Bursa'da pazar sabahlarının vazgeçilmez programı, Prof. Dr. Mehmet Emin Ay Hoca'nın kıldırdığı sabah namazına iştirak etmek ve ardından Hoca'nın verdiği hadis sohbetini dinlemek. Bursa Şeyh Edebali Camii'nde 3 yıldır devam eden bu sohbetlere her gittiğimde daha kalabalık bir halka ile karşılaşıyorum. Anlaşılan bu tat kulaktan kulağa yayılıyor ve bir gelen bir daha bırakamıyor. Akademik kimliğine ve yoğunluğuna rağmen Bursa'da Şeyh Edebali Camii'nden cemaati irşad görevini, hadisleri anlatma, hatırlatma, yayma işini Mehmet Emin Ay Hoca yapıyor. Mehmet Emin Hoca'nın içimizi genişleten Kur'an tilaveti ile namaz kılmak, orada cemaatle birlikte olmak farklı âlemlere götürüyor bizi. Tarifi zor ama bu uhuvveti her gittiğimde hissediyorum.
Mehmet Emin Hoca bu haftaki sohbetinde, 8 Mart'ta kutlanılan Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle kadınla ilgili ayetlere ve hadislere yer verdi. Sözlerine İslam'da “anneler günü”, “babalar günü”, “kadınlar günü” gibi kutlamaların olmadığına değinerek başladı. "Nasıl ki yılın her günü ibadet etmekle mükellefsek, hayatımızda olan bu insanların kıymetini de her gün bilmeli ve onlara dinin emrettiği şekilde davranmalıyız" diyerek cemaati uyardı.
Kur'an'da erkeklerle ilgili sure olmamasına karşın kadınlar için hususi bir sure bulunduğuna dikkat çeken Mehmet Emin Ay, Nisa Suresi’nde kadın-erkek ilişkilerinin belirlendiğini, hakların kadına İslam'la verildiğini söyledi.
Eşlerine her konuda yardımcı bir peygamber
Hz. Muhammed'in eşleriyle olan ilişkilerinde, onlara nazik davranışında bir örneklik bulunduğu muhakkak. Peygamberimiz şiddetin her türlüsünden sakındırmış, hayırlı insan olma mertebesine ancak eşine iyi davranan erkeğin ulaşabileceğini defalarca zikretmiş. O kadar mükemmel bir eş profili çizmiş ki, eşi Hz. Safiyye deveye binerken ona yardımcı olmak için ayağını kendi dizine bastırmış. Bunu gören sahabiler hayretler içinde kalmış. Mehmet Emin Hoca, bu olayı naklettikten sonra 21.yy'da ise erkeklerin arabanın kapısını açarak eşlerini buyur etmeleri gerektiğini, bunun bir sünnet olacağını ve gocunulacak bir şey olmadığını belirtti.
Kadın kaburga kemiğinden mi yaratılmış?
Halk arasında kadının erkeğin kaburga kemiğinden yaratıldığına dair bir söz var. Hadisin aslı ise şöyle: "Kadın eğri kaburga kemiği gibidir. Eğer doğrultmaya kalkışırsan kırarsın. Eğer mutlu bir hayat yaşamak istersen o eğriliği ile beraber faydalanırsın." Burada bir mecazdan bahsediliyor. Hoca'nın ifadesine göre kaburga kemiği bir kafes şeklinde olması hususiyle organları korur. Eğer düz olsa idi akciğerlere batabilirdi. Yani buradan anlaşılması gereken şu ki duyguları itibariyle hassas olan kadını olduğu gibi kabullenmeli, onu kıracak davranışlardan kaçınılmalıdır.
"Kristaller incinmesin"
Bir olay daha anlattı Mehmet Emin Hoca. Bir sefer esnasında üzerinde hanımların bulunduğu develeri hızlı çeken bir sahabiyi, Peygamberimiz'in "Dikkat et, kristalleri inciteceksin" sözüyle uyarması bir başka fevkaladelik. Kadının insan yerine bile konmadığı, hiç bir hakkının bulunmadığı o günün toplumunda kadını kristallere benzetmekten daha ince bir bakış olabilir mi?
Kadının şefkatli olması hasebiyle annelik gibi önemli bir fonksiyonu icra ettiğinden, narin yapısından ve incitilmemesi gerektiğinden bahseden Mehmet Emin Hoca, konuyla ilgili aktardığı hadis ve ayetlerden sonra sohbetini sonlandırdı.
Her hafta olduğu gibi sohbetten sonra cami avlusunda çorba ikramı vardı. İkramdan sonra bir dahaki gelişimizi beklemek üzere camiden ayrıldık.
Ayşegül Sena Kara Bursalılar bu sohbete gelsin diyor