Mısırlı yazar Muhammed Hüseyin'in de ifade ettiği gibi dinler arasında özellikle Hristiyanlıkla İslâm arasında diyalog fikri, Muhammed Abduh ile İngiliz papaz İshak (İsaac) Taylor arasındaki temaslara, buluşmalara dayanmaktadır. Ötesinde dinler arasında ya da üç İbrahimî din arasında telfik ve karma bir yapı meydana getirme çabaları Cemaleddin Afgani’ye kadar geriye gitmektedir. Telfik sözlükte, bir kumaş parçasını diğerine yapıştırmak manasına gelir. Terim olarak ise iki veya daha fazla mezhebin birbirine zıt olan hükümlerini belirli bir fıkhî hadisede bir araya getirme ve o hükümlerden birleşik bir suret meydana getirmektir.

1883 yılında Muhammed Abduh, Şam-Beyrut ekseninde sürgün edildiği dönemde İshak Taylor ile tanışmış ve karşılıklı olarak dinler arasında yakınlaşma mevzuunu ele almışlardır. İki dinin birbiriyle telif edilmesi ve kaynaştırılması bu çabaların ortak adresi ve nihai gayesi idi. Daha sonra bazı Siyonist eğilimli çevreler de 1953 yılında Beyrut ve 1954 yılında İskenderiye'de bu minval çabaları sürdürmüşlerdir. Kudüs Müftüsü El Hac Emin el Hüseyni bu çabalara ortak olan tarafların küresel Siyonizm cereyanıyla bağlantılı olduklarını haber vermiş veya iddia etmiştir (1).