Emeviler’in İspanya’yı fethetmelerinden sonra,10.Emevi halifesi Hişam bin Abdülmelik'in torunu ve Muaviye bin Hişâm'in oğlu Abdurrahman tarafından 756 yılında İspanya’da Endülüs Devleti kurulmuş ve Müslümanların Endülüs’teki son bağımsız devleti olan Nasrilerin 1492 yılında İspanyollar tarafından ortadan kaldırılmasıyla son bulmuştur. Bundan sonra Müslümanlar, 1492-1614 yılları arasında İspanyol krallıklarının hakimiyeti altında maddi ve manevi olarak zor şartlarda yaşamaya başlamışlardır.
Bu şartların en önemlisi, Hristiyan İspanyol krallıkları tarafından Müslümanların zorla Hristiyanlaştırılması için Hristiyan din adamlarının görevlendirilmesiydi. Müslüman din adamlarından bütün dini kitapların teslim edilmesi istendi. Altın ve gümüş süslemeli paha biçilemez beş bin kitap getirildi. Bu kitaplar halkın gözünün önünde yaktırıldı.
Bazı yerlerde 11 yaşın üzerindeki Müslümanlar köleleştirilirken, 11 yaş altındaki çocuklar inançlı olarak yetiştirilmek üzere dindar Hristiyanlara emanet ediliyordu.
Müslümanların içinde bulundukları şartlar, zaman ilerledikçe daha da ağırlaştı. Müslümanlar bu baskılara rağmen, özellikle şarap içmeme ve domuz eti yememeye büyük özen gösteriyorlardı. Yeni doğan çocukların kilisede vaftiz zorunluluğu olmasına rağmen vaftizden hemen sonra evlerinde vaftizin tesirinden çocuklarını korumak için tekrar yıkıyorlar veya daha önceden vaftiz edilmiş bir başka çocuğu götürüyorlardı. Hristiyan usullerine göre evlenme merasimi yapıldıktan sonra evlerinde İslâm inancının kabul ettiği şekilde nikâh kıyıyorlardı.