İtikadi ve İslâm inancı bakımından kendi içinde tutarlı, farklı bir şarkı var mı diye araştırdığımda 'Günah Defterim'i buldum. 1980 yılında şarkıyı bir Türk filminde, Anadolu'da sevgilisi tarafından ihanete uğramış, kendini İstanbul'a atan bir kadın söylüyordu. Şarkının bestesi Mustafa Sayan'a, sözleri Ahmet Selçuk İlkan'a ait...

"Arap tarzında yapılmış süsleme veya bezeme" demek olan arabesk (arabesque) dünya dillerine girmiş bir kavramdır. "Birbiri içine girmiş, çiçek ve yapraklardan oluşan girişik bezeme biçimi"nin adıdır arabesk. Bu bezeme, mimaride de görülür. Geometrik şekillerin birbirine girmiş görüntüsü ilk bakışta karışıktır. Asıl amaç, karışıklığın içindeki ahengin yakalanmasıdır. Bezemede bir sanat stili olan arabesk kavramı, müzik ile özel olarak Türk müziği ile bir araya geldikten sonra hem anlam genişlemesine hem kötüleşmesine uğramıştır. Buna göre arabesk, Doğu ile Batı arasında kalmış insanların "kimlik" sorununu ifade etmektedir. Arabesk yani Doğulu kimliği, halkın geleneksel olandan yana koyduğu tavrın diğer adı.

Bozulmanın adı oldu

Bir hayat tarzının, anlayış ve yorumlayış biçiminin arabesk olarak tanımlanması hayatın hemen bütün tezahürlerinde kendini gösterse daha çok müzikte tecelli etmiştir. Arabesk müzik, Türk Sanat Musikisinde olduğu gibi "makam"lara, usûle dayanmadığı, Türk Halk Müziği ile Türk Sanat Müziği motifleri birlikte kullandığı için yığma ve giriftlik sebebiyle "yoz müzik" olarak nitelenmiş ve olumsuzlanmıştır. Bundan dolayı toplumdaki her türlü bozulmaya, yozlaşmaya, karmaşaya arabesk denmiştir. Batılaşma sürecinin başlamasıyla birlikte Doğu'ya has, geleneksel yaşam biçimiyle Batı'ya has yaşam biçiminin ve bunlara bağlı değerlerin karşılaşmasından doğan uyumsuzluk, köyden şehre göç süreciyle birlikte köy ve şehre ait yaşam biçimlerinin karşı karşıya gelmesinden doğan karmaşık, kozmopolit yapı "arabesk"tir. Özetle uyumsuzluğu, kokuşmuşluğu anlatan "kitsch"in karşılığıdır.