“Ya Rabbi; Sabur Sen’sin, Ben sabra muhtacım,
Rahman Sen’sin, Ben merhamete muhtacım,
Cebbar Sen’sin, Ben onarılmaya muhtacım,
Kahhar Sen’sin, Senin istediğin gibi şekle sokulmaya muhtacım,
Rafiu Sen’sin, ipimin yukarıya çekilmesine muhtacım,
Bariu Sen’sin, Sen nizamın sahibisin, Ben düzene sokulmaya muhtacım,
Maniu Sen’sin, Sen dilediğini dilediği şekilde engelleyensin; Ben nefsimin engellenmesine muhtacım,
Vedud Sen’sin, Ben sevilmeye muhtacım,
Metin Sen’sin, Ben istinada, ittikaya muhtacım,
Hadi Sen’sin, Ben hidayete muhtacım,
Şekur Sen’sin, Ben şükre muhtacım,
Vehhab Sen’sin, Ben in’ama, ihsana muhtacım,
Vacid Sen’sin, Sen; İstediğim, arzu ettiğimsin, Sana muhtacım…
***
Ey muhabbet, sınırsızlık, ölçüsüzlük isteyen gönlüm…
Ne kadar zor, şedid ve zor; derinlerde bir hasretle birlikte yaşamak…
Ne kadar dehşet ve acı güzel, kalbin ayaklarının dermanını kesen bir hasrete gönlü mekân kılmak…
Uzak kalamamak…
Yanına gidememek…
Her an yanında her an uzağında olduğumun
Yakınlığıyla
Uzaklığıyla
Doluyum…
Hiçbir yakınlık, muradım kadar yakın değil…
O’nu bir kez gördüya gönlüm, artık onsuz olamıyor, Onsuz duramıyor,
Yere de göğe de sığamıyor…
*
Ey Kalplerin sahibi, Ey kalbimin sahibi
Çok bitkinim uzak olmayan bu uzaklıktan.
…biçareyim…
…acizim…
*
Bugün,
Öyle bir gün, öyle bir an ki,
Her şey bir şey için.
Bugün…
*
Aşkı
Sevdayı
Hasreti
Yanmayı
Yakmayı
Dehşeti
Endişeyi
İtaati
Şehadeti
Ferahlığı
Hüznü
Eceli
İkramı
Korkuyu
Emniyeti
Nimeti
Rahatlamayı
Yorulmayı
Garipliği
Acizliği
Hüznün gözyaşını
Sevincin gözyaşını
Sadece gözyaşını
Her zerrenin keyifle mırıldanmalarını
Her zerrenin AŞK diye inleyişini
Kalbin dertten inlemesini
Ayakların raksını
Aklın idraksizliğini
Suskunlukta konuşmayı
YOKLUKTA VAR OLMAYI
Yokluğu
Tüm kainatla birlikte varlığı
Görmeyi istemeyi
Görünmeyi istemeyi…
Yazılmış ve yazılacak bütün kelamları
Ve belki de
Sadece
NOKTAYI…
*
Rabbim Sana sığınıyorum.