Bursa’nın sayılı kitapevlerinden biri olan Suffe’de kitaplara göz gezdirirken bir seri ile karşılaştım. Tam da aradığımı bulmuştum: “Çağa İz Bırakan Müslüman Önderler”.
Kulağıma çok tanıdık gelen ama hakkında pek bir şey bilmediğim Hasan el- Benna kitabını elime aldım. Cihad, takva ve irşada adanmış bu kutlu ruhu tüm akıcılığıyla anlatan Ahmet Emin Dağ’ın bu kitabını bir solukta bitiriverdim.
Bir insanı tanımanız için onun fikirlerini ve halini incelersiniz. Bu kitapta Ahmet Emin Dağ’ın, güzide bir önder olan Hasan el-Benna’yı gerek olaylara karşı duruşu, gerek fikriyatı olsun çok güzel yansıttığını düşünüyorum.
Hasan el-Benna’ya dair hangi kitaplar var?
Hasan el-Benna üzerinde neler yazıldığına dair araştırma yaptığımda daha farklı eserler de buldum. Mesela kendisine ait dört cilt risaleleri ve ayrıca Hatıralarım, Müslüman Kardeşler, Müslüman Kızlara, Meşurat ve küçük risalelerinden birisi olan Peygamberimizin (s.a.v) Dilinden Düşürmediği Dua ve Zikirler adlı kitapları var.
Bunun yanında Hasan el-Benna için yazılmış Ramazan Nazlı’nın Hasan el-Benna’nın Hayatı ve Risaleleri adlı bir kitabı var. Bu kitapta da yazar yine Hasan el-Benna’nın hayatını ve risalelerini anlatıyor.
Son olarak, önemli olduğunu düşündüğüm ve hayatını okurken çok dikkatimi çeken Hasan el-Benna’nın siyasi düşüncelerini ele alan bir kitap buldum. İbrahim el-Beyyumi Ganim’in Hasan el-Benna’nın Siyasi Düşüncesi adlı kitabı ile İbrahim el Beyyumi Ganim, Mısır’da İsmailiye’de başlayan ve bugün tüm dünyada manşetlerde olan ve hakkında binlerce makale, kitap yazılan Müslüman Kardeşler’in kurucusu Hasan el Benna’nın siyasi düşüncesini tüm boyutları ile gün yüzüne çıkarmaya çalışmış.
Hasan el-Benna’nın bizlere on nasihati var
Siyasete farklı bir bakış açısı olan Hasan el-Benna, İslamiyet ve siyasetin birbirinden ayrı olmaması gerektiğini, yönetimin İslam’ın bir parçası olduğunu düşünen ve düşünmekle kalmayıp bunu ülkesinde uygulayabilmek için ciddi bir savaş verip birçok kişiyi etkileyen bir dava adamı.
Hasan el-Benna’nın bizlere on nasihati var, bu çok kıymetli nasihatleri hayatımıza geçirmeliyiz mutlaka. "Şartlar ne olursa olsun, ezanı duyduğunda namaza kalk" tavsiyesi çoğumuzun nefsine zor gelecektir belki ama en azından “yapmalıyım bunu” dememiz lazım. "Fasih Arapça ile konuşmaya çalış. Şüphesiz bu İslâm’ın şiarındandır" derken burada Mısırlılara seslendiği için Arapçadan bahsediliyor. Elbette Kur’an dili Arapçayı öğrenmek her Müslümana vazifedir. Bu bakış açısı dışında bu vasiyeti ‘öğrendiğin ve konuştuğun dili iyi öğren, tebliği yapacağın aracındır o, en iyi şekilde hitap edebilmelisin’ şeklinde anlamak da mümkün.
Müslümanları uyandırmaya çalışan ve bu uğurda şehit olan bir önder Hasan el-Benna
Mısır’ın Türkiye ile ortak kaderi olan Batılılaşma ve laikliğe karşı dimdik duran Hasan el-Benna ve fikir dostlarının verdiği mücadeleler bize ve günümüzdeki İslamiyet’i diriltme çabalarına örnek olacak benzerlikte ve hatta olmuştur da… Kahvehanelerdeki hayattan bezmiş insanlardan tutun da ülkeyi idare eden devlet büyüklerine kadar büyük bir kesime hitap eden ve onları uyandırmaya çalışan ve bu uğurda şehit olan bir önder Hasan el-Benna.
Zaten Efendimiz de, her asırda bir müceddidin geleceğini beyan buyurmamış mıdır? İmam-ı Gazâlî, İmam-ı Rabbânî, 20. asırda bize ışık tutan Seyyid Kutub, Nedvî, Türkiye’de Bedîüzzaman, Necip Fazıl ve Nureddin Topçu, Mısır’da Hasan el-Benna, Pakistan’da Mevdudi, Yutmiz’de İkbal ve daha niceleri bu misyonun temsilcileri olarak neden kabul edilmesin ki?
İslamiyet için canlarını feda eden bu insanların hayatlarını öğrendikten sonra, günümüzde elinin tutulmasını bekleyen Müslüman kardeşlerimizin yardım çığlıklarını duyduktan sonra yatağınızda uykularınızın kaçması işten bile değil…
Yüsra Dal yazdı