Hac Yolcusu
Bugün herkes, sana hayran oluyor, ey yolcu;
Tuttuğun nurlu yolun, Arşa çıkar tâ bir ucu!
Seni mesteyleyen aşkın, ezelidir, ezeli;
İltifat eyledi zira, (O GÜZELLER GÜZELİ)!
Öpeceksin, HACERU’L ESVED’i, hem MÜLTEZEM’i;
Müslümanlar, bu büyük devlete imrenmez mi?
Ne tehassüsle yaşattın, o mukaddes emeli;
KÂBE’nin âşıkısın, kendini bildin bileli!
Müminin, doğduğu günden beri kalbinde coşan,
Bir yanar dağ gibi içten içe, her an tutuşan,
Ölmeden, RAVZA-I PEYGAMBER’İ, tek görmesidir;
O yeşil cennete, bin vecd ile, yüz sürmesidir!
*
Masivalar, ebedi gayeye engel mi olur?
Gerçek âşıklar erer maksada, cânânı bulur!
“ÜMMETİM GEL!” dedi madem, sana bak, FAHR-İ CİHAN;
Bütün âlemlere rahmet, (O BÜTÜN CANLARA CAN)!
*
Artık uslanmaya, kat’i olarak azmeyle;
Silinir orda günahın, sayısız olsa bile!
Enbiya ülkesidir, geçtiğin ıssız çöller,
Aşina yüz gibi hüccaca tebessüm eyler!
Nura gark olduğu iklimdir o çöl MUSA’nın,
Yüce mabuduna yükseldiği yer, İSA’nın...
Nelerin şahidi bilsen, o mübarek dağlar;
Ruha miraç olan en tatlı sâdalar çağlar!
Manevi bir koku sardıkça çölün her yerini,
Mest eder gönlünün en gizli derinliklerini!..
Başka bir şekle girer, MEKKE’nin ufkunda sema,
Sanki cennetlerin ufkunda eser bâd-i saba!
Saçıyorken, ezeli nurunu ULVÎ KÂBE;
Heyecanlar verir, hem kaskatı, hissiz kalbe...
Sarılıp KÂBE’ye, feryad eden âşıklara bak,
Sen de yalvar, hemen onlarla, coşup ağlayarak!
RAVZA; usşakına, cânân olup âgûş açıyor,
HAK TEÂLÂ; yanan âşıklara, rahmet saçıyor!
*
ARAFAT’ın, bütün âfâkı, meleklerle dolu,
Öptüğün secde edip amber kokulu!
Bu ne mahşer ne büyük harikadır Ya Rabbi!
Bu büyük kitleye rehberlik eden: RÛH-u NEBİ!
Ne mehabetli duruş! Mahşeri temsil ediyor,
Malikelmülk olan ALLAH’a yol almış gidiyor!
Arafattan iniyorken hacı, bir kuş gibidir;
Ne kadar pâk! Anasından yeni doğmuş gibidir...
Hacı Kardeşim
Günahlardan yıkandın, tertemiz bir ufka yükseldin,
Habîb-i Kibriya’nın Ravza’sından feyz alıp geldin!
Eğer şad olmak istersen, LİVÂÜLHAMD’in altında,
Mukaddes yolculuk, bir inkılap olsun hayatında!
Gazelleşdikçe ahlâkın, görenler bir melek sansın;
İlahi neşenin feyziyle, âşıklar hazırlansın!
Muazzez hatırandan çıkmasın asla, o âlemler;
Vefasız masivadan sıyrılıp el çektiğin demler!
*
Ezanlar yükselirken ARŞ’a, BEYTULLAH’I hatırla,
Şu pak olmuş gönül, kirlenmesin tekrar günahlarla!
Uzaklaş nefse uymaktan, sığın ALLAH’a şeytandan;
Odur zaten, ayaklar kaydıran en bi-aman düşman!
Temiz kalsan, biiznillah, erersin KURB-U MEVLA’ya,
Hayat olsun, çıkan bir merdiven FİRDEVS-i ALA’ya!
Bu kudsi neşenin zevkiyle yükseldikçe ahlakın,
Hazansız bir bahar olsun için, nûr olsun afakın!
Ali Ulvi Kurucu
Hilâl dergisi, Sayı: 12