Hatırlarsınız; 2004 yılında Kazancı Bedih namıyla maruf Bedih Yoluk ve eşi ısınmak için kullandıkları sobadan sızan gazla (ya da katalitikten sızan gazla) hayatlarını kaybetmişlerdi.

“Tükendi nakdi ömrüm, dilde sermaye bir ah kaldı” gazelini nasıl da yüreğinden bir ah kopararak söylerdi. Geç keşfedildi, erken kaybedildi. Zaten ölüm için hep o klişe ifade kullanılmaz mı: Erken kaybettik!

Vade dolduğunda, ömrün nakdi bittiğinde, şairin ifadesiyle kûs-ı rıhlet (göç davulu) çalındığında emre itaat etmeyen mi var?

Ölüm; ölmüyor, öldürülmüyor. Ne güzel bir ifade…

Kazancı Bedih, öyle gitti.

9 Kasım 2010’da bir başka usta yorumcu, derlemeci, Harput türkülerinin babası…

On iki yıldır felçli ve yalnız… Bir yıldır yatağa bağlı…

TRT Radyosunun arşivi için birçok eseri okuyarak kayıt altına aldıran kaynak kişisi…

Yanarak göçtü bu dünyadan…

Kimden mi bahsediyorum: Enver Demirbağ’dan.Enver Demirbağ

Ölüm, alıcı bir kuş gibi başımızın üzerinde dönenip duruyor. Kimin başına konacağım meçhul ama birinin başına konacağı malum.

İşin üzücü yanı, dramatik boyutu şu: Halk müziğine bunca emek vermiş bir ustanın yalnızlıklar içinde, bir başına ölüme merhaba deyişi.

Gerçi, vefa duygusu o kadar körelmiş bir toplum haline geldik ki; birkaç gün önce yanıbaşımzda oturan komşumuzu bile unutulmuşluklara hapsedip devam ediyoruz güle oynaya hayatımıza… Enver Demirbağ’a sıra gelir mi?

Yetmişten fazla plağa okudu türkülerini Enver Demirbağ…

Suyun kaynağından avuç avuç dolduran birisiydi. Şimdiki “cıstaklı” türkülerin yabancısıydı…

Ve bildiğimize, dostlarının söylediğine göre… Son zamanlarını yaşayan bir piri fani olduğunu hissedercesine içinde büyüyen bir kırgınlıkla ömür tüketiyordu.

Ablasının ve can yoldaşı Hasan Taydaş’tan başka bakanı, soranı yok…

Onun bu feci ölümünde suçlu aramak değil zaten gayemiz… Bir dokun bir ah işit kâse-yi fağfur’dan demiş ya atalar… Öyle.

Ölüm haberini geçen haberler ya da gazetelerdeki küçücük haberler soyadını bile doğru dürüst yazmayı beceremediğine göre, vefasızlığın yanında körlük de vardı şüphesiz…

Bir güzel ölümle gitmek vardı. Hak Teâlâ cümlemize yanarak değil; nasip etsin inşallah “güzel bir ölümü”

Enver Demirbağ

Not. Kalan Müzik, Enver Demirbağ’ın kendi sesinden, ustanın bizzat kendisinin seçtiği yirmi dokuz parçasını “Kar mı Yağmış Şu Harput’un Başına” adlı iki cd’lik nefis bir albümle sunmuştu türkü severlere. Arşiv serisinden bu kıymetli albümle ustaya bir vefa göstermişti. Şimdi ustayı dinleme vaktidir vesselam.

 

 

Yılmaz Yılmaz bildirdi