Dualarla yol almak

"Peygamberimizin mukaddes hayatı, dürüstlük ve doğruluk çizgisi üzerine kurulmuştur. Yeni bir hayatın zorlu başlangıcı olan Hicret zamanı da buna dâhildir." Rümeysa İnan yazdı.

Dualarla yol almak

Dünya, bir yoldur. Her yolun bir başlangıcı ve bitişi olduğu gibi dünya yolunun da -doğum ve ölüm olarak adlandırdığımız- başlangıcı ve bitişi vardır. Fakat ölüm, yalnızca bu dünyaya ait bir sondur. Dünya yolunun sonu da sonsuz yurdumuz ahirete olan yolculuğumuzun başlangıcıdır.

Yol devam ettikçe yeni maceralar bizleri beklemektedir. Dünyadaki imtihanlarımız yürüdüğümüz yola ve bireysel potansiyelimize göre değişebilir. Yolumuz kimi zaman güçlüklerle dolu iken kimi zaman da çiçek bahçesinde yürüdüğümüzü zannettirecek kadar güzel olabilir. Önemli olan bizim o yolu nasıl yürüdüğümüzdür. Yolda yürürken bize yardımcı olacak bir pusulamız var mı? Kimlerin izini takip ediyoruz? Hangi yön okları bizi doğru sona ulaştırır? Tüm bunlar yolumuz bitene kadar sürekli sorgulamamız ve tetikte olmamız gereken durumlardır.

Yürünecek yolu göstererek bize öğreten Rabbimizin bu yolda bizi rehbersiz bırakmadığı her daim zikrettiğimiz hususlardan biridir. Allah Teâlâ, Kur’an-ı Kerim ve peygamberlerimizle bilhassa Efendimiz  ile bizleri nasipdâr kılmıştır. Kur’an-ı Kerim’in pek çok yerinde peygamberlerin kıssaları bize örneklik teşkil etmekte özellikle yaptıkları dualar dünyadaki yolculuğumuzda tavrımızın nasıl olması gerektiğini bizlere göstermektedir. Yola çıkmak ile dua her daim iç içedir. Peygamber Efendimizin yaşayışı ise başından sonuna kadar hayatımızı düzene sokmamızda ve tavrımızı seçmemizde bizlere en güzel örnektir. Allah Resulü  yaşamı boyunca çeşitli yolculuklarda bulunmuş farklı insanlarla karşılaşmıştır. Yaşadığı her şey O’nu bir sonraki adıma, kıyamete kadar gelecek bütün insanlığa, âlemlere rahmet olmaya hazırlamıştır. O’nun hayatındaki en önemli olaylardan biri ise Medine’ye hicretidir.

Doğup büyüdüğü topraklarda O’nu “El-Emin” olarak anan akrabaları, peygamber olduğunu öğrendikten sonra yurdunda barındırmadılar. Peygamberimiz  ise -mensuplarının sayısı gün geçtikçe artan- İslâm ümmetinin dinini özgürce yaşayabilmeleri için yeni yurt edinmeleri gerektiğini düşündü. Bunun için nice dualar etti. Tabii bu sırada davetini de aksatmadan devam ettiriyordu. Bu davetlerden birinde Yesrib yurdundan gelen birkaç genç, İslâm ile müşerref olmuş ve beldelerine döndüklerinde halkın çoğunu da İslâm ile tanıştırmıştı. Peygamberimizin  dualarını kabul eden Allah Teâlâ, Müslümanlara hayırlı bir şehir nasip etti. Mekke’den Medine’ye hicret planlanmıştı. Efendimiz , Allah Teâlâ’nın bildirdiği vakitte yola çıktı. Dilinde ise: “Rabbim! Girilecek yere doğrulukla girmemi, çıkılacak yerden de doğrulukla çıkmamı sağla, Bana tarafından yardımcı bir güç ver!”1 duası vardı.

Peygamberimizin  mukaddes hayatı, dürüstlük ve doğruluk çizgisi üzerine kurulmuştur. Yeni bir hayatın zorlu başlangıcı olan Hicret Zamanı da buna dâhildir. Peygamberimiz  her işinde Rabbinin rızasını gözettiği gibi çıkacağı hicret yolculuğunda Allah Teâlâ’nın rızasına uygun olan davranışı gözeterek doğruluk talebinde bulunmuştur. Çıktığı bu yolculuk ile beraber hicret ettiği ashabına da örnek olmuştur. Efendimizin  açtığı doğruluk yolunda ashabı da sağlam adımlarla ilerlemiştir. O’na güvenen insanlar iman dairesine girmiş, Efendimiz'den  bir an dahi ayrılmayarak O’nun doğruluğunu kendi hayatlarına yansıtmaya çalışmışlardır.

Tarihî kaynaklara baktığımız zaman Efendimizin  Medine’ye hicreti önemli sonuçlar doğurmuştur. Bunların başında Müslümanların bir devlet hâline gelmesi ve ilerleyen zamanlarda da İslâm’ın dünyanın dört bir yanına yayılması gelmektedir. Allah Teâlâ’nın rızasını gözeterek çıktıkları yollarda yine Allah’ın izniyle hayırlı kapılar açmışlardır. Bunun için yola çıkmak çok mühimdir.

Yolumuzun aydınlık kalması için Kur’an ve Sünnet’ten uzaklaşmamamız gerekir. Geçmişte atalarımıza açılan hayırlı kapılar, kıyamete kadar gelecek her bir fert için de açılacaktır. Çabalarımız boşa değildir. Allah’ın rızasını ve doğruluğu dert edinen herkesin çabası, hakikatin sahibine emanettir. Yola çıkmalı ve dualarla yol alınmalıdır.

Rümeysa İnan

Hüma Dergisi, Sayı:17

Dipnot:

1 İsra Suresi, 80

YORUM EKLE