İnsanoğlunu, yaratılışı itibariyle diğer mahlûkattan ayıran en önemli özelliği akıl, irade ve şuur sahibi olması diyebiliriz. Ve insanda varolan bu mükemmel donanım, onu yeryüzünün halifesi konumuna yükseltmiştir. Yine Ahzab suresinin 72. ayet-i kerimesinde, Rabbin arza, semaya ve dağlara teklif ettiği emaneti sadece insanın kabul etmesinde de onun âhsen-i takvim üzere yaratılmasının sırrı büyük. Ve insan yine bu yönüyle, bünyesindeki harikulade teçhizatla, irâdi olarak kabul ettiği tercihleri veya reddettikleri ile Hz. İnsan konumuna çıkabiliyor.
Kişiye en büyük nimet olarak verilen imanın, onun bünyesinde kök salıp, dal budak olarak uzaması ve onun şuurlu bir mümin kıvamına gelmesi için, iradesinin hakkını vererek rabbinin kendisinden istediği ibadetlerine sebat göstermesinin payı mutlaka ki çok büyük. Burada iradesinin hakkını verme mevzusu bize bu yazıyı yazdıran en önemli neden.
İnsanın tercihlerini, ilişkilerini, iş yapış ahlakını ve hayat tarzını etkileyen ve bunda çok önemli bir faktör olan iradenin hakkını vermeyi acaba daha küçük yaşlarda çocuklarımıza nasıl öğretebiliriz? Ya da evlatlarımızın, irade terbiyesi kazanmış, modern psikolojinin adlandırdığı şekli ile öz denetim becerisine sahip çocuklar olmaları için, biz ebeveynlerin hangi hususlara dikkat etmesi gerekir?