Bir vezir, bir şehzade ve bir külliye: Zal Mahmud Paşa Külliyesi

İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinin Eyüpsultan Camii’nden sonraki en önemli ve gösterişli Osmanlı yapılarından biri olan Zal Mahmud Paşa Külliyesi, Osmanlı Devleti’nde valilik ve vezirlik görevlerinde bulunmuş olan Zal Mahmud Paşa ile eşi ve aynı zamanda II. Selim’in kızı Şâh Sultan tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır. Tolga Elikara yazdı.

Bir vezir, bir şehzade ve bir külliye: Zal Mahmud Paşa Külliyesi

İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinin Eyüpsultan Camii’nden sonraki en önemli ve gösterişli Osmanlı yapılarından biri olan Zal Mahmud Paşa Külliyesi, ilçenin Haliç kıyılarının yakınlarında, Feshane ve Zal Paşa Caddeleri’nin ortasında, XVI. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı Devleti’nde valilik ve vezirlik görevlerinde bulunmuş olan Zal Mahmud Paşa ile eşi ve aynı zamanda II. Selim’in kızı Şâh Sultan tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır.[1]

Külliye dahilinde bir cami, iki medrese ve bir adet de türbe bulunmaktadır. Kullanım yılları süresince külliyenin sınırları dahilinde zengin bir hazîre de meydana gelmiştir.[2] Külliyenin Haliç tarafına bakan cephesinde bir çeşme olduğu da külliyenin vakfiyesinde zikredilir.[3] Yine külliye vakfiyesine göre caminin kıble yönünde altmış üç oda ve altı dükkândan oluşan bir yapından bahsedilir ki bu yapının bir han olduğu düşünülmektedir.[4] Bir diğer varsayım bu yapının Zal Mahmud Paşa ve eşi Şah Sultan’ın kendilerine ait konakları olduğudur. Han veya konağın ahşap malzemeden inşa edildiği tahmin edilmektedir; bu yüzdendir ki günümüze intikal etmemesinin sebebinin bu olduğu düşünülmektedir.[5] Ayrıca Zal Mahmud Paşa Külliyesi’nin bir diğer önemli özelliği Mimar Sinan’ın son eserleri arasında olmasıdır.

Cami ve külliyenin tam olarak ne zaman inşa edildiğine ışık tutacak bir vesika henüz bulunamamıştır. Vakfın bânîsi Şâh Sultan’ın 1569 (H. 977) yılında düzenlediği vakfiyede külliye hakkında muhtelif malûmat verilmektedir. Külliye ve çevresi ilk olarak medrese, türbe ve çeşme yapıları ile organize edildiği görülmektedir. İlk olarak caminin yapım planında olmayıp daha sonra ilave edilmesi Şâh Sultan’ın Zal Mahmud Paşa ile evliliğinden sonra meydana gelmiş bir olay olarak düşünülmektedir.[6] 23 Ekim 1577 (H. 10 Şaban 985) tarihli vakfiye Zal Mahmud Paşa ve Şâh Sultan tarafından beraber kaydolunmuştur. Külliyenin inşa giderleri için para aktarılması hâlen o tarihte inşaatın devam ettiğinin bir işaretidir. Cami inşaatının 1580’de (H. 988), medrese inşaatının iki yıl sonra 1582’de (H. 990) bittiği varsayılmaktadır.[7] Vakıflar Arşivi’nde bu tür bir belge olmamasına rağmen Filibe’de uhdesinde bulunan 12 köyün gelirini külliyeye vakfetmiştir. Diğer bir iddiada Mehmet Mermi Haskan, babası II. Selim’in kendisine bağışladığı 12 köyün gelirini vakfettiği tezi daha olası gözükmektedir.[8]

Evliya Çelebi, XVII. yüzyılın başlarında betimlediği kadarıyla külliyenin bahçelik, güzel bir mekânda olduğunu aktarır.[9] Eyüp Sultan semtiyle ilgili bir başka vakfiyede Zal Mahmud Paşa Camii’nin yakınlarında çok sayıda bahçeler ve bostanlar olduğu yazılmıştır.[10] Bugün hâlen külliyeye Eyüp Sultan Camii yönünden gelenleri küçük bir bostanlık karşılar.

