Hac zamanında Hacerül Esved’in en kolay öpüldüğü yıllar 

Hacerül Esved’in hac zamanında öpmek ölmeyi göze almak demek. Normal ramazan umresinde bile çok zor öpülüyor. Fakat Suud’lu Abdurrahman’ın anlattığına göre İran-Irak savaşı yıllarında hiç kimse hacca gidemiyormuş, Hacca sadece Suudi Arabistanlılar katılabilmiş. Ve Kâbe’yi tavaf sırasında her şavtda Hacerül Esved taşını öpmüşler. Hacerül Esved taşını öpmek için elbette Müslüman ülkelerin birbirlerine savaş başlatmasını istemeyiz ama o mübareği öpmeden gelmek de insanın içinde bir ukde olarak kalıyor. 

Kabe

Evlerin Akıbeti

KabeKâbe’nin etrafındaki evler nerdeyse hiç kalmamış hep otel ve çeşitli resmi binalar var. Peygamber Efendimiz dönemindeki Mekke’yi anlatan eserlerde şehri oluşturan evlerin hep Kâbe’nin etrafında yer aldığı yazıyor. Bugüne kadar o evlerin korunması elbette kolay değil. Zaten korunma düşüncesine hiç girilmemiş. Mardinli Abdulvahap Abi’nin anlattığına göre eğer ev sahibi bir müşrikse yerine umumi tuvaletler yapılmış, Ebu Cehil’in evi örneğindeki gibi. Peygamber Efendimizin ve sahabenin ileri gelenlerinin evleri ise genelde kütüphane olarak değerlendirilmiş.  

 

Yüzük1948 Yılı  Hac Dönüşü

Bunu da dedemden dinlemiştim. 1948 yılında Hacca Konya’dan sadece 4 kişi gidebilmiş. Daha öncesinde Cumhuriyetten sonraki yıllarda zaten giden olmamış. Onların Konya’ya geldiklerini duyan tüm Konya halkı karşılamak için toplanmış. Çok büyük bir izdiham oluşmuş. Herkes gelenlerden bir hatıra ya da zemzem ve hurma istiyormuş. Herkese nasıl zemzem vereceklerini galiba yolda gelirken düşünmüş olacaklar ki hacılar, herkesten taşlı yüzüklerini getirmelerini istemiş. Yüzüğü getirenin yüzüğünün içine birer damla zemzem dökülmüş. Zemzemi alanlar hemen gidip evlerindeki su kaplarına yüzükteki zemzemi dökerek diğer suları da zemzemleştirmişler ve ailecek zemzem içmiş olmuşlar. Elbette o zamanlar çocuk yaşta olan dedem için bu çok hüzünlü bir hatıra, gözyaşlarını tutamıyor anlatırken çünkü kendisinin taşlı bir yüzüğü yokmuş. Komşularının yüzüklerini öpmek istermiş tabi yüzük taşıyıcıları buna her zaman izin vermezmiş.

Geldiğimiz şu günlere bakılırsa çok büyük nimetler içindeyiz, inşallah daha çok Müslüman emniyetli bir şekilde gidip gelme imkânı bulur. 

 

Sami Yaylalı dua ediyor…