Nurettin Taşkesen Kudüs'ü anlattı

Nurettin Taşkesen 'Yüzyıllık Hasret Kudüs 1917' adlı kitabına dair konuştu.

Nurettin Taşkesen Kudüs'ü anlattı

Edebiyatçı-yazar NurettinTaşkesen’in kaleme aldığı "Yüzyıllık Hasret Kudüs 1917" belge romanıyla ilgili olarak Mihrabad Yayınları tarafından Milli Türk  Talebe Birliği (MTTB) Konferans Salonu’nda 7 Ekim Cumartesi günü bir program düzenlendi.

Program açılışında Hüseyin Doğru, Damla Yayınevi ve Mihrabad Yayınları’nın kuruluşları ile ilgili bilgi verdi. Kudüs Platformu Başkanı Belkıs İbrahimhakkıoğlu, Kudüs ve kitap hakkındaki görüşlerini paylaşmak üzere davet edilen konuşmacılar arasındaydı. İbrahimhakkıoğlu, Nurettin Taşkesen’in Anadolu irfanının sesi olduğunu belirterek, “Kudüs’ün insanı uyandıran bir cazibesi vardır. İnsanı âdeta diriltir. Dünyanın aynı zamanda kaynayan kazanları da bu şehirdedir. Kudüs konusunda hepimize görevler düşüyor, hepimiz harekete geçmeliyiz. Nurettin Bey’in bu eseri inşallah bir uyanışa vesile olur.” dedi.

Unutturulmaya çalışılan bir çok tarihî gerçeği dinleyicilere aktaran Taşkesen, kitaptan seçtiği anekdotlarla programı zenginleştirdi. Fotoğraflar eşliğinde kitabın önemli konuları hakkında bilgi veren Taşkesen, geçen sene yayımlanan Esaret 1916 adlı romanında dedesinin 1. Dünya Savaşı'nda Ruslara esir düşmesini, esaret yıllarını, firarını ve vatana dönerek İstiklal Savaşı'na katılmasını anlattığını ifade etti. 2017’nin Kudüs Yılı ilan edildiğini hatırlatan Nurettin Taşkesen, Hazreti Ömer’in Kudüs’ü fethetmesinin 1380. yılı, Sultan Selahaddin Eyyubi’nin, şehri Haçlılardan kurtarmasının 830. yılı, Yavuz Sultan Selim Han’ın, Kudüs’ü Osmanlı idaresi altına almasının 500. yılı, İngilizlerin Birinci Dünya Savaşı’nda Kudüs’ü işgal etmesinin 100. yılı, İsrail’in Kudüs’'ün tamamını işgal etmesinin ise 50. yılı olduğunu belirtti.

Kitabın kahramanı alay müftüsü

Yazar daha sonra Mescidi Aksa ve Kudüs'ün önemi ile kısa tarihçesini dile getirerek, yüz yıl önce çekilmiş olan siyah beyaz fotoğrafları misafirlerle paylaştı. Mescidi Aksa'nın 144 kilometre karelik bir alanın tamamı olduğunu, bu harem alanı içinde Kubbetüs Sahra (Altın kubbe) ve Kıble Mescidi'nin bulunduğunu ifade etti. Birinci Dünya Savaşı’nın başından beri Sina Filistin Cephesi'nde meydana gelen önemli olayları özetleyerek, iki Süveyş Kanalı Harekâtı, Birinci ve İkinci Gazze Zaferlerini anlattı.

İngilizlerin bu mağlubiyetten sonra altı ay boyunca çok büyük hazırlıklar ve askeri yığınak yaptığını anlatan Taşkesen, Osmanlı Ordusunun ise bu dönemi yanlış stratejilerle boşa geçirdiğini, bu yüzden Filistin Cephesinin yarıldığını söyledi. En büyük hatanın da bu cepheye diğer Alman subayların yanı sıra, bir Alman generalinin Başkumandan olarak getirilmesi olduğunu ifade etti.

Filistin'de yaşayan Yahudilerin NİLİ adlı gizli bir Casusluk Örgütü kurarak, Osmanlı Ordusunun bütün askeri ve stratejik bilgilerini İngilizlere vermesi sonucunda kısa zamanda Birüssebi, Gazze ve Kudüs'ün kaybedildiğini anlatan yazar, Yüzyıllık Hasret Kudüs 1917 kitabında bu konuların detaylı bir şekilde anlatıldığını belirtti.

Okuyucunun hem istifade edebilmesi, hem de tarihî olayların rahatça anlaşılabilmesi için kitabını belge roman tarzında ele aldığını belirten Taşkesen, “Ordumuzun kadrolu din görevlileri olan alay müftülerinden birini kahraman olarak seçtim.” dedi.

Son bölümde ise Yazar Nurettin Taşkesen Mayıs ayında Kudüs’e yaptığı seyahat intibalarını çektiği fotğraflar eşliğinde anlattı. Dinleyicilerine de Kudüs’e gitmelerini, Mescidi Aksa’da namaz kılmalarını ve imkânı olanların maddi olarak oradaki Müslümanlara yardım etmelerini tavsiye etti.

YORUM EKLE