Vakit akşam üstü. İnsanlar günün koşuşturmasının sonuna gelmişken evlerine gitmeye hazırlanıyorlar. Ben ise bu hazırlığı çoktan bitirmiş arabamla evin yolunu tutuyorum. Bi anda arabadan inip yolun kenarındaki toprak yola doğru koşmaya başlıyorum. Koşuyorum. Koştukça içimdeki kaçma arzusu alevleniyor ve daha çok koşuyorum. Azgın, kendisini her konuda yeterli gören insan topluluğundan, başkalarının inançlarına saygı duymaktan bile aciz vahşi ruhlardan, bazen tanıyamadığım, o eleştirdiğim insanlara benzediğim kendimden, dönüşlerinin yine Yaradan’a olacağını unutanlardan kaçıyorum. Kaçmamın şiddetine dayanamayan ayakkabılarım, ayaklarımı terk ediyor.
Sonra ayaklarıma batan çakıl taşları ayaklarımdan çok ruhumu kanatıyor. Ayaklarımdaki kan, ruhumdan akmaya cesaret edemeyen kana karışıyor. Aklımda dolaşan beşer sözlerinin arasında kaybolacakken sözün hakikisi sözleri yıkıp geçiyor. “Oku!” diyor bana. Düşünüyorum. Ben zaten okuyup kendini unutan, büyüklük edenlerden kaçıyorum. Düşünceler arasında yürümeye devam ediyorum. Etrafıma bakıyorum. Ağaçları, Güneş’i, otları tüm bu “insan” denen karmaşık varlıktan uzak her şeyi görüyorum. Kendime çeviriyorum yorgun bakışlarımı. Trafiğin içinde yalnız bedenden ibaret kalan “kendim”, bu huzur ortamı içinde ruhumla bütünleşiyor ve anlıyorum neyi okumak gerektiğini. Hakikatin Sahibi’nin bana bu ihtarla kendi adresini verdiğini anlıyorum. O’nu, huzuru, kendini kaybetmişlerin içinde kendimi bulmanın okumaktan geçtiğini. Sonra bakmaya değil görmeye çalışıyorum. Ağaçları, ayçiçeklerini, uzaklardan gelen derenin sesini okuyorum. Arkamı dönüyorum ve nefret ettiğim gökdelenleri bile okuyorum. Buluyorum, sıkıntıdan bunalmış ruhumu, esas kendimi, gözden ırak olanı fakat gönülden ırak olmayanı. Ve ayçiçeklerinin yüzlerini, Yaradan’ın nurundan bir parça olan Güneş’e döndürmeleri gibi ben de ruhumu, kalbimi, yüzümü O’na döndürüyorum. O an sözün hakikisi benim kalbime iniyor. Titreyen bedenimle birlikte ben kanayan ayaklarımı umursamadan arabaya biniyorum. Kendime yakın, kendisine uzak olan beşer topluluğuna uzak, yolumda ilerliyorum.
Safiye Ebrar Yılmaz
Geyve Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi 11-A sınıfı