Müslümanların olduğu her yere yenilik ve heyecan getiren kadim dostlara selam olsun. 12 Eylül askeri darbesinin baskıcı günlerinde dünyayı tanımaya başlayan kuşaktan biriydi Erol Battal. Belki her Anadolu çocuğu gibi biraz mahçup ancak edepli ancak Ömer gibi yürekli gençlerden biriydi. Doğudan, Batıdan yazarları ve düşünürleri önyargısız okuyanlardan biri, evrensel düşünen bir Müslümandı.

Bir dava ve mefkûre izcisiydi Erol Battal

28 Şubat postmodern askeri darbesinden sonra dindar camiada eğitimcilerin hak arama bilincine sahip olmasında büyük rolü olan kişilerden biri de hiç kuşkusuz Erol Battal’dır. Ahmet Gündoğdu ve arkadaşlarının İstanbul merkezli çalışmalarının medyada yer alması ile birlikte bu çalışmalar, dindar camiadaki eğitimcileri harekete geçirmeye vesile oldu. ‘Aman devlet yetkilileriyle karşı karşıya gelmeyelim’ diyen muhafazakâr camianın, hak aramanın devletle çatışmak olmadığını bu çalışmalar vesileyle daha iyi fark ettiğini düşünüyorum.Erol Battal

Şair ve fikir adamı Mehmet Akif İnan ve arkadaşlarının kurduğu Eğitim Bir Sendikası’nın İstanbul’daki çalışmalarına emek veren Erol Battal’ın, daha sonra genel merkezden yürüttüğü çalışmalar gerçek sendikacılığa katkılar sağlayan çalışmalar olarak kayıtlara geçecektir.

O, istikbal peşinde olan ve buna ulaşmak için bazı değerleri hiçe sayan yeni sendikacılardan değildi. Çünkü o bir dava ve mefkure izcisiydi. Doğulu ve harbi olmanın beraberinde getirdiği dik duruşu kaldıramayan bazı eğitimcilerin, Erol Battal’ın kıymetini ancak onu yakından tanıyınca daha iyi fark ettiklerini düşünüyorum.

“İyi bir kütüphane ve iyi bir fikir çevresi bıraktığına şahidim”

Hastalığından sonra yüz yüze Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi’nde görüştük. Heyecanından bir şey kaybetmeyen bir fikir adamı duruşu devam ediyordu. Okuyan, düşünen ve analiz etmeye çalışan biriydi. Eğitimcilerin okumadığı bir Türkiye’de o sürekli okurdu.

Dün, Bağcılar Güneşli’deki taziye yerinde İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız’ın merhumun oğlu Talha’ya, “babanız size maddi olarak bir miras bırakmamış olabilir ancak iyi bir kütüphane ve iyi bir fikir çevresi bıraktığına şahidim.” demesi onun hayatını ifade ediyordu.

Bırakın kütüphaneyi, evinde bir kitaplığı bile olmayan ruhsuz ve zevksiz edebiyat öğretmenlerinden biri hiç değildi. Cenazesine katılan eğitim, kültür ve düşünce dostu eğitimcilerin şahitliği gibi ben de Erol Ağabeyin kalbinin ümmet coğrafyası için attığına şahitlik ederim. Ayrıca son zamanlarda yazdığı yazılar onun ne kadar sağlam, hakikati arayan muhalif yürekli bir kalem sahibi olduğunu da gösterdi. Mekânı cennet olsun.

 

Mahmut Balcı yazdı