Türkiye'nin güneydoğudaki ucu Cizre'de olduğumuz için ister istemez birçok şehri görme fırsatı bularak sıla-i rahim ziyaretini gerçekleştirebiliyoruz. Bu güzel fırsatı hayra çevirme adına gideceğimiz güzergâhları çoğu zaman görmediğimiz illeri kapsayacak şekilde, yolumuzu çok fazla uzatmadan, şekillendiriyoruz. Meraklılar Dünya Bizim Ansiklopedisi'ndeki diğer şehir maddeleri gibi "Cizre" maddesinden de Cizre yazılarını okuyabilir.
Yol planında ilk durağımız Urfa. Urfa'dan daha önce de birçok kez geçtik. Kadim şehir Urfa'da İbrahim Makamı şehri anlamlı kılmaya yetiyor. Tarihi çarşıları, Ulu Camisi ayrıca görülmeye değer. Ben ayrıca Urfa'da çarşı içindeki meydanda ciğer yemeden şehirden ayrılmayın derim. İbrahim Makamı'nda Dost'a selam vererek seyahatimizin Urfa kısmını tamamlıyoruz. Urfa için ciddi zaman ayırmak gerekiyor zira Urfa bir günde gezilecek şehirlerden değil! Bu şehri herkes bildiği için onu "Bilinen Külliyeli Şehirler" listesine yazabiliriz. Urfa'dan sonraki durağımız daha önce gitmek nasip olmayan Kilis.
Kilis'teki tarihi yapılar daha görünür kılınarak şehrin kaderi değişebilir
Kilis bilinmeyen külliyeli şehirler listesine eklenmesi gereken şehirlerden. Kilis deyince, sınıra yakın ticaretin yoğun olduğu bir şehir akla geliyor. Bu şehrin tarihi geçmişi nedense yeterince gündemde değil. Kilis içindeki tarihi yapılar, Osmanlı öncesi ve Osmanlı sonrası olmak üzere iki başlıkta incelenebilir. Yoğun olarak Osmanlı sonrası esenler dikkat çekiyor. Özellikle Osmanlı'nın, Selçuklu'nun şekillendirdiği şehirlere mimari açıdan fazla müdahale etmemesi bilinen gerçektir. Ancak Kilis'te Osmanlı'nın ciddi imar faaliyetinde bulunması ayrıca değerlendirmeli. Kilis'te yapılan araştırmalarda otuzdan fazla tarihi eser olduğu ve bunların on bir tanesinin günümüze kadar ulaştığı kaynaklarda ifade ediliyor.
Son yıllarda tarihi yapıları imar faaliyetlerinden Kilis de nasibini almış. Kilis'teki tarihi yapılar daha görünür kılınarak şehrin kaderi değişebilir. Kilis güzel bir çalışmaya imza atmış, her tarihi yapının önüne bilgilendirme amaçlı tabela asılmış. Fakat yol tabelaları eksik, yönlendirme tabelalarının eksikliğinden dolayı bazı yerleri bulmakta zorluk çekiliyor. Bu sorun pek çok şehrimizde mevcut. Şehrin ziyaretçiler tarafından cazip hale gelmesi için yönlendirme faaliyetinin dikkatli bir şekilde yapılması, hatta şehir dışına bütün tarihi eserlerinin nerelerde olduğunu gösteren güzel bir haritanın konulması, şehir dışından geçecek yolcuları şehrin içine çekebilir. Şahsen ben külliyeyi oluşturan cami, medrese, çarşı... gibi tarihi yapılardan birinin adını tabelada gördüğümde şehrin dışından dolaşarak geçip gitmem.
Beklentimin üzerinde bir şehir ile karşılaştım
Her yaz tatili başında sıcak bir tartışma konusu olarak Müslümanların tatili nasıl olmalı veya "İslamî turizm" başlıklarında yapılan tartışmalar ne kadar faydalı olur bilinmez; ama şunu eklemek isterim, Müslüman yaşadığı toprakların farkında olmalı, imkanları nispetinde seyahat ederek çevresini tanımalıdır. Bu tanışma eylemi yakın çevreden başlayarak imkanlar ölçüsünde komşu illere doğru açılarak sürdürülebilir. Bu yaklaşım ifrat ve tefrite kaçmadan Müslümanca bakış açısıyla sürdürülebilir. Müslüman kendine, ailesine, dostlarına zaman ayırmalıdır. Bunun adının tatil, sılay-ı rahim, gezi, seyahat, ziyaret olmasının şekilsel olarak anlamı yoktur.
Seyahat etmek de aslında bir meslektir, bir farkındalık sonucu şehirleri tanımak mümkündür. Çoğumuz yaşadığımız şehirlerin bile farkında değiliz. Bu nedenle seyahat kültürü işlenerek bazı sorulara cevap aranmalı; bir şehir nasıl tanınır, nasıl gezilir, geziye nereden başlamalı? Bu sorular çoğaltılabilir. Seyahat kültürünü öğreneceğimiz en güzel kaynaklar seyyahlarımızın bıraktığı eserlerdir. Bir şehre girmeden, "bu şehir için seyyahların piri Evliya Çelebi ne demiş", "İbn Battuta buradan geçmiş mi?" gibi sorular şehri tanımak için anlamlıdır.
Bazen birkaç yıl yaşadığımız şehirden hiçbir tanışıklığımız olmadan ayrılabiliyoruz. Başlangıçta Kilis'i ziyaret konusunda tereddüt ettim; fakat valiliğin sitesine bakıp da oradaki detaylı tarihi eser listesini gördükten sonra bu şehri mutlaka görmeliyim, dedim. Beklentimin üzerinde bir şehir ile karşılaştım. Bu nedenle Kilis'i bilinmeyen külliyeli şehirler listesine ekliyoruz.
Sabah namazını kıldığımız tarihi bir camide konuştuğumuz muhterem imam efendi de aynı konuya temas etti; Kilis'in yeterince tanınmadığını ve tanıtılmadığını düşünüyor. Bu yazı vesilesiyle bir şekilde yolu Kilis'e düşenler ve düşürebilecek olanların hayal kırıklığına uğramayacaklarını hatırlatalım. Kilis'ten sonra Hatay tarafına doğru yola çıkıyoruz.
Cihad Meriç yazdı
Kilis gördüğüm en ilkel şehirlerden biri. Her anlamda ilkel. Özellikle insan davranışları bakımından. Kilisi övmenin bir alemi yok. Tereciye tere satmak biraz ayıp oluyor.