Türk Denizcilik Tarihi’nin yetiştirdiği en büyük şahsiyetlerden birisi Hayreddin Paşa’dır. Bu sahada Osmanlı’ya büyük hizmetlerde bulunmuş, ömrü gaza ve cihatlarda geçmiştir. Dursun Saral, Ötüken Neşriyat tarafından 2015 yılında yayımlanan Hızır Barbaroşo Hayreddin isimli tarihi romanında, Hayreddin Paşa’nın, Oruç Reis şehit düştükten sonra Cezayir Sultanı olmasını ve Cezayir’i Osmanlı’ya bağladıktan sonra Cezayir Beylerbeyi olarak atanmasını, kaptan-ı deryalığa kadar devam eden bu süreçteki mücadelesini, gazalarını anlatıyor.

Kitapta yazar Dursun Saral’ın Yıldız Teknik Üniversitesi’nde başladığı akademik kariyerine Karadeniz Teknik Üniversitesi Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi’nde devam ettiği belirtiliyor. Yazarın Türk Denizcilik Tarihi alanında bilgi eksikliklerini ve yanlışlıklarını gördüğü için yapılan hataları ve eksiklikleri giderme adına üzerinde çalıştığı ‘Barbaros Empatisi’ serisinin ilk eseri ‘Oruç Barbaros Sultan’ kitabının ardından elimizdeki Hızır Barbaroşo Hayreddin de serinin ikinci kitabı... Dursun Saral kitabı oluştururken takip ettiği yol hakkında da bilgi veriyor. Kitabın meydana gelmesinde yerli yabancı kaynakları tarayan yazar, Türk ve Avrupa kaynaklarındaki farklılıkları giderebilmek ve kesin doğrulara ulaşabilmek için denizcilik ve mühendislik tecrübelerinden faydalanmış. Akdeniz’in 1500’lü yıllarını Piri Reis’in Kitab-ı Bahriye’sini kullanarak bilgisayarda modellemiş. Gerçeğe en yakın şekilde yazabilmek için kendi geliştirdiği programla edindiği bilgilerin doğruluklarını kesinleştirmiş. Kaynakların birbirinden farklı anlattığı olayları en doğru bir şekilde haritalarla ve gravürlerle destekleyerek yazmış.

Barbaroşo’nun üç kardeşi de şehitlik mertebesine nail olmuşlar

Kitap 1518 – 1533 yılları arasındaki dönemi anlatıyor. Hayreddin Paşa’nın ailesi hakkında yazar, Fatih Sultan Mehmed’in 1462 yılında Midilli Adası’nı fethettikten sonra adada muhafızlık için Selanik yakınlarındaki Vardar Yenice’sinden Yakup Ağa’nın kaldığını, Midillili Katerina ile evlenip İshak (1464), Oruç (1466), Hızır (1468), İlyas (1470) isimlerinde dört oğlunun olduğu bilgisini veriyor. En büyük oğul İshak, baba yerine geçerek Midilli’de marangozluk yapar. Oruç, Hızır ve İlyas deniz işleri ile uğraşırlar. 1503 yılında Rodos Şövalyelerine yakalanan İlyas şehit olur, Oruç Reis Memluk Donanması’nda amirallik ve deniz gazaları le iştigal eder. Hızır kendi denizcilik işleri ile uğraşır. 1515 yılında Cezayir’de İspanyollarla savaşan Oruç Reis aynı yıl Cezayir Sultanı ilan edilir. 1516 yılında Sultan Oruç’un bayrağı altında İshak ve Hızır Reisler buluşurlar. 1517 yılında savaşta İshak şehit olur, 1518 yılında da Sultan Oruç şehit edilir. Aynı yıl Hızır Reis Cezayir Sultanı olur ve İspanyollardan kardeşlerinin intikamını almaya yemin eder.

Sultan Selim tarafından Hızır Reis’e Hayreddin ünvanı verilir 

Kitapta Hayreddin Paşa’nın gazaları ve hadiseler, kronolojik bir şekilde tarih verilerek, yer ve mekân belirtilerek anlatılıyor. Hızır Reis’in en büyük hizmetlerinden birisi Cezayir’i Osmanlı Devleti’ne bağlamasıdır. Hutbeyi önce Yavuz Sultan Selim, daha sonra ise Kanuni adına okutur, sikkeleri de aynı padişahlar adına kestirir. Yavuz Sultan Selim tarafından Cezayir Beylerbeyi olarak atanır. Mücadelelerinden ve İslam dinine hizmetlerinden dolayı Sultan Selim tarafından “dine hayırlı olan” manasına gelen Hayreddin ünvanı verilir.

İspanya Kralı, Hayreddin Paşa’nın Cezayir’i Osmanlı’ya bağlamasından hoşnut olmaz. Zira Osmanlı’nın desteğini arkasına alan Hayreddin Paşa’yı yenmesinin neredeyse imkânsız olduğunun bilincindedir. Bu yüzden Hayreddin Paşa’yı Cezayir Sultanı olarak görmek ister ve Hızır Reis’e Hayreddin diye hitap ederse Cezayir’in Osmanlı’ya tabiiyetini kabul etmiş olacağından bu ünvanı kullanmaz. Hızır Reis’e, Cezayir Sultanı olarak şehit ettikleri Oruç Barbaros Sultan’ın takipçisi, devamcısı anlamına gelen Barbaroşo diye hitap eder.

Hayreddin Paşa, Sultan Selim ve Kanuni tarafından devamlı takdir ve destek görür. Asker ve mühimmat desteği alır. Anadolu’dan asker toplama yetkisi verilir kendisine…

Din gayretinin oldukça ziyade olması, veliliği gibi hususiyetleri

Romanda öne çıkan hususlardan birisi de, Cezayir ileri gelenleri ve Tunus, Telmesan sultanlarının devamlı surette ihanet içinde olmalarıdır. Hayreddin Paşa’yı ve Türkleri Cezayir’den atmak isterler. Bunun için İspanyollarla devamlı işbirliği halindedirler. Hayreddin Paşa bunlarla çok fazla meşgul olur.

Piri Reis’in Kitab-ı Bahriye’sini yazmasıyla ilgili bilgiler, Avrupa’daki siyasi mücadele de kitapta anlatılan konulardandır.

Hayreddin Paşa’nın Osmanlı’ya bağlılığı, İspanya’dan Endülüslü Müslümanları kurtarması, ganimet dağıtmada, ihsanda bulunmada cömert olması, affedici olması, din gayretinin oldukça ziyade olması, veliliği gibi hususiyetleri onun Hayreddin namını boşuna almadığını gösteriyor.

Yazar bu kitabı yazmasının temel amacını, “doğru olay-zaman-mekan ilişkileri ile Hızır Reis nam Hayreddin Paşa ve reislerinin yaşamlarını gerçeğe en yakın biçimde anlatmaktır” ifadeleriyle açıklıyor.

Yazarı ve diğer emekleri geçenleri kutluyoruz.

Dursun Saral, Hızır Barbaroşo Hayreddin, Ötüken Neşriyat

Metin Uygun