Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ), alanında ilk olan çalışmalara yenisini ekleyerek Evliya Çelebi Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni hayata geçirdi. Ülkemizde ilk olan Merkez, “Evliya Çelebi’nin Dünyasını Haritalandırmak” başlıklı ilk program ile kamuoyuna tanıtıldı.
Evliya Çelebi’nin Seyahatnâmesi özelinde dil, edebiyat, coğrafya, tarih, sosyoloji, mimari, antropoloji ve benzeri farklı disiplinlerin ortak ve bağımsız olarak yeni çalışmalar ve yeni projeler üretmesini sağlamak, seyahatnâme türündeki eserler ile Evliya Çelebi’nin Seyahatnâmesi etrafında oluşmuş farklı disiplinlere ait ulusal ve uluslararası literatürü takip etmek, bu alanlarda çalışan araştırmacılara altyapı hazırlamak amaçlarıyla Haziran 2021’de kurulan Merkez, 27 Aralık’ta ilk faaliyetini gerçekleştirdi. “Evliya Çelebi’nin Dünyasını Haritalandırmak” başlıklı panelde Merkezin amaçları, Evliya Çelebi’nin hayatı, dil bilime katkıları ve haritaları konuşuldu. Üniversitenin Üsküdar Yerleşkesi’ndeki açılış töreni Evliya Çelebi alanında çalışan akademisyen ve araştırmacıları bir araya getirdi.
“Seyahatnâme yaşayan bir metindir”
Açılışta konuşan FSMVÜ Rektörü Prof. Dr. M. Fatih Andı, Üniversitenin öncü çalışmalarına atıfta bulunarak, “Yeni kurulan Merkezimiz de hem Üniversite hem Türk akademisi hem de dünya adına yüz akı olacak. Evliya Çelebi’nin bugünün kültür ortamında yanlış anılmalarını önleyecek, onun kimliğini ve Seyahatnâmeyi olduğu sahih rotaya oturtacaktır. Merkezimizin hayırlı, bereketli çalışmalar üreten, kaynak toparlayıcı bir odak olmasını diliyorum.” diye konuştu.
İstanbullu seyyaha İstanbul’da bir Merkez
Evliya Çelebi Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Musa Duman, Evliya Çelebi ve Seyahatnâmesi hakkında ulusal ve uluslararası alanda yapılan sayısız çalışmanın bir araya getirildiği, kütüphanesi ve altyapısıyla nitelikli araştırma imkânlarının sunulduğu bir Merkez hedeflediklerini belirterek şunları kaydetti:
“Evliya Çelebi İstanbullu bir seyyah. Dolayısıyla Türkiye’de, İstanbul’da bir araştırma merkezinin kurulması çok önemliydi. Evliya Çelebi’yi odağa alan, aynı zamanda çağını, eserini, seyahat kültürünü araştıran çalışmaların yer aldığı bir merkez olsun istedik. Kütüphanemizden de alanda çalışan herkes yararlanabilecek. Şu an web sitemizde Evliya Çelebi’nin bibliyografyası hazırlanıyor, tamamlandığında herkese açık hâle getirilecek. Verimli çalışmalara imza atacağımızı temenni ediyorum.”
Açılış konuşmalarının ardından düzenlenen panelde, uzun yıllar Evliya Çelebi metinleri üzerine çalışan editör M. Sabri Koz çocukluğundan bugüne ünlü seyyaha dair okumalarını, çalışmalarını anlattı. Henüz ortaokul yıllarındayken tanıştığı Seyahatnâmeyi gittiği her yere taşıdığını söyleyen Koz, Evliya Çelebi hakkındaki ilk yazısını ise 1974’te yazdığını dile getirdi ve ekledi: “Ne kadar yazılsa da ne kadar konuşulsa da Evliya Çelebi hiç eskimeyecek, bitmeyecektir.”
“Dil haritası çıkarılmalı”
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi, Evliya Çelebi’nin gezip gördüğü yerlerin dilleri hakkında Seyahatnâme’de verdiği bilgilerin, dillerin birbiriyle ilişkilerine, toplumdaki iletişim değerlerine ve birbirlerine etkilerine kadar pek çok doğrudan ve dolaylı bilginin de kaynağı olduğunu aktararak, “Evliya Çelebi’nin dil coğrafyasında Almanca, Arnavutça, İtalyanca, Ladino, Sırpça, Boşnakça, Lehçe, Hırvatça, Abazaca, Çerkezce, Ubıkça, Kalmukça, Gürcüce, Lazca, Arapça, Ermenice, Farsça, Kürtçe, Hintçe gibi pek çok farklı dil vardır. Tüm bu çeşitliliğin haritasını çıkarmak mümkün. 17. yüzyıl Osmanlı toplumunda dilsel durumla ilgili bilgi veren bu harita bölgeye ilişkin bilgilerimizi de zenginleştirecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
“17. yüzyıl Afrika’sı sadece Seyahatnâme’de”
Kapadokya Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nuran Tezcan Robert Dankoff ile 2011 yılında yayınladıkları Evliya Çelebi’nin Nil Haritası kitabı üzerinden, bugün Evliya Çelebi’ye ait olduğu kabul edilen Vatikan’daki Türkçe Nil haritasının Seyahatnâme ile benzerliklerini ele aldı.
Seyahatnâme’nin 10. cildinde büyük yer kaplayan Mısır seyahatinin ve metinle paralel giden Nil haritasının kaybolmaya yüz tutmuş Afrika kültürüne dair çok önemli bilgiler içerdiğini kaydeden Tezcan, “Evliya Çelebi sadece Nil’i anlatsaydı da bize çok şey bırakmış olacaktı. 10. cildin yaklaşık 200 sayfasında bize Nil boyunca yaptığı seyahati, gözlemlerini ve 17. yüzyıl Afrika’sını anlatır. Bu yüzyılda Afrika’yı anlatan başka bir eser yoktur. Bugün artık kaybolan bir dünyayı Seyahatnâme’de bulabiliyoruz.” dedi.
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun ise 2012 yılında bilim dünyasına tanıttığı Evliya Çelebi’nin Dicle ve Fırat haritasını keşfetme sürecini anlatarak, büyük seyyahın başka haritalarının da olabileceğini dile getirdi.
Merkez hakkında
Evliya Çelebi Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi, Seyahatnâme özelinde dil, edebiyat, coğrafya, tarih, sosyoloji, mimari, antropoloji ve benzeri farklı disiplinlerin ortak ve bağımsız olarak yeni çalışmalar ve yeni projeler üretmesini sağlamak, Seyahatnâmeyi, içerdiği coğrafi bölgeler ile belirtilen farklı disiplinler üzerinden incelemek ve bu alanda yeni bilimsel çalışmalara zemin hazırlamak, bu alanda yapılacak lisansüstü çalışmaları teşvik etmek gibi amaçlar taşıyor. Merkez bünyesinde Seyahatnâmeye dair yazılı ve görsel tüm çalışmalar takip edilecek, online bir veri tabanı oluşturulup Evliya Çelebi Seyahatnâmesi özelinde ve etrafında oluşan/oluşacak tüm literatür, çalışma ve projeler, sempozyum ve bilimsel çalışmalar araştırmacıların istifadesine sunulacak.