Her Müslüman Hak ve hakikat yolcusudur. Hakk’ı aramaya doyulmaz üstelik. O (sav) bile “seni hakkıyla (gereği gibi) bilemedim” demiştir, bize ne düşer? Bir arayışsa bizimkisi ve hakikatin peşindeysek eğer mutlaka okumalıyız. Kainatı, kitabı, nefsimizi özetle tüm ayetullahı okumalı ve daimen Hakk’a ve hakikate daha fazla yaklaşmak arzusunda olmalıyız.

Ve Tevhid’den başlamalı okumaya. Tevhid’den nasip almalı. Tevhid kalesine sığınmalı, Tevhid’e koşmalı, Tevhid neşesini bulmalı, Tevhid’le coşmalı, Tevhid’e râm olmalı… Tevhid hem başlangıç hem de sondur. O yüzden Tevhid zikriyle dirilip yine ölene dek Tevhid peşinde koşmak gerek.

Mutlaka okunmalı

Bir hadiste şöyle buyruluyor: “La ilahe illallah diyen ve bu iman üzere ölen kimse cennete girer.” La ilahe illallah de ve kurtul. Bu kutsi kelimeleri sadece dil ile söylemenin kime faydası olur!! Altın altın demekle kimse zengin olmazmış… “Hiç bu kadar kolay mı?” diye sormuş muydun kendi kendine? Bu hadis kurtuluş yoludur, durumun vehametini anlamak isteyen bu kitabı mutlaka okumalıdır.

Semerkand Yayınları’ndan çıkan İmam Gazali’nin Tevhid Risalesi her satırı çizilecek kitaplardan. Yusuf Özkan Özburun’un tercümesi ve önsözü ile okumak ne kelime, bu kitap bir çırpıda yutulur, tekrar tekrar ilaç niyetine içilir, tefekkür ve tetkik için defalarca dönüp bakılır. Bu kitap yanan yüreklere hakikatli ve hakkaniyetli bir tevhid çağrısıdır. 

Kitabın her sayfasında çarpıcı cümleler, adeta yakıcı sloganlar, ezici bir muhasebe var. Aslında sade, küçük, kısa bir kitap. Cep boyu 125 sayfa. Tekrar tekrar “bu ilahi kelimeler ne kadar önemli!” diyor, veryansın ediyorsun kendi kendine, Tevhid’in neresindeyim diye!! Ama çok şükür bir yol gösterici ile konuşuyorsun: Tanımlıyor, betimliyor, “en geniş”i en öz manada açıklıyor, elinden tutup hedefi ve yolu gösteriyor. Ayetler ve hadisler eşliğinde Hakk’a ve hakikate doğru yol alıyorsun birlikte… Mutlaka yer yer durulmalı, tefekkür ederek okunmalı.

Sadece Tevhid üzerine yoğunlaşıyorsun okurken. Saadet istersen tevhidi zikret, ümit istersen tevhidi zikret, cesaret istersen tevhidi zikret, özgürlük ve şeref istersen tevhidi zikret, murâdın ebediyetse tevhidi zikret…

Kendini Tevhid’e ver

Ey hakikat yolcusu!

İlginin büyük bölümünü mala, makama, zevke ve eğlenceye verme. Tevhid’e ver kendini. Nifaktan hep kork ve imanını parlatmaya çalış, ölene dek bu çaban sona ermesin. Bir an dahi “kurtuldum” deme ki kurtulma şansın olsun…

Arif olmak, âşık olmak, sadık olmak kim istemez! Kalbin nura açılmasını, kalbin görür olmasını kim istemez? Kalbin hâkimiyetinden, kalbin körlüğünden, kalbin anlamasından ve anlamamasından bahsederek dikkatleri kalbe çeviriyor kalp doktoru Gazali.

Ey hakikat yolcusu!

Tevhid ilmini isteyen kalbini temizlemekle uğraşsın dursun. Eşyada Tevhid hakikatini görene dek çalışıp çabalasın, masivayı terketsin ve Allah’ın zikriyle meşgul olsun. Gazali Tevhid için daha fazla duaya, zikre, şükre, ibadete ve iyiliğe çağırıyor. Tevhid’in söylenip geçilecek bir kelime olmadığını çok daha iyi anlıyorsun.

Tevhid bir kalbe girince o kalpte ne etki bırakır? Hayatta neler değişir? Huzur nerdedir, nur nerdedir? Öyle ki, canın ve malın ticarete konu olmuştur artık söylediysen, iyi düşün. Mü’min Allah’ı nasıl anar, nasıl inanır, nasıl güvenir O’na? Nasıl namaz kılar, ne diye infak eder? Tüm varlığını, her şeyini ve kendini Allah’a satanlar zümresinden misin, yoksa o haller senden uzak mı? O halde Allah’ı anmak hususunda kalpleri katılaşmış olanlardan olmayasın sakın!! (Zümer 22, Bakara 74) Gafletten uyanmadan bu sorulara verdiğimiz cevaplar ne kadar tatmin eder ruhumuzu?

Gazali, şehadeti pervane böcekleriyle anlatır kitapta ve her Müslümanın önüne esas hedef olarak koyar. İnsanın Allah’a kavuşabilmesi için nefsiyle savaşarak kendini Allah’a adaması gerekir. Bunun için sürekli tevhid zikrini tavsiye eder. Dünyevî arzu ve zevklerden mümkün olduğunca uzak durup zikrullah ile mertebe mertebe Allah’a yaklaşmak en güzel zevk ve lezzettir. Bu yolla kalbin rıza, teslimiyet, itminan (Ra’d 28) hallerine ulaşabilir. Ariflerden, âşıklardan olmak hepimiz için mümkündür ve bunun için Tevhid anahtarını kullanmak gerekir.

Tevhid en güzel sözdür, yegane gerçektir, gerçek duadır, takvadır, amel-i salihtir, hayırdır ve sapasağlam bir kaledir. Ancak bu kaleye girenler kurtuluşa erebilir. Allah cümlemize Tevhid kalesine girmeyi ve son nefesi o kalede vermeyi nasib etsin. Amin, amin, amin.

Mustafa Tarhanacı