Bir çok yabancı öğrenci ya eğitim ya staj ya turistik maksatlarla ülkemizi ziyaret ediyor, Türklerle etkileşime geçiyor. Dilimizi öğreniyor, kültürümüzü tanıyor. Aynı zamanda kendi kültürlerini ve dillerini de buradaki muhataplarına az çok tanıtıyorlar.
Özellikle ümmet coğrafyasından gençlerin birbirleriyle iletişime geçmesi, etkileşim içinde olması ise paha biçilemez değerde. Buna imkan veren her tür organizasyon baştacı edilmeli.Harman Uluslararası Öğrenci Değişimi ve Staj Programı da böylesi bir etkileşime kapı aralayan bir oluşum. Bu program kapsamında dünyanın dört bir yanından gelip ülkemizde belli bir süre bulunan bazı öğrencilerle tanıştık ve onlara kendi ülkelerini, oradaki kültürel ve siyasi ortamı, önde gelen kültür ve ilim adamlarını, İslam adına yapılan çalışmaları sorduk. Bu söyleşi dizisi kapsamında ikinci konuğumuz Ganalı Yabaaba Mohammed Dawud...
Bize bulunduğun ülkeden kısaca bahsedebilir misin? Ülkenin nüfusu dini açıdan kimlerden oluşuyor?
Ülkem Gana bir Sahra-altı Batı Afrika ülkesidir. Burkina Faso ile kuzeyden, Fildişi Sahili ile batıdan ve Togo ile doğudan sınırdaştır. 25 milyon nüfusa sahiptir. İslam ve Hıristiyanlık ülkedeki iki büyük dindir. Müslümanlar toplam nüfusun % 35’ini, Hıristiyanlar % 60’ını ve diğer dinlere mensup olanalrsa % 5’ini oluşturur.
Ülkenin yönetiminde kimler var?
Gana Devlet Başkanı John Dramani Mahama, ailesi ve akrabaları Müslüman olan bir Hıristiyandır. Aslında Hıristiyan olmadan önce kendisi de bir Müslüman olarak yetiştirilmişti. İslam'a ve Müslümanlara olan sevgisinden dolayı her zaman Müslümanların gerekli hizmetleri almaları konusunda dikkatli olmuştur.
Ülkendeki Müslümanların dinle olan bağlarından bahseder misin? Dini gereğince yaşamak için yasal ya da kültürel engeller var mı?
Ganalı Müslümanların, alt-batı Afrika bölgesindeki en dindar topluluk olduklarını söyleyebilirim. Gana’daki her Müslüman “Müslüman” olarak tanımlanmayı ister. Kendi dinleriyle alay eden ya da aşağılayanlarla beraberce mücadele ederler. Müslümanlar kendilerinin çoğunluk olduğu mahallelerinde yemeklerini paylaşıp, birbirlerine destek olarak kardeş gibi yaşarlar.
İslam'ın yaşanmasında kültürel ya da yasal herhangi bir kısıtlama bulunmamaktadır. İslam kanunlarca tanınmakta, Müslüman cemaatin lideri gerektiği şekilde korunmaktadır. Devlet uzlaşma ile kamuya ait yerlerde Bayram namazı kılınması için gerekli önlemleri almaktadır.
İslami çalışmalar yapan organizasyonlar, vakıflar var mı yaşadığın bölgede?
Gana’da bir çok İslami vakıf ve organizasyon bulunmaktadır; El-Huda Vakfı, Afrika Müslüman Ajansı, el-Elm Vakfı gibi.
Temel hedefleri İslam'ın tanıtımı, ihtiyaç sahibi başarılı öğrencilerin desteklenmesi ve fakirlere yardım edilmesidