ve birkaç yıldır tüm serilerinde yeni tarzlar benimseyen diğer yayınevi ise Dergah Yayınları. Yayınevi kendi has sadeliği ve oturaklığına halel getirmeden, her serisi için orjinal bir stil belirliyor ve yenilemeler geldikçe/yeni seriler başladıkça bu uygulamaları yaygınlaştırıyor. Dergah’ın belki de en radikal değişim yaptığı alan bu seneki modern hikaye-roman kitaplarında uyguladığı tarz oldu.
Şule Yayınları son 1-2 senedir, kapaklarında ciddi bir sadeleşmeye gitti. Kapaklarda fotoğraf ya da görsel yerine özel çalışmalar yer alıyor. Yine her seri, kendine has bir tarz ile ortaya çıkıyor ve serilerde yer alan kitaplar yeni baskı yaptıkça, yeni kitaplar yeni stiller ile yayınlandıkça yayınevinin bu çizgisi yaygınlaşıyor.
Fuarda en çok dikkatimi çeken yenilik, İnsan Yayınları kitaplarında oldu. 2016 başından beri peyderpey yeni kapaklar ile piyasaya çıkan kitaplar, bu seneki standda gözle görülür bir yer kapladı. Yayınevi, kapaklar konusundaki bu radikal değişimi öncelikle yeni başladığı küçük kitaplarda uyguladı ve sonrasında yeni baskı yaptığı tüm kitaplar için uygular hale geldi. Yayınevinin bütün ürünlerinin görsellerinde kendini bulan bu yeniliğin, yayınevinin kitaplarının da daha görünür olmasına ve ilgi çekmesine sebep olacağı şüphe götürmez bir beklenti.
Ötüken Yayınları da birkaç senedir kapaklarında yer yer “cüretkar” denebilecek tarzlar deniyor. Özellikle “Türkler’in Müslüman Olmadan Evvel Benimsediği Dinler” kitabının kapağı, tamamiyle deneysel bir çalışma idi. Bu örnekten yola çıkarak, editoryanın, tasarımcılarına tam destek ile devam ettiğini ve hiçbir hal ve şart altında kısıtlamamaya niyetlendiğini anlıyoruz. Yine de bazı kapakların sadelik yerine karmaşık bir görünüme sahip olduğunu söylememiz gerek.
Her ne kadar bu konuda arkadaşlarımla ortak noktaya daha az gelmiş olsak da, Profil Yayınları’nın kitap kapaklarının da dikkate değer bir yenilenmeye ve güzelleşmeye gittiği kanaatindeyim. Çoğunluğu tek fotoğraf üstüne yapılan çalışmalarda fotoğraf seçimleri tek kelimeyle muazzam. Betül Nurata’nın kitabında görüldüğü gibi illüstrasyon içeren kapakların da ümit vaad ettiğini söylemem lazım…
Pınar-Açılım Yayınları’nın kapaklarında da kısmi bir güzelleşmeden bahsetmemiz mümkün. Çeviri kitaplarda, kitapların yurt dışındaki kapaklarının uyarlaması yoluyla elde edilen çizgi, zaman zaman yayınevinin kendi sade tarzı ile buluşunca güzel örnekler çıktı karşımıza. Özellikle Açılım Kitap’ın 1:1 Atlas serisinden çıkanların özellikle dikkat çekici olduğunu söyleyebiliriz.
Bu sene kendi adıma yine şaşırdığım değişikliklerden bir tanesi Küre-Klasik yayınlarının kapaklarının değişmeye başlaması oldu. Yıllardır yayınevinin kapaklarını yapan Salih Pulcu’nun bu görevden ayrılması sonrasında, ancak bu sene yeni bir tarza geçildi. Papersense Yayınevi ve Arkakapak Dergisi’nin de grafik-tasarım işlerinden sorumlu Zahit Yıldırım tarafından tasarlanan kapaklar, yayınevinin bilinen görüntüsüne ciddi bir yenilik getirecek gibi gözüküyor.
Her ne kadar Beyazıt kitap fuarında yer almasalar da, Libronet grubunun grafik-tasarım yaklaşımının da dikkate değer bir artı olduğunu ısrarla vurgulamamız lazım. Arkakapak Dergisi, içeriğini bir kenara koysak dahi, sadece tasarımına bakmak için sayfalarının karıştırılması isteğini uyandırıyor. Yayın grubunun Papersense Yayınevi’nde de her seriye ve kitaba özel tasarımlar da ciddi emek mahsulü.
Bu sene yayın hayatına geri dönen Avangard Kitap da, hem orjinal görsel kullandığı kitap kapaklarında hem de tasarım-illüstrasyon kullandığı kapaklarıyla dikkat çekti. Sitemizin editörü Ahmed Sadreddin’in kitap kapağını görmenizi öneririz.
Bu yazı için son olarak ele alacağımız yayınevi ise İz Yayıncılık. Yayınevinin kapaklarında çok radikal bir değişim rüzgarı yaşandığını söylememiz mümkün değil. Fakat bu sene yeni başladıkları Muhayyel serisi ve Metin Karabaşoğlu kitaplığının kapakları, İz Yayıncılık’ın da önümüzdeki yıllarda kapak konusunda ciddi yenilikler ortaya koyacağına dair ümit veriyor.
Mehmet Erken yazdı