Daha önce bir kaç defa yapılan Uluslararası Müslümanca Uyanış Oturumları'nda bu yıl bir ilke imza atılarak Uluslararası Müslümanca Uyanış Gençlik Konferansı yapılacak. 70 ülkeden 1500 Müslüman gencin katıldığı program 29-30 Ocak tarihinde İran'ın başkenti Tahran'da yapılacak.

Neden gençlik?

Daha önce 3 defa yapılan Müslümanca Uyanış Oturumları'nın gençlik oturumu olarak ilk kez yapılıyor olması açısından önemli. Özellikle Arap Baharında gençlerin başı çekmesi 1980’de İslam Devrimi ile kurulan İran İslam Cumhuriyeti’nin bu noktadaki tecrübelerini anlatma ve köklü bir değişimin ardından kurulan düzenin gençlerin öncülük etmelerinin daha sağlam temelli olacağını düşüncesinden yola çıkılmış.

Ön bilgilerden sonra şu ana kadar ki kendi gözlemlerime geçeyim. Yaklaşık 7 saatlik bir rötardan sonra İstanbul’dan Tahran’a yola çıktık. Şehre indiğimizde Tahran’ın bad’ı sabası karşıladı bizi. Hava alanında bizi karşılayan arkadaşlarla yaklaşık bir buçuk saatlik yolculuğun ardından otele ulaştık. Tüm Tahran bayraklarla ve Uluslararası Müslümanca Uyanış Konferansı’nın duyurularıyla süslenmişti. Oteldeki arkadaşlarla kâh İngilizce kâh Türkçe konuşarak anlaştık. İran’ın büyük bir çoğunluğu Azeri Türkçesi konuştuğu için çok da zorlanmadık. Sonrasında Müslümanca Uyanış Gençlik Konferansı’nın içeriğini etrafımdakilere sormaya başladım. Etrafımdakilerin söyledikleri ve benim toparladığımda konferansın amaçlarının:

‘Müslümanca amaçların ve değerlerin İslâm ve Kur'an Şeri'atı esasıyla icra etmek ve yeniden canlandırmak; Ümmetin özgüveninin yeniden dirilmesi ve Batının ruhsal hücumuna karşı mücadele ruhu uyanması; uluslararası Müslümanca bir gücün doğması ve din, akıl, ilim, ahlâk temelli yeni bir Müslüman kültürünün oluşması; hareketlerdeki tecrübeleri aktarmak için olaylar; şahsiyetler ve yüzler arasında yeni bir atmosfer oluşturulması batı demokrasisine karşı halk liderliği modelini öne sürmek.’ Başlıkları altında toplandığını gördüm.

Konferansın çalışmaları aylar öncesinden başlamış. ‘Müslümanca Uyanış gençler arasında nasıl olabilir?’ i sorgulamak amacıyla makale ve sunumların yazılması için belirli konular oluşturulmuş. Bu konular da Müslümanca Uyanış’ın fikri boyutu, gençlere ve Müslümanca Uyanış’a vesile olanların oynadıkları rol, Müslümanca Uyanış’ın ve Gençlerin Müslümanca Uyanış’ının zarar görebileceği noktalar olarak üç ana başlıkta toplanıyor.

Müslümanca Uyanış’ta Erbakan Hoca’nın da ismi geçiyor!

Birinci başlıkta İslamî ve dinî derslerin gençleri uyandırmada ve siyasi gelişmelere olan etkisi, dinî bir devrim nasıl başlar ve şekil alır, Müslümanca Uyanış’ın dayanıklılığı, korunması nasıl olmalıdır gibi konular yer alıyor. İkinci başlık ise İslamî bilim adamlarının ve alimlerin (ki burada Seyid Cemal, İmam Humeyni, Abdulkadir Cezayiri, Ömer Muhtar, Necmettin Erbakan, Hasan El-Benna gibi bir çok isim sayılıyor) Müslümanca Uyanış’ta oynadıkları rol ve önderlik üzerine. Müslümanca Uyanış’ın görebileceği zararlar başlığı ise daha önceki akımların yaşadığı tecrübeler, uluslar arası güçlerin bu uyanışı engelleme çabaları makale yazılacak konularda son başlık olarak yerini alıyor.

Velhasılı kelam hayırlı ve güzel şeyler yapılmaya çalışıldığı görülüyor. İnşallah hayır ve bereketle devam eder. Biraz uzun ve ayrıntıcı bir haber oldu ancak Tahran’a gelmeden önce Gençlik Konferansı’nın içeriğiyle ilgili hiçbir şekilde İngilizce veya Türkçe bir kaynak bulamadım. Gün içerisinde içeriğe yönelik ancak bu kadar bilgi sahibi olabildim. Konferansların ardından ayrıntıları da aktaracağım.

 

Burak Gültekin, İran’ın beyni Tahran’dan bildirdi