Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’un fethinin ardından Galata Kulesi’nin anahtarlarını Cenevizlilerden teslim alalı 559 sene geçti. Ancak geçen bu kadar uzun zamana rağmen Galata Kulesi hâlâ Müslümanlaşamamış bir yapı olarak yükseklerden İstanbul’u seyretmeye devam ediyor. Bu cümleleri kurarken ne kadar hicap duyduğumu belirtmeden geçemeyeceğim.
Galata Kulesi Meydanı bir çeşit açık hava meyhanesine dönüşüyor
Galata Kulesi’ni gezmiş yahut bir kez de olsa bu yapının önünden geçmiş olanlar bilirler. Kulenin etrafında belediyeye ait küçük bir meydan bulunmaktadır ve bu alan müzeyi ziyaret edenlerin ya da çevrede dolaşanların nefes alabilecekleri çok şirin bir dinlenme ortamı oluşturmaktadır. Daha doğrusu şöyle demeliydim: Oluşturmaktaydı. Çünkü birkaç senedir şehrin nefes alma alanlarından biri olan bu yerde artık sigara ve alkol kokuları etrafa yayılmakta. Yaş ortalaması oldukça düşük bir kitle ikindi saati itibariyle kulenin duvarlarının dibinde bira içmeye başlıyorlar.
Akşam saatlerine doğru ise bu kitle hızlı bir şekilde büyüyor. Pandomimcilerin ve sokak çalgıcılarının da bu kitleye katılmasıyla Galata Kulesi Meydanı bir çeşit açık hava meyhanesine dönüşüyor. Kadınlı erkekli süren muhabbetler, şarkılar, naralar çevrede bulunan yaşam alanını rahatsız ederek sabaha kadar devam ediyor. Tabi Galata Kulesi’nin meydanına laf ederken kulenin restoranının içki menüsünü de gözden kaçırmamalıyız. Kule öyle bir hal almış ki içi sizi dışı beni, pardon hepimizi yakıyor.
Evet, bu ülkede alkol tüketen insanlar var. Bu bir gerçek. Ancak artık bu insanlar, her köşe başını mesken tuttular; kokuşmuş meyhanelere, barlara, diskolara sığmayıp ahlaklı gençlerin, ailelerin yaşam alanlarına tecavüz etmeye başladılar. Bu insanlar sarhoş olup yaşam sıkıntılarından sıyrılma çabasına girerlerken, toplumun bütün katmanlarını ahlakî çöküntüye davet ediyorlar. Özellikle genç neslin tecrübesizlikleri, hevesleri gibi sebeplerden bu tür ortamlara meyyal oluşları beni bu konuda oldukça endişelendiriyor. Bu konuya kayıtsız kalanların sükûneti ise beni endişelendirmekten ziyade hayretlere düşürüyor. Galata Kulesi’nde yaşanan bu kepazeliğe dur demek için daha ne bekleniyor, niye bekleniyor anlamış değilim.
Meselenin bir başka boyutu ise uluslararası imaj problemidir. Ülkemize kültür hazinelerimizi görmeye gelen turistlere böyle uygunsuz bir vaziyette yakalanmamız yüz kızartıcı bir durumdur. Sultan Ahmet’i, Süleymaniye’yi gezdikten sonra Galata’ya gelen bir turistin, 200 metre yukarıdaki Galata Mevlevihanesi’nden haberi olmayan gençleri ellerinde içkilerle kulenin dibinde sarhoş olurken gördüğünde neler düşündüğünü oldukça merak etmekteyim.
Galata’da toplanıp Kur’an okuyalım, yatsı namazlarımızı kılalım
Sonuç olarak şunları söylemeliyim. Galata Kulesi etrafındaki sorunları sıralamaya devam edersem oldukça uzun bir liste oluşacağı kesin. Bu sebeple hiç vakit geçirilmeden bu alanın sorunlarına el atılması şarttır. Ancak müdahalede bulunurken de yapıcı çözümler üretilmesi konusunda dikkat edilmeli. Kulenin altında içki içenleri oradan uzaklaştırmak pek de zor değil. Eee… Peki, nasıl olacak bu? Sorunu emniyet güçleri mi çözebilir. Polis ekipleri sadece üç gece üst üste alanda kimlik kontrolü yapsalar dördüncü gece alan bomboş olacaktır. Ama bu sefer de İstiklal’in ve Galata’nın ara sokakları, evlerin önleri içki içenlerle dolacaktır. Peki ya bu sorunu solcular mı çözebilir. Türkiye’de en çok solcunun, kapitalizmin en cafcaflı yaşandığı yer olan Beyoğlu’nda bulunması onların kendi içerilerinde ne denli komik bir durumda olduklarını gösterirken ve hepimiz bunu görürken böyle bir beklentiye biz de ancak bir kahkaha atarız.
Bu doğrultuda meseleyi çözme işinin gene Müslüman hassasiyetleri bünyesinde barındıranlara düşeceği ortada. Bu nasıl mı olacak? Mevsim yaz. İklim avantajlarından yararlanan sarhoşlar her gece Galata Kulesi’ni mesken tutmuş. Biz ise meydanı onlara bırakıp akşamları evlerimize kapanıp uyuyoruz. Sizlere Secde suresi 16. ayeti hatırlatırım: “Onlar o kimselerdir ki, geceleyin namaz kılmak için yataklarından kalkarlar.” Bu sadece bir öneri. Yaz geceleri Galata Kulesi Meydanı’nda toplanıp Kur’an okumaları yapılıp yatsı namazları kılınabilir. Çeşitli öneri ve görüşler de ortaya atılacaktır. Bundan eminim. Ama önemli olan en kısa zamanda bu kamuoyunu oluşturabilmek. Hem ahlakî erozyona uğrayan toplum hayatımız hem de Müslümanlaşma süreci sekteye uğratılmaya çalışılan kültür mirasımız için.
Çağrı: Bir ilk adım olarak 4 Temmuz Çarşamba akşamı Berat Kandilinde, akşam namazı ve nafile namaz kılmak için sizleri saat 20'den itibaren Galata Kulesinde buluşmaya davet ediyorum. Taşkınlığa gerek yok, namazımızı kılmamız yeter. Yanınızda seccade işlevi görecek kağıt, bez, karton vb olmasında fayda var. Pusulayı biz getiririz!
Selim Sina Berk dikkat çekti
Kılınacak namazı facebook gibi sosyal paylaşım sitelerinden ve hatta dunayabizim.com'da duyurmak, katılımcı sayısının artmasına vesile olacaktır.