Olağan Şiir Genel Yayın Yönetmeni Aykut Nasip Kelebek, Olağan Hikâye dergisi Genel Yayın Yönetmeni Yunus Emre Özsaray ve Dil ve Edebiyat dergisi Yayın Yönetmeni Zafer Acar, “Edebiyat Sohbetleri”nde değerli konu ve konukları ağırlamaya devam ediyor. Geçtiğimiz Cumartesi programa şair yazar Hüseyin Akın konuk oldu ve “Şiirin ‘Yan Tesiri’” başlıklı sohbette soruları cevapladı. Olağan Şiir dergisinde şiirleri yayımlanan Akın, şiir dünyasını anlattı ve günümüz şair kimliği hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Şair toplumun sözcüsü konumunda
İlk kitabının çıkış hikâyesini anlatan Akın, şiiriyet anlamında müktesebatın ne kadar yeterli olduğuna bakmaksızın kitap çıkarmanın doğru olmadığını ifade ederek, “Yanlış ve eksik bir şeyle serüveninize başladığınızda ikide bir önünüze çıkar. İlk kitabın önemine inanıyorum” dedi. Şairlerin kitaplarıyla tescillenerek kitapla şairlik vasfı kazanmasını yadırgadığını belirten Akın, şairi şiiriyle ciddiye aldığını, dergilerde kalmış şiirler üzerine daha çok konuşulması gerektiğini, kitabı olmayan şairlerin ihmale uğradığını vurguladı. Geçmişte basın dünyasındaki edebiyatçı egemenliğine de değinen Akın, bugünkü yokluğuna eleştiri getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir düşünce dergisinde bile düşüncenin yanında duyarlık yani şiir de görebiliyorduk. Düşünce ile duyarlığın arası açılmamıştı. 28 Şubat’la matbuat dünyasındaki kalite düşüşe geçti. Bu düşüş sadece yazılı basınla sınırlı kalmadı, televizyonlarda da yaşandı. Kültür sanat ve edebiyata, ana akım medyada yer kaplayan, ama alıcısı olmayan bir nazarla bakılıyor.”
Edebiyatın giderek hayattan uzaklaşmasını hayatın edebiyatın dışına çıkması şeklinde yorumlayan Hüseyin Akın, şairin kendini yükseltme çabası olduğunu, toplumun sözcüsü olarak konumlanabileceğini, bu konumlamada devamlı çıtayı yükseltirken öncüsü olduğu kitlenin de şairi anlama çabasıyla yükselebileceğini ifade etti. Şiir üzerine tespitlerde bulunan Akın, şair çekişmelerine de değinerek şunları söyledi:
“Şiirin asli meselesi bir şey söylemektir, anlam dağıtmak değildir. Şiir sözden ibaret de değildir. Şairler hakkındaki büyük-küçük yargıları hissî yaklaşımlardır. Büyüklük derdinde olmayıp güzel bir şey ortaya koymaya çalışır şair. Ölüm olduğu sürece şiir devam edecektir. Bana şiir sorduğunda ölüme hazırlıktır, derim.”
Hüseyin Akın kimdir?
1965 Sinop/Türkeli doğdu, öğrenim hayatı İstanbul’da geçti. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirdi. Çeşitli liselerde öğretmenlik yaptı. Lise yılarından itibaren çeşitli dergilerde ürünler yayımladı. Özülke dergisini kurdu ve yönetti. Kırknar dergisinin yayın yönetmenliğini yaptı. İkindi Yazıları, Ünlem, Yansıma, Derkenar, Kardelen, Düşçınarı, Kırklar, Lamure, Yedi İklim, Hece, Dergâh, Karabatak, Türk Dili, Türk Edebiyatı, Varlık, Deve, Çeto gibi dergilerde yazdı. Çeşitli radyo ve televizyonlarda kültür-sanat programları yaptı. Birçok gazetede düşünce, kültür yazıları yazdı, köşe yazarlığı yaptı. Dergibi.com sitesinde editörlük ve yazarlık yaptı. Şifahi kültür alanında “Sokak Sosyolojisi” adıyla isimlendirdiği eserler verdi. Edebiyatın şiir, deneme, hikâye, biyografi ve inceleme alanlarında kitaplara imza attı. Seçme şiirleri Farsçaya çevrilip yayımlandı. Hu Dönüşü kitabıyla Türkiye Yazarlar Birliği 2014 deneme ödülünü, Yan Tesir şiir kitabıyla 2017 Eskader Şiir Ödülü’nü aldı. Hüseyin Akın, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği tarafından yayımlanan Olağan Şiir dergisinde okurlarıyla buluşuyor.
Eserleri: Sevmek Karanfil ve Kiraz, Ay Tanığım Olsun, Çöl Vaazları, Kumaştan Çalan Terzi, Ömrümün Kısa Günü, Toplu Şiirler (1988-2011), Yan Tesir, Babam ile Mersedes, Deneme Yanılma-Kitabım Çıktı Alınmayın, Geçmiş Günler Matinesi, Canlı Renkler, Kaybolmak İçin Nereye Gitmeli, Yalan Dünyanın Yanlış İşleri, Hu Dönüşü, Tespitçi Dükkânı, Bana Öğretmenini Söyle, Unutmanın Sildiği Resimler, Hepsi Hikâye, Ayağımda Kırk Numara Kağıthane, Kastamonu’nun Çanakkale Kahramanları, İyi Kalpli Üvey Ana: Ankara, Ateistler İçin Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi.