Sakarya'nın Geyve bölgesinde kazandığı zaferin ardından Milli Mücadele'nin seyrini değiştiren, Atatürk'ün silah arkadaşlarından Ali Fuat Cebesoy'un hatıraları, tarihin akışının değiştiği bölgede ziyaretçilere sunuluyor.
Geyve ilçesine bağlı Alifuatpaşa Mahallesi'nde kendi adını taşıyan ve Geyve Belediyesi himayesindeki müzede, Cebesoy'un masası, defteri, mektupları, valizi, yatağı, Meclis başkanlığı yaptığı döneme ait frağı, kıyafetleri, kullandığı tüfeği ve el bombası, mezuniyet belgeleri, Amasya Genelgesi'nin hazırlandığı sırada Mustafa Kemal ve Rauf Bey (Orbay) ile çekilen fotoğrafı, nüfus cüzdanı, pasaportu, milletvekili mazbataları ve kimlikleri, kendi eliyle çizdiği 1. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele dönemine ait askeri krokiler sergileniyor.
Cebesoy'a ait orijinal 75 parça eşyanın yanı sıra, Milli Mücadele döneminin diğer kahramanlarını anlatan fotoğraf ve belgelerin de yer aldığı müze, 1989 yılında Alifuatpaşa Belediyesi binasının tahsis edilmesiyle bölgeye kazandırıldı.
10 Ocak 1968'de vefat eden Ali Fuat Paşa'nın mezarı vasiyeti üzerine, düşmana geçit vermemek adına havaya uçurduğu 2. Beyazıd döneminde yapılan tarihi köprünün ayakları dibinde yer alıyor.
Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haluk Selvi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cebesoy'un Türk siyasi tarihinde en fazla anı bırakan komutanlardan olduğunu söyledi.
Cebesoy'un, Osmanlı'nın Balkan Savaşları'nda, Trablusgarp'ta ve 1. Dünya Savaşı'nda önemli vazifeler üstlendiğini ancak onu ön plana çıkaran olayların Milli Mücadele döneminde yaşandığını belirtti.
Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra İtilaf Devletlerinin özellikle İngilizler'in, batı ve doğu Anadolu üzerindeki planlarının yanı sıra, Yunanlıları kışkırtan ve Osmanlı'ya karşı işgale sevk eden tutumlarının olduğunu anlatan Selvi, tüm bu etkenlerin neticesinde Amasya Genelgesi'nin, Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışından sonra yayımlandığını hatırlattı.
Amasya Genelgesi'nde alınan kararların Sivas Kongresi'nde uygulamaya konulduğunu hatırlatan Selvi, Batı Anadolu Umum Kuvay-i Milliye Kumandanlığı'na Ali Fuat Paşa'nın atandığını ifade etti.
Bu gelişmeler yaşandığı sırada Yunanlıların Eylül 1919 itibarıyla Eskişehir bölgesine kadar geldiğini anlatan Selvi, şunları kaydetti:
"Mustafa Kemal Paşa, Milli Mücadele'nin batı cephesinde Ali Fuat Paşa'yı görevlendirerek bir direniş organize ediyor. Ali Fuat Paşa, bölgedeki hem milli kuvvetlerin hem de askeri kuvvetlerin lideri olarak, 1919 Haziran ayında, Ahmet Anzavur ile birlikte Ankara'ya yürüyen Yunanlılarla mücadele etti. Ankara'ya giden harekat noktası buradaki köprü. 1495 yılında 2. Beyazıd tarafından yapılmış olan bu tarihi köprü, Osmanlı Devleti'nin başkenti olan İstanbul'u Anadolu'ya bağlayan tek geçiş noktasında. İstanbul'u, Ankara'ya bağlayan tek hat, özellikle tren yolu hattı bugünkü adıyla Alifuatpaşa, o dönemdeki ismiyle İstasyon'dan geçiyordu. Köprünün karşısındaki yüksek tepeye Ali Fuat Paşa toplarını kurdurdu ve İngiliz birliklerinin geçmesini önlemek için köprüyü havaya uçurdu."
Selvi, soyadı kanunu ile beraber Cebesoy soyadını alan Ali Fuat Paşa'nın, 1926 yılında İzmir İstiklal Mahkemesi'nde yargılandığı gibi 1960 yılında 27 Mayıs İhtilali'ni gerçekleştiren cunta tarafından tekrar yargılandığını ve beraat ettiğini anlatarak, "Onun bir gayesi vardı, Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlü bir şekilde ayakta durabilmesi, uluslararası alanda başarılı olması tek hedefiydi. Siyasi yönden de çabalarını bu amaç doğrultusunda güçlendirmişti. Vefatının ardından devlet mezarlığına defnedilmesi gerekiyordu ancak vasiyeti okunduktan sonra buradaki köprü ve caminin arasına defnedildi." dedi.