Umran Dergisi Aralık 2020 Sayısı Çıktı!

Umran Dergisi, Aralık sayısında uluslararası düzen ve değişen dinamikleri ele alıyor.

Umran Dergisi Aralık 2020 Sayısı Çıktı!

Türkiye’de ABD seçimlerini değerlendiren yazarların büyük çoğunluğu, yeni başkanın Türkiye’ye karşı müdahaleci tutumları da göz önünde bulundurulduğunda, bize karşı Amerikan politikasının nasıl işleyeceği üzerinde yoğunlaşmışlardır. ABD seçim sonuçlarının, Türkiye’nin içinde bulunduğu iktisadi buhranı daha da derinleştireceği yönünde yoğunlaşan kanaatler ise aslında ülkenin kapitalist değerler sisteminin mahkûmu olduğunu izhar etti. Bu ortamda kendine gelmeye çalışan ve hızla güçlenen Türkiye ABD politikasından çok fazla da etkilenmez, yeter ki oluşturduğu bağımsız dış politikayı kararlı şekilde geliştirip sürdürsün.                                                                                         

      Bilindiği gibi Amerika’daki iktidar seçkinleri, New York’ta, ekonomi ayağını temsil eden Wall Street’in finans kuruluşları, orduyu temsil eden Pentagon’un askerî yapısı ve siyaseti temsilen Beyaz Saray üçlüsünden oluşan bir üst iktidar yapısıdır. WASP (White Anglosakson Protestan) ideolojisinin de ana omurgasını oluşturan sermaye, ulus ve devlet teslisi Amerikan müesses nizamının anlaşılması bakımından hayli önemlidir. Dolayısıyla Amerikan halkı ABD’de etkin ve egemen olan “iktidar seçkinleri”ne hiçbir şekilde ulaşamaz. Lafı edilen ve hararetle tartışılan seçimler ancak iktidar seçkinlerinin bir ayağını oluşturan “siyaset seçkinleri”ni değiştirebilir ve seçimler bir parodiden ibaret kalır. Donald Trump, Dünya Ticaret Merkezi’nin veya sanayileşmiş-kapitalizmin son temsilci başkan örneğiyken Biden ise Silikon Vadisi’nin veya sibernetik çağın temsilcisi olacak gibi görünüyor. Öte yandan günümüzdeki önemli küresel değişiklikler ABD’yi düşündürmektedir. Çin’in yükselişi, toplumların daha bir uyanışı gibi nedenlere bağlı olarak ABD’nin dünyaya müdahalesi zorlaşmaktadır. ABD tarih boyunca tüm güçlülerin sonunda geldikleri noktadaki kaygılarını yaşamakta ve hırçınlaşmaktadır!

Önümüzdeki yıl Davos’un gündemini de oluşturacak olan “Büyük Sıfırlama” (Great Reset) projesi, eski dünya düzenini sıfırlayıp yeni bir dünya düzeni kurmak anlamına da geliyor, görünen o ki bütün dünyayı kapsayacak şekilde çok büyük değişiklikler planlanıyor Aşkın değerlere dayanmayan bu tür girişimler bir düzenin değil, yeni bir düzensizliğin ifadesi olabilirler. Bu türden değişimler, haksızlık üzerine kurulu mevcut düzeni sürdürebilmek için insanlığı oyalama taktikleridir.
      Son aylarda olup bitenler bir kere daha gösterdi ki iç siyasette yapılması gereken, gerilim stratejisinin sürdürülmesi değil toplumsal kesimler arası farkın derinleşmesini engelleyecek bir dilin kurulmasıdır. Dışlayıcı dilin acilen terk edilmesi zorunludur. Bu sadece bir kişi, bir parti sorunu olmaktan ziyade memleketin geleceği için elzemdir.  

Bazı Başlıklar:

ABD Seçimlerinin Düşündürdükleri Küresel Değerlerin Kürelenişi/Mustafa AYDIN                              

ABD Seçimi ve Yeni Siyaset Düzeni/Ahmet DAĞ                                                                                  

Türkiye Ekonomisinde Restorasyon Perspektifi/Emre SAYGIN-Tahsin YAMAK                                         

Kur’ân Lafızlarının Başat Vasfı/Kürşad ATALAR                                                                                       

Bizim Mahalleden Ateş Hattına Koşan Kahraman Ahmet Kekeç/Metin Ö. MENGÜŞOĞLU                     

Selefi Hareketin Krizi/Muhammed AYİŞ                                                                                                                                         

   

YORUM EKLE

banner36