“Korkarım geleceğin İstanbul görüntüsü de, geçmişin hiçbir hatırasını taşımayan, hayal dünyasına romantik ışıltılardan bir iz bırakmayan Amerikan şehirlerine benzeyecek.”
Bu satırlar, son günlerde çokça tartışılan “İstanbul’un siluetini bozan gökdelen” haberleri dolayısıyla yazılmadı. 1836 Viyana doğumlu, 1854 yılında Osmanlı’ya sığınan bir asker olan Franz von Werner, mühtedi adıyla Murad Efendi’nin 1878 tarihini taşıyan ‘Türkische Skizzen’* adlı kitabından alındı.
Murad Efendi, yüz küsur yıl önce bakın İstanbul hakkında daha neler söylemiş:
“Halifenin şehri dış kabuğunu tamamen değiştirmeye başladı ve eğer Osmanlılar, kendilerini ilgilendirmeyen binaları korumanın, kendi binalarını yapmak kadar önemli olduğunu, anın gereklerine göre bir inşaat yapmaktansa, uzun süren binalar yapmanın çok daha anlamlı ve kullanışlı olduğunu idrak edecek kadar değişirlerse, İstanbul, modern bakış açısının gerçekçi yaklaşımıyla, sadece güzel bir yere kurulmuş değil, güzel kurulmuş bir metropol olacaktır. Hiç şüphesiz modern tesisler ve yeni binalar geçmişin bazı çok saygın anıtlarına, tarihi önemi olan bazı yerlerine çoğunlukla gereksiz şekilde zarar veriyorlar. Avrupa’nın bazı kültür şehirlerinde olduğu gibi estetik zevkinden yoksunluk ve cetvel burada da felaketin habercisi. Bizans’ın hipodromu, kötü şöhretli Atmeydanı ve yeniçerilerin mons aventinus’u (Aventino, Roma’nın üzerine kurulduğu yedi tepeden biri) üzerine zevksiz bahçelerle çevrili kişiliksiz kahveler kurulmuş ve Edirne demiryolunun rayları Sarayburnu’nun asırlık ağaçlarının gölgesinden, eski sultan sarayının tarihi zeminini yararak geçiyor. Atalarının yapmak için çok özen gösterdikleri ve biraz bakımla şehrin en değerli süsleri olabilecek bazı muhteşem çeşmeler, tamamen bakımsızlığın eline düşmeseler de, yükselen yeni ve acımasız kütleler altında kayboluyorlar.”
Gökdelen vs. derken Murad Efendi’nin korkusu günden güne gerçek oluyor.
“Halifenin şehri” Amerikan şehirlerine benziyor.
Tehlikenin farkında mıyız?..
*Alev Sunata Kırım’ın çevirisiyle 2007’de Kitap Yayınevi tarafından “Türkiye Manzaraları” ismiyle yayınlandı.
Selçuk Azmanoğlu alıntıladı