Şâh Sultan

II. Selim üçüncü kızı olan Şâh Sultan’ın annesi Nurbanu Valide Sultan’dır.[11] Yılmaz Öztuna’nın aktardığına göre 1544’te Konya’da, Mehmet Mermi Haskan’a göre ise Manisa’da dünyaya gelmiştir.[12] Çakırcıbaşı Hasan Paşa ile 01.02.1562’den (H. Zilhicce 969) Çakırcıbaşı Hasan Paşa’nın ölüm tarihi olan 13.01.1574’e kadar 11 yıl, 5 ay, 13 gün evli kalmıştır.[13] Çakırcıbaşı Hasan Paşa’nın vefatından belli bir vakit sonra 1575 yılında Zal Mahmud Paşa ile evlenmiştir. Safeviler ile yapılan bir savaşta şehit olan Sultanzâde Köse Hüsrev Paşa ile Fülâne Hanım Sultan adlarında iki çocuğunu dünyaya getirmiştir.[14] Sicill-i Osmanî kayıtlarına göre Eylül 1580’de (H. Şaban 988) eşi Zal Mahmud Paşa ile beraber bir gece vakti vefat etmiştir.

Zal Mahmud Paşa

Zal Mahmud Paşa’nın yaşamının ilk evreleri ile alakalı net bilgiler bulunmaktadır. Dolphin Anderson, O’nun 1521 yılında doğduğunu söyler ve Gelibolulu Âlî’nin aktardığına göre Bosnalı bir Boşnak’tır.[15] Bir başka iddiada ise Stephan Gerlach, Zal Mahmud Paşa’nın aslen Laibach kentinde doğmuş bir Alman olduğunu ileri sürer. Babinger’in varsayımı da bu şekildedir.[16] Zal Mahmud Paşa, saray hizmetinde kapıcıbaşılık görevinde bulunurken 1553’te başına gelen hadise O’nu, Osmanlı bürokrasisindeki merdivenleri süratle çıkmasına neden olmuştur.[17] Bu hadise popüler kültürde de sıkça yer verilen Şehzade Mustafa’nın boğdurulması olayıdır. Şehzade Mustafa, 6 Ekim 1553 günü Konya Ereğlisi yakınlarında İran seferindeki babası I. Süleyman’ı görmek istemiş ancak otağ-ı hümayun karşısında cellatlar bulmuştur. Cellatlardan kaçmayı başarmak üzereyken Zal Mahmud Paşa, Şehzade’yi yakalayıp yere sermiş ve Şehzade’nin yaşamına son vermiştir. Bu hadise sonucu I. Süleyman O’na pehlivanlığı ile nam saldığı için “Zal” lakabını layık görülmüştür. Ardından sırasıyla Halep, Budin ve Anadolu Beylerbeylikleri’ne getirilmiştir.[18]

Tolga Elikara

Dipnot:

[1] İsmail Orman, “Zal Mahmud Paşa Külliyesi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi (DİA), https://islamansiklopedisi.org.tr/zal-mahmud-pasa-kulliyesi (Erişim Tarihi: 04.03.2021).

[2] a.g.e., 109.

[3] Semavi Eyice, “Eyüp’de Zal Mahmud Paşa Camiî”, Tarihi, Kültürü ve Sanatıyla Eyüp Sultan Sempozyumu V Tebliğler, Mayıs 2002, İstanbul, 2002, yay. sor. İrfan Çalışan, Eyüp Belediyesi, (İstanbul: 2002), V, 12-21.

[4] a.g.e., 13.

[5] a.g.e., 13.

[6] Orman, “Zal Mahmud Paşa Külliyesi”, https://islamansiklopedisi.org.tr/zal-mahmud-pasa-kulliyesi.

[7] a.g.e., 110.

[8] Nazif Öztürk, “Şâh Sultan veya Şâh Sultanlar”, Tarihi, Kültürü ve Sanatıyla Eyüp Sultan Sempozyumu VI Tebliğler, Mart 2013, İstanbul, 2013, yay. sor. İrfan Çalışan, Eyüp Belediyesi, (İstanbul: 2013), V, 144-151.

[9] Eyice, “Eyüp’de Zal Mahmud Paşa Camiî”, 14.

[10] a.g.e., 14.

[11] Nazif Öztürk, “Şâh Sultan veya Şâh Sultanlar”, Tarihi, Kültürü ve Sanatıyla Eyüp Sultan Sempozyumu VI Tebliğler, Mart 2013, İstanbul, 2013, yay. sor. İrfan Çalışan, Eyüp Belediyesi, (İstanbul: 2013), V, 144-151.

[12] a.g.e., 146.

[13] a.g.e., 146.

[14] a.g.e., 146.

[15] Betül Kahraman, “Vakfiyesi Işığında Şah Sultan ve Zal Mahmud Paşa Külliyesi”, FSM İlmi Araştırmalar İnsan ve Toplum Bilimleri Dergisi, 14 (2019): 162.

[16] a.g.e., 162.

[17] a.g.e., 163.

[18] a.g.e., 163.

YORUM EKLE
YORUMLAR
Anıl Gürbüz
Anıl Gürbüz - 2 yıl Önce

Çok detaylı ve bilgilendirici bir yazı. Tolga beye emeği, araştırması için ayrıca teşekkürler..