Srebrenica Yürüyüşü için saat 12.35’de İstanbul'dan bindiğimiz uçakla Sarajevo'ya indikten sonra, Bihac Şehri’ne (bisiklet parkurunun başladığı yer) nasıl gidileceğini araştırmaya başladık. Beraber geldiğimiz Bahattin Yıldız Yürüyüş Kolu’ndan ayrıldıktan sonra otogarı bulup Bihac'a giden otobüsü beklemeye koyulduk.
Sarajevo’dan Bihac’a
Biraz belirsiz bir bekleyişti, çünkü gideceğimiz yerde bisikletlileri nasıl bulacağımız, nerede geceleyeceğimiz belli değildi. “Allah Kerim’dir, bir yol buluruz” diyerek saat 22.00’de gelen Bihac otobüsüne bindik. Sabaha karşı 04.00 gibi Bihac'taydık.
Bu arada bir grup bisikletlinin İslam Fakültesi’nde kaldığını öğrenerek bir taksi tutup fakülteye gittik. Gittiğimizde sabah ezanı da okunuyordu, namazı kıldık. Ve orada birkaç saat dinlendik.
Saat 08.30 gibi büyük bir meydanda diğer bisikletlilerle buluştuk. Bisikletliler arasında Avusturya'dan gelen, içlerinde bir de Türk olan (Durmuş Gamsız) grupla tanıştık ve saat 09.00 gibi 'Jajce' şehrine doğru hareket ettik. İlk gün yaklaşık 156 km pedal çevirdik. Gün içinde 'Limt' Kulübü’nün (bisiklet parkurunu organize eden kulüp) yol üzerinde belirledikleri mola yerlerinde namazlarımızı kılıyorduk. Akşam 20.00’de Jajce şehrine geldik, geceyi bir spor salonunda geçirdik.
İkinci gün sabah kahvaltı yaptıktan sonra saat 08.15 gibi hareket ettik. Bugünki yolculuğumuz Sarajevo şehrineydi. 175 km pedal çevirdikten sonra şehre geldik. Geceyi de Bosna ordusunun kışlasında geçirdik.
Tekbirlerle Srebrenica’ya girdik
Üçüncü gün sabah kışlada kahvaltımızı yaptıktan sonra saat 07.30 gibi hareket ettik. Yaklaşık 160 km yol katettikten sonra halkın alkışlarıyla ve tekbirlerle Srebrenica’ya girdik.
Yürüyüşçülerin kaldığı çadırlar şehit mezarlarının karşısındaydı, burada her taraf şehitlerin kanlarıyla sulanmıştı ve binlerce kişi şehit tabutlarının başında onları defnetmeyi bekliyordu. Bu manzarayı görünce Aliya İzzetbegovic'in şu sözü aklıma geldi: “Herşeye kadir olan Allah'a andolsun ki asla köle olmayacağız.”
Ali Rıza Şan bildirdi
Ali Rıza Şan kardeşimi de Dünya Bizim'de görmek mutlu etti bizi :)