Gençlerin evliliği, mevcut evliliklerin daha huzurlu olması, eşlerin birbirini anlaması, evlilik okullarının kurulması gibi konulara kafa yoran Sema Maraşlı, eserlerinin yanı sıra il il dolaşıp konferanslar vermeye ve radyo- televizyon programları aracılığıyla derdini anlatmaktaya devam ediyor. Bana Bir Masal Anlat, Kulak Âşık Olurmuş Gözden Evvel, Eşimle Tanışmayı Unutmuşuz, Gelin-Kayınvalide İlişkilerini Tatlıya Bağlayalım kaleme aldığı kitaplardan bazıları. Maraşlı şimdilerde cocukaile.net yazılarına devam ediyor.

Evlilik hayatına ilişkin yazılmış önemli bir eser

Maraşlı’nın en çok istifade edilen kitaplarından birisi Muhabbet Olsun ismini taşıyor. Karı koca arasındaki ilişkilerin kaliteli hale gelmesi, eşlerin birbirine olan sevgisinin artması, aile ortamında muhabbetin doğması veya sürmesi, yazarın gerçekleşmesi için gayret sarf ettiği başlıca konular… Hayat Yayınları’ndan çıkan bu Muhabbet Olsun kitabının içeriği de bu çerçevede düzenlenmiş ve inşa edilmiş. 25’i hanımlara, 15’i erkeklere olmak üzere; toplam 40 bölümden oluşuyor. Bölümler diyalog halinde yazıldığı için, okur anlatılanlarda kendini buluyor ve kolayca kitabın içine girebiliyor.

Esere, evliliğin gönül ve akıl işbirliğiyle beslenmesi gerektiği vurgusuyla başlanıyor. Sevdiğimiz insanın neyden hoşlanıp hoşlanmadığını, nasıl mutlu olup neye kızdığını, nelerden hoşlanıp nelere kırıldığını bilmemiz ve bunu öğrenmek için de emek harcamamız gerektiği belirtiliyor. Yuvasını muhabbet, aşk, sevgi, şefkat ve merhamet üzere bina etmek isteyenlere rehberlik yapma kaygısı taşıyan kitap, “eşimle muhabbet edemiyoruz” diyenleri içeriğine davet ediyor.

Hanımlara yönelik meseleler adım adım ele alınıyor

Eşlerin sıkça yaşadığı problemlerin kaynağına inmek ve onları yok etmek ya da henüz yolun başında olanların sıkıntı yaşamaması için birçok konuyu masaya yatırıyor eser. Erkeklere ve kadınlara düşen sorumlulukları ele alıyor. Aile saadetine incir ağacı diken ve bir ucu ekonomiye, bir ucu kültüre, bir ucu politikaya dayanan habis urlar işaret ediliyor.

Örneğin kitap hanımlara hitaben “kadın haklarına dair bütün bildiklerini unut” bölümüyle başlıyor. Feminizm mantığının, “bak, aslan et ile besleniyor. Sen niye ot yiyorsun? Gel, sen de et ye, çünkü siz eşitsiniz” diyerek ceylanı gaza getirmekten, onu ava göndererek et yedirmeye çalışmaktan ibaret olduğu vurgulanıyor.

“Kadın gibi kadın ol” bölümünde kıyafetlerle başlayan unisex tarzın, kişilik ve davranış biçimlerine de sirayet etme tehlikesine dikkat çekiliyor. Kadınların erkekleşmesi felâketinin doğurduğu, psikolojik ve toplumsal tahribat göz önüne seriliyor. Kadına kavganın, dikleşmenin, çocuk yetiştirmekten kaçmanın, evden tamamen kopmanın ve el kol hareketlerine dahi sinen erkeksi tavrın hiç yakışmadığı anlaşılıyor eserden…

Kadının kendisini fıtratına teslim etmesi ve eşine karşı cilveli, işveli, sevimli, çocukça davranması gerektiğini belirtiyor. Günümüzde birçok okumuş-çokbilmiş kadının ise, bu duygu ve davranışları basit bulduğu, bayağı gördüğü ifade ediliyor.

Erkek dili “netçe”yi öğrenmek

Kadın ve erkeğin iletişim yöntemlerinin farklı olduğu vurgulanıyor kitabın bir başka bölümünde… Örneğin kadının “ima etme” yöntemini sıkça kullandığına ve sözel olarak anlatmadan kocasının kırgınlığını ya da üzüntüsünü anlamasını beklediğine vurgu yapılıyor. Daha net, doğrudan ve direkt iletişim kuran erkek ise, böyle bir durumda ne yapacağını şaşırıyor. Bu anlamda orta noktanın bulunmasının gerektiği; kadının daha fazla anlatması, erkeğin de biraz daha anlayışlı olmasının beklendiği ifade ediliyor.

Bir diğer pasajda, erkeklerin emir cümlelerini sevmediğinden bahsediliyor. Emredilen erkeğin, kendisine hükmediliyor hissine kapıldığı belirtiliyor. Böyle bir durumda yapacağı bir şeyi de yapmayabileceği ifade ediliyor. Böyle davranmak yerine hanımın, eşinden yardım ister tarzda, ona ihtiyacı olduğunu hissettirerek olaylara yaklaşması öneriliyor.

Erkeğin aile hayatındaki sorumluluğu çok fazla

Sema Maraşlı, diğer eserlerinde ve yazılarında da erkeklere yönelik de birçok konuyu ele alıyor. Ancak bu eserine, hem hacim hem de içerik olarak özet sayılabilecek bilgileri koymuş bulunuyor.

Bir gemideki yolcular, yalnızca kendilerinden ve yolculuktan sorumludurlar. Ancak kaptan dümenden, gemiden, gemideki iklimden, gidilen güzergâhtan, varılacak menzilden, yolculardan ve bu süreçlerin tamamından hesap vermekle yükümlüdür. Bu anlamda Muhabbet Olsun kitabında, erkeğin aile hayatında insiyatif alma yetkisinin, kendisine ciddi ve mühim bir mesuliyet yüklediği ifade ediliyor.

Ev işleri küçümsenebilecek kadar az değildir

“Eşini takdir et” bölümünde, maddi bir getirisi olmadığı için ev işlerinin küçümsenmemesi gerektiği belirtiliyor. Bir kadının ev işi yaparken çok yorulduğu fakat onu asıl yoran şeyin, kocasının bu işleri işten saymaması olduğu anlatılıyor. Hele hele karısı çalışan erkeklerin, ailedeki mutluluğun sürmesi için mutlaka eşlerine yardımcı olmaları gerektiği vurgulanıyor.  Eserin devamında erkeğin, hanımını maddi olarak mağdur etmemesi, parasal meselelerde onun da fikrini alması gerektiği ele alınıyor.

Karı kocayı, kırk adımda birbirine yaklaştırmayı hedefleyen kitabın son bölümü “sevmeyi bil!” başlığını taşıyor. “Sevmek keman çalmak gibidir, bilmeyen kötü sesler çıkarır” şeklinde veciz bir sözle devam eden sayfalar, birçok pratik ve faydalı bilgiyi bünyesinde barındırıyor.

Abdullah Yalnız yazdı