İstanbul’da bazı semt isimlerinden: Emirgan

"Emirgan’a Sultan I. Abdülhamid (1774-89) devrinde bir cami, hamam ve dükkânlar yaptırılmış, III. Selim’in saltanatı yıllarında (1780-1807) ise bu köy büyük rağbet görmüştür." Mustafa Müftüoğlu'nun yazısı.

İstanbul’da bazı semt isimlerinden: Emirgan

Sultan IV. Murad Han (1623-40), Safevîlerin 1635’te Van Kalesi’ni mu­hasarası/kuşatması üzerine çıktığı Lehistan/Polonya Seferi’nden Lehlilerin bizim şartlarımızı kabul etmeleri dolayısıyla Edirne’de üç ay kalıp 5 Ağus­tos 1635 Cumartesi günü İstanbul’a dönmüş ve IV. Murad Han, tarihteki meşhur yasaklarından biri ile bugün içki yasağı ilan edip bütün meyhane­leri yıktırmış, gece gündüz tebdil-i kıyafetle gezerek pek çok sarhoşu bizzat yakalayıp öldürtmüş ve IV. Murad Han bu şiddet hareketiyle kardeşi II. Osman/Genç Osman’ın (1618-22) edepsizce katiline (20 Mayıs 1922) varan anarşinin, başıboşluğun döküntülerini temizlemiştir.

Aynı yılın Eylül ayında Lehistan Sulhu imzalanmış ve 10 Mart 1635 Cumartesi günü Üsküdar’a geçerek Revan/Erivan Seferi’ne çıkan IV. Mu­rad 2 Temmuz’da Erzurum civarındaki Ilıca’ya ulaşmıştır. Burada daha evvel Erzurum’a gelen vezir-i a’zam/devlet işlerini idarede padişaha mut­lak salahiyetle vekâlet eden Tabanı-yassı Mehmed Paşa tarafından muh­teşem bir merasimle karşılanmıştır. Bu vezir-i a’zam, 1632 yılında vezâ­ret-i uzmâ makamına getirilmiş ve dört yıl, sekiz ay, on beş gün devam eden sadâreti boyunca Genç Osman olayı zorbalarının tepelenmesinde padişahın yanında olmuş, mühim hizmeti görülmüştür. IV. Murad’ın bu Revan Seferi’nde de zorbaların, bu zorbalara yataklık edenlerin, yiyecek içecek temin edenlerin temizlendiği, tepelendiği görülmüş, bu temizlik is­tisnai olarak ilmiye sınıfına kadar uzanıp bazı kadılar dahi öldürülmüştür.

26 Temmuz 1635 Perşembe günü Revan önlerine varan IV. Murad, 28-29 Temmuz gecesi kaleyi muhasaraya başlayıp 8 Ağustos Çarşamba günü Revan’ı fethe muvaffak olmuştur.

Bu fetih günü Sünnî mezhebini kabulle “Ba’de’l-yevm/bugünden sonra kulluğa kabulünü niyaz eden” Erivan Valisi Emir Gûneoğlu Tahmasb Kuli­han’ı Osmanlı hizmetine alan IV. Murad, hil’at, murassa hançer, kemer ve sorguçla mükâfatlandırdığı Emir Gûneoğlu’na vezâret payesi de vermiştir.

10 Ağustos Cuma günü Revan’a giren ve meşhur şeyhülislâm ve divan sahibi Zekeriyyazade Yahya Efendi tarafından kıldırılan cuma namazını müteakip “Yusuf Paşa” adını alan Emir Gûneoğlu’nun konağına giderek fetih şerefine verilen ziyafette bulunan IV. Murad, Emir Gûneoğlu’nu bir ara Halep valiliğine tayin etmişse de bilahare azletmiş ve azledilen Emir Gûneoğlu, Revan Seferi’nden dönen padişahla birlikte İstanbul’a gelmiştir.

İstanbul’da IV. Murad’a hulûl ile padişahın yakınları arasına giren Emir Gûneoğlu, Boğaz’ın Rumeli yakasında bulunan, günümüzde “Emir Güne” adından galat olarak “Mirgün” ve “Emirgan” ismiyle anılan köye yerleşmiştir. Bu semte verilen “Mirgün” adı şimdilerde anılmamaktadır. Eski İstanbullular “Mirgün”ü bilirler.

Boğaziçi’nin bu pek güzel (XVII. yüzyılda) köyüne yerleşen ve Sultan III. Murad devrinde (1574-95) bir siyasî ve idarî vesikalar mecmuası olup Münşeâtu’s Salâtîn adıyla padişaha takdim edilen tarihimizin mühim kaynaklarından biri olan eserin sahibi Feridun Bey, bahçesine mükellef bir yalı yaptıran Emir Gûneoğlu bu mükellef yalıyı İran tarzında nakış oyma ve çinilerle süslemiştir.

“Emir Gün” Emirgan oldu:

Emir Gûneoğlu, zamanla kubbe vezirliğine kadar yükselmiş ve Sul­tan IV. Murad sık sık bu muhteşem yalıya gelerek tertiplenen musiki ve eğlence âlemlerinde hazır bulunmuştur. Bazı iddialara göre Emir Gûne­oğlu, padişaha öylesine hulûl etmiş ve IV. Murad, bu eski Erivan valisinin Boğaz’daki yalısına o derece sık gelip gitmiş ki bu muhteşem yalıya padi­şah için göz kamaştıran bir taht dahi konmuş!

Tarihimizde “şiddet ve heybetiyle orduyu haşyet ve dehşet içinde bı­rakan, bütün sefer meşakkatlerine askeriyle birlikte katılan ve bilhassa aylarca atının eğerinden başka yastık ve hâşâsından başka örtü yüzü gör­memiş olan” diye anılan Sultan IV. Murad Han’ın 8-9 Şubat 1640 Çar­şamba-Perşembe gecesi, henüz yirmi sekiz yaşında “damla” hastalığından vefatı üzerine tahta çıkan ve yanlış olarak “Deli” diye tarihe geçen Sultan İbrahim (1640-48), ağabeyi dönemindeki bazı kimseleri tasfiye ederken bu Yusuf Paşa adlı Emir Gûneoğlu’nu da ortadan kaldırmış ve Boğaz’ın bir semtine adını veren bu eski Erivan valisi, 1641 yılının 14 Temmuz Pazar günü idam edilmiştir.

Ve sonrası:

Münşeâtu’s Salâtîn sahibi Feridun Bey’in bahçesine inşa olunan Emir Gûneoğlu’nun muhteşem yalısı, bilahare padişah tarafından Vezir-i A’zam Kemankeş Kara Mustafa Paşa’ya ihsan edilmiş ve Kara Mustafa Paşa elinde daha mükellef bir hâle gelen o meşhur yalı bu vezir-i a’zamın 1644’te azledilip idamı üzerine Şeyhülislâm Mirza Mustafa Efendi’ye in­tikal etmiş, daha sonraları ilmiye ricalinden bazı zevat eline geçen Emir Gûneoğlu yalısının bahçesine XVIII. asır sonlarında devrin ünlü simaları çeşitli yalılar inşa ettirmişlerdir.

Emirgan’a Sultan I. Abdülhamid (1774-89) devrinde bir cami, hamam ve dükkânlar yaptırılmış, III. Selim’in saltanatı yıllarında (1780-1807) ise bu köy büyük rağbet görmüştür.

XIX. yüzyıl içinde sadrazam ve serasker yalılarıyla dolan Emirgan’da Gümrükçü Osman Paşa’nın yaptırdığı büyük sahil-saray, sonraları Seras­ker Hüsrev Paşa’nın eline geçmiş, onun ölümüyle de “koca” ve “büyük” gibi pek mübalağalı unvanlarla anılan Tanzimatçı ve ünlü Mason Musta­fa Reşid Paşa’ya intikal eden o büyük sahil-saray, sonraları Hidiv İsmail Paşa tarafından satın alınmış ve Mısır hidivi/imtiyazlı vali(!) ahir ömrü­nü burada tamamlamıştır.

Meşhur korusu İstanbul’un mühim mesire yerlerinden olan Emirgan, günümüzde devam edegelen Batı kültür emperyalizminin tehdit ve tesiri altında asliyetini kaybetmiştir. Günümüzde, asırlık çınarlar altındaki çay­haneleriyle meşhur olan Emirgan, yukarıda görüldüğü gibi adını Emir Gûneoğlu’ndan almış ve Emir Gûneoğlu misali nice sefihler Boğaz’ın bu şirin köyünde ömür tüketmişlerdir.

Kaynak: Yalan Söyleyen Tarih Utansın, Cilt 3, Sayfa:9-12

                                                                                                                                                                

YORUM EKLE