Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, “Sınavlara, dershanelere ve testlere endeksli ezberci eğitim sistemi ile internet, sosyal ağlar, bilgisayar oyunları ve cep telefonları arasında sıkışan gençlik kitaplardan uzaklaştı. Gençlik ders kitabı bile okumuyor” dedi.

Sendikal çalışmalar için Eskişehir’de bulunan Avcı, DESAM’ın Eğitim Bileşenleri İstişare Toplantısında yaptığı konuşmada şunları söyledi; Son yıllarda özellikle gençliğin kitap okuma alışkanlıklarında büyük bir azalma gözleniyor. Okul ödevleri bilgisayarlarda kes yapıştır yöntemiyle hazırlanıyor. Bilgisayar teknolojisi sayesinde yazılması gereken sayfalar bile taratılarak hazır hale getiriliyor. Oysa kitap okuma alışkanlığı çocuğun bilişsel ve dil gelişiminde oldukça önemli bir yere sahiptir. Bilgisayarlar, kitaplar kadar hayal gücünü geliştiremez. Kitapların gençlerin algısal, bilişsel ve dilsel gelişimi üzerinde çok hayati bir etkisi vardır. Son yıllarda gençlerin kullandığı kelime sayısındaki azalma, az kitap okumanın dilsel etkisinin en üzücü örneklerindendir.

Kitap okumuyoruz, magazinciyiz

Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Raporuna göre, Türkiye okuma alışkanlığında Libya, Tanzanya,   Fildişi Cumhuriyeti gibi ülkelerin de bulunduğu 173 ülke arasında 86’ıncı sırada yer alıyor.

Kitap okuma oranının yüzde 4,5 olduğu Türkiye'de yılda 23 milyon adet kitap basılırken, Japonya’da 4 milyar 200 milyon adet kitap basılıyor.

Bir yılda, ders kitapları hariç Amerika’da 72 bin, Almanya’da 65 bin, Türkiye’de ise 6 bin 31 kitap yayımlanıyor.

AB ülkelerinde yıllık kitap harcaması 500 dolarken Türkiye’de 2 dolar. Kütüphane sayısı Almanya'da 11 bin 332, Fransa'da 4 bin 8, İspanya'da 5 bin 209. Türkiye'de ise 490 bin kahvehane ve Cafeye karşılık sadece bin 433 kütüphane var. 267’sı ise kapalı. Açık olanların sadece 400 tanesi AB standardında.

İngiltere'de, ortalama bir gazete olan günlük “The Sun” gazetesi Türkiye'deki gazetelerin toplam tirajı kadar satıyor. Türkiye’deki gazete okurlarının yüzde 85’i yalnızca spor ve magazin sayfalarıyla ilgileniyor.

Suçlu, eğitim sistemi ve aile

Öğrenciler ders kitabından başka kitap okumuyor. Hatta ders kitabı bile okumuyor. Gençlik televizyon seyretmeyi, birkaç şarkıcının özel hayatını, dedikodularını öğrenmeyi daha çok önemsiyor. Değil kitap okumayı, ciddi televizyon programlarını bile izlemiyor. Futbolcuların künyesini, sevgililerini ezbere bilen ama gazeteleri, kitapları “yalan makinesi” diye ifade eden bir gençlik yaratıldı el birliğiyle. Kitapların ve gazetelerin yalnızca resmine bakan ve katlayıp köşeye koyan, lazım olunca soba tutuşturan, sofra bezi ve külah yapan bir halk yaratıldı. Çocukların ve gençlerin kitap okumamasının en önemli nedeninin ezberci ve testçi eğitim sistemi yanı sıra ailelerimizde kitap okuma alışkanlığının kazanılmamasıdır.

Kitaplar aksesuar

Evde anne ve babasını kitap, gazete okurken gören çocuğun hayatına kitap ya da gazete kolaylıkla girebiliyor. Evin köşesinde kitaplığın olması, çocuğun da kendi kitaplarını bu kitaplığa koyması, hatta kendi kitaplığının olması, çocukta kitap okuma alışkanlığını sağlamakta büyük önem taşıyor.

Çocuklara kitap okuma alışkanlığının kazandırılması için öncelikle anne ve babanın bu konuda örnek olması gerekmektedir. Evde süs olarak bekletilen kitaplar, kapağı açılmayan ansiklopediler bulundukça çocuklar bu durumu, “Kitap bir aksesuardır. Okunmaz sergilenir” şeklinde algılıyor. “Kayserilinin okuyanı memur, okumayanı işadamı olur" gibi asılsız sözlerde böyledir. Bu tür yanlış algılamalar çocukların kitaba olan bakış açısını olumsuz etkiliyor.

MEB’in kitap okutma stratejisi olmalı

Statükocu hantal bürokrasiyi, işe yaramaz eğitim geleneklerini ve ideolojik yükleri azaltarak eğitim sisteminde ümit veren reformlar başlatan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in Milli eğitimin ilke, hedef ve amaçlarına ulaşması ve küresel düzeyde bilgi ve becerilerle donatılmış bir gençlik hedefini yakalaması için okuyan bir gençliğin tohumlarını atması gerekiyor. Ülkemizdeki eğitim sistemi, çocuklarımıza okuma alışkanlığı edindirecek şekilde yeniden dizayn edilmelidir. Milli Eğitim Bakanlığının kitap okutma stratejisi hatırlaması ve 2012 yılının tüm okullarda kitap okuma yılı ilan edilmesi gerekmektedir. Ülkemiz geleceğine yapılacak en büyük hizmetlerden birisi de bu olacaktır.