Günümüz Müslümanlarının içine düştükleri sevap ticareti, öyle sanıyorum ki Tuğrul İnançer’in “Müslümanlık ince insanlıktır” tanımını göz ardı ederek, Müslüman olarak dikkat edilmesi gereken inceliği yaşayışlarına sirayet ettirememelerinden kaynaklanıyor. Oysa Hûcurat Suresi'nin ilk beş ayetini işaret ederek "edebin amelden üstün" olduğunu pek çok yerde dile getiren Ömer Tuğrul İnançer'in işaret ettiği bu nokta baz alındığında, eşref-i mahlukat mertebesine mazhar olmuş insanın, Müslümanlıkla hallenmesi, İslam’ın pek çok güzelliğinin yanında bilhassa edeb ve âdâb noktasında gelişip güzelleşiyor. Bunu yürüyen Kur’an olan İslam Peygamberi Fahr-i Kainat Efendimiz Muhammed Mustafa (s.a.v)’ın her türlü eyleminde görebileceğimiz gibi Kalem suresinin dördüncü ayetinde Allah (c.c) bizlere işaret ediyor.

İmam Gazali’nin dilinden Edeb ve Âdâb

Bu konuya örnek teşkil etmesi ve Müslüman olarak günlük yaşamın hızı içinde sıradanlaşan birçok eylemimizin edebe ve âdâba uygunluğunu bir kez daha hatırlayıp Müslüman olmanın kilit noktası olan edeb ve âdâbı hangi gündelik eylemlerimize ne şekilde aksettirmemiz gerektiğini büyük İslam âlimi İmam Gazali'nin İlke Yayınları tarafından basılan özgün adıyla Bidâyetu'l- Hidâye el- Edebu fi'd-dîn, Türkçe tercümesiyle Âdâb Kitabı'nda bulabiliriz.

Kitapta “Giriş”, “Günahlardan kaçınma” ve “Âdâb” başlıklı üç bölüm bulunmakta. Giriş bölümünde, İmam Gazali hazretleri gerek kendi yaşadığı dönem gerekse de günümüz dünyasını o zamanlardan kuşatan bir bakışla görerek, ilim konusunda bir takım âdâb usullerine değinir.

Okumanın haddizatında ilim elde etmeye açılan kapısının hemen eşiğine İmam Gazali hazretleri ilk perdeyi koyar: "Elde edeceğin ilimle akranlarına karşı böbürlenmeyi, insanların teveccühünü kazanmayı ve yığınla dünya malı toplamayı amaçlıyorsan; sen dinini yıkmak, kendini ateşe atmak ve dünyalık karşılığında âhiretini satmak için çalışıyorsun demektir." Ancak "İlim öğrenmekteki amacın, bilgileri aktarmak değil, doğru yolu bulmak / hidayete ermekse; ne mutlu sana!" Günümüzde İmam Gazali'nin işaret ettiği bu değerlendirmenin ilk kısmına dahil olanların çokluğu malumunuz. Ancak bu güruh her vakit olagelmiştir. Bu sebeple İmamı Gazali, şu hadisi aktarır: "Allah Resulü (s.a.v), ‘bir şey var ki sizin için Deccâl'den daha tehlikelidir.’ der. ‘Ey Allah'ın Resulü! Nedir o?’ diye sorulması üzerine ‘kötü âlimler’ cevabını verir.”

Cehennemin yedi kapısı ve vücudun yedi uzvu

İmam Gazali, kitabın ikinci bölümü olan ‘Günahlardan Kaçınma’da ise cehennemin yedi kapısı olduğunu ve onlardan her biri için ayrılmış bir pay olduğunu vurgular. Bu kapılardan ancak göz, kulak, dil, mide, cinsel organ, el ve ayaklar ile günah işleyenlerin gireceklerini söyler. Bu sebeple, bu organlarımızın her birinin ne şekilde kullanılması gerektiğini ve onları nelerden sakındırmamız gerektiğini açıklar. İmam Gazali dilimizi yalan, sözünde durmamak, dedikodu, insanlarla söz dalaşı, kendini temize çıkarma (kişinin kendisini övmesi), lânet etmek, beddua etmek ve insanlarla dalga geçek fillerinden sakındırılması gerektiğini aktarır. Bunun yanında Gazali kalbin ise haset, riya ve kendini beğenmekten arındırılması gerektiğini özellikle ayrı bir başlık altında vurgular. Bu dikkat çektiği noktayı da Hz. Peygamber (s.a.v)'in "üç şey var ki helâke götürür: baş edilmeyen cimrilik, ardına düşülen kötü arzılar ve kişinin kendini beğenmesi" hadisiyle sağlama alır.

Kitabın âdâb bölümündeyse İmam Gazali: "Allah Teâlâ, Kur'ân-ı Kerim'de buyurdukları ve Hz. Muhammed'in sünneti ile bize edebi öğretmiştir" diyerek, belirlediği bir takım başlıklar altında âdâba değinir.

Hayatın en geniş alanından, en dar alanına kadar çekidüzen veren İslam, kişinin en küçük işinden, kabının yeterek yapabileceği en büyük işlere kadar her adımında dikkat etmesi gereken edeb ve âdâb noktalarını bünyesinde barındırır. Bu aynı zamanda mahlukat içinde eşref sıfatına sahip olmanın da gerekliliğidir. Bizler günümüz modern dünyasında ‘hız’ ile yaşayan bireyler olarak bu edeb ve âdâb inceliklerini atlayarak yaşamaktayız. İmam Gazali’nin Âdâb Kitabı’nın bir nebze olsun bizler için unutulan ve atlanılan incelikleri hatırlatması ve Allah’a kul olmanın inceliklerini bizlere göstermesi hasebiyle okunması gerekir.

Metin Erol edep ederek haber verdi