Hizmet için yolları teptiler!

Hâdimi Hazretleri'ni Ziyarete Gidiyoruz.

Hizmet için yolları teptiler!

Hâdimi HazretleriNe güzel yol

Kıvrım kıvrım

Gül yatağı

Erenler otağı

Hadimi Dergahı. 

Orta Toros’ların yüksek tepeleri arasındaki vadide bulunan Konya'nın  ilme hizmet eden beldesi (Belde-i Hadimül-İlm) Hadim'e gözlerimiz şifa bulmuş olarak varıyoruz. Gönüllerimizin şifasının da bu beldede olduğunu biliyoruz. 

Hadim İlçesi Tarihi

Tarihi eski çağlara uzanır beldemizin. 1071 Malazgirt savaşından sonra Anadolu’ya yayılarak bu toprakları yurt edinen Türk aşiretlerinden birisinin de Buhara'dan gelerek, Taşkent ilçesine bağlı Avşar Kasabası yöresinde yerleştiği görülür. Bu aşiretin bir kolu, Kara Hacı Mustafa Efendi (Hadimi Hz. Dedesi) başkanlığında, şimdiki Hadim'in bulunduğu yere yerleşmişlerdir. 

Hâdimi HazretleriNeden Hâdim?

Hayatta herkesin bir görevi var ki hiçbir canlı boşuna yaratılmış değil. Bu görevin farkına varabilme basiretini gösterenler yaşamda bulunmaları gereken yeri bir şekilde idrak ediyorlar. Sahih bir rüya, sönene kadar peşine düşülen kandil, şeyhin attığı bir asanın gösterdiği bölge onlara mesken oluyor. Kim diye bilir ki bu topraklar sadece  kılıçla alındı. Gönüller keşfedilmeden topraklar fethedilebilir mi? İşte Toros Dağlarının eteklerindeyiz ve buraların bir sahibi var. İnsan-ı Kamiller için yer ve mekan önemli olmamış onlar, Cemil Meriç üstadın deyişi ile zamanı ve mekanı aşmışlar. 

Berrak dağ  çağlayanı 

Huzur bölgesine geldiğimizde önce buz gibi berrak dağ çağlayanında arındık, dünün kirleri aktı üzerimizden. Ruhumuz genişledi, bedenimiz rahatladı, aklımız sükuna erdi. Ne eskinin pişmanlıkları ne geleceğin endişesi, sadece O ve biz. Temiz bir şadırvan ve camiyle karşılaşmak huzurumuzu katlıyor. Hocam hemen kokuyu aldı ve bizleri uyardı. Artık huzurdaydık ve mis kokuları kâinatı dolduruyordu. 

Her nefes yeni bir dirilişin habercisi bu diyarda.

Namaz her daim yükselmede... 

Hâdimi Hazretleri Kimdir?

Eksilmeyen bir Rahmet bizimle , çünkü derdimiz belli, Allah dostunu ziyaret ve yükseldiği makamın ayak izlerini görmek için yollara düştük. 10 yaşında hafız, 27 yaşına kadar önce babasından olmak üzere Hadim, Konya, İstanbul  beldelerinde ilim tahsili. 27 yaşından sonra bölgenin irşad edicisi. 23 eser sığdırılmış 61 yıllık (1701-1762) ömür yaşamış ve sayısız yaşayan kitaplar bırakmış kendi çağına ve sonrakilere...İstanbul’da kalmasını isteyen Padişaha  nazikçe hayır diyebiliyor; çünkü onun derdi bu dünya makamı değil o bambaşka bir makama talip. O’nun bölgesi işte burası ;HADİM. Bu bölgeden çıkacak yeni güllerin habercisi; Muhammed Bahaddin , Zeynel Abidin,  Fahri Kulu, Hacı Veyiszade Mustafa … 

5851

Hâdimi Hazretleri Ailesi?

Büyük velî, fıkıh ve tasavvuf âlimi. İsmi, Muhammed bin Mustafa, künyesi Mevlânâ Ebû  Saîd'dir. 1701 (H.1113) senesinde Konya’nın Hâdim kasabasında doğdu. Hâdimî'nin dedeleri Buhâralıdır. Dedelerinden Hüsâmeddîn Efendi, Buhârâ'nın tanınmış asîl âilelerinden olup, âlim ve velî bir zattı. Anadolu'ya gelerek, Hâdim kasabasında yerleşti. Muhammed Hâdimî'nin babası Fahr-er-Rûm (Rûm diyârının seçilmişi, herkesin onunla övündüğü) namıyla meşhur Kara Hacı Mustafa Efendidir. Mustafa Efendi, tanınmış âlimlerdendi.  

Hâdimi HazretleriMuhammed Hâdimî  Hocaları ve Tahsil Hayatı

Muhammed Hâdimî, ilk tahsîlini babasından gördü. On yaşında Kur'ân-ı kerîmi ezberledi. Arabî ve Fârisîyi öğrendi. Babasının emriyle Konya'da Karatay Medresesine yazıldı. Burada beş sene ilim öğrendikten sonra, hocası İbrâhim Efendinin tavsiyesi ile İstanbul'a gitti. İstanbul'da zamânın meşhûr âlimlerinden Kazâbâdî Ahmed Efendiden ilim öğrenerek icâzet aldı. Yirmi yedi yaşında yüksek tahsîlini bitiren Muhammed Hâdimî, dört katır yükü kitapla Hâdim'e döndü. Babasının ardından Hâdim Medresesinde ders vermeye başladı.  

Üsküp'ten Ürgüb'e medreseye ulaşan talebeler 

Ülkenin dört bir köşesinden talebeler eğitim almaya hadimi okuluna geliyorlar. İlme talep yokluğundan yakınanlara “Biz okul olursak talebe bizi bulacaktır.” cümlesini söyletecek kadar uzak bölgelerden, Üsküp'ten Ürgüb'e,  talebeler Hadim Medresesi'ne ulaşmıştır.  Bu yüzyıllardır süren bir gelenektir. İyi çiçekler ve arılar bir şekilde buluşmuştur, bizce bundan sonrada bir şekilde karşılaşacaklardır. Yolda olmak ve istikameti korumak bizi hedefe yaklaştıracaktır. 

Hâdimi Hazretleri

Eserleri

Pek çok kitap yazdı. Bu eserlerden, İmâm-ı Birgivî hazretlerinin Tarîkat-ı Muhammediye isimli kitabına yaptığı şerhi çok kıymetlidir. Bu şerhe Berîka ismini vermiştir. Muhtelif târihlerde sık sık basılmıştır.

1-El-Berîkat-ül-Mahmûdiyye fî şerhi Tarîkat-il-Muhammediyye,

2-Dürer Hâşiyesi,

3-Hâşiyetün alâ Tefsîr-i Sûret-in Nebe' lil-Beydâvî, 

4-Risâletün fî Sülûk-in-Nakşibendiyye,

5-Risâlet-ül-Huşû'i fis-Salâti,

6-Risâletün fî Hakk-ıl-Istihlaf, 
7-Arâyis-ün-Nefâisi fî İlm-il-Mantık,

8-Menâfî-ud-Dekâik fî  şerhi Mecâmi-ul-Hakâik. (Bu eseri Mecelle'nin küllî kâidelerine kaynak olmuştur.) 

Mezar taşında şunlar yazılıdır:

"Bütün dînî bilgileri kendisinde toplayan ve Târîkat-i Muhammediye kitabını şerheden, âriflerin  kutbu, Allahü teâlâya kavuşmak isteyenlere yardım eden Ebû Saîd Muhammed Hâdimî'nin rûhuna Fâtiha." 

Âşıkları, uzak yakın yerlerden gelerek kabrini ziyâret etmektedir.

 

Not: Yazı içeriğinde //biriz.biz/evliyalar/ea0733.htm  sitesinden faydalanılmıştır.

 

Cihad Meriç haber verdi

YORUM EKLE
YORUMLAR
Ali Sözer
Ali Sözer - 14 yıl Önce

Vefatı üzerine "N'ola kan ağlasa çeşmi cihanın" denilecek bir alim.

Allah ondna razı olsun.