İbrahim Yolalan, 1969 doğumlu bir şair. İlk şiir kitabı Göç Defteri’yle (Ülke Kitapları, 2016) 90 Kuşağı içinde değerlendirilebilir. Fakat kitabın yayım tarihi, 2016. Bu yüzden 90 Kuşağı tartışılırken görünmemiş. 90 Kuşağı’nın kendiyle ve dünyayla uğraşan tavrına Göç Defteri’nde rastlarız. Aynı şekilde 90 Kuşağı şairlerinin dünyadan alacaklı tavırları; intikam, adalet veya aşk için olsun fark etmez dünyaya savaş açmaları; kendilerini tanımlarken dünyayı da tanımlamaları Göç Defteri’nde de bulunan özelliklerdendir.

90 Kuşağı şairlerinin diğer bir özelliğiyse, ikinci kitaplarında dünyayı kendileri üzerinden tanımlamayı bırakmalarıdır. İbrahim Yolalan’ın yeni şiir kitabı Teslim’de (Dergâh Yayınları, 2020) bunu görüyoruz. Kitabın ismiyle de uyumlu bir durum bu. Mevcudu tespite geçmiştir şair. “Teslim” adını o manada anlamak lazım. Yoksa ilk kitapta girişilen savaşın sonunda yenilgiyi kabul etmek, teslim olmak anlamında değil. Dünyayı, hayatı, insanları ve aşkı olduğu şekliyle kabul etmektir, “teslim”den kasıt. Kitabın ismi bu yüzden Teslim yerine “Kabul” de olabilirdi. Göç Defteri’ne kıyasla Teslim’de tasvir, benzetme ve yargılamanın çok olması da aynı sebebe bağlanabilir. Yargılama, ilk kitaptaki hesaplaşmanın yerini almıştır. Yargılayan kişi, şairin kendisi değildir üstelik. Hayat yargılar, şair sonucu bildirir. Bu anlamda da Teslim’de tespit ağırlıklı mısraların çokluğundan söz edebiliriz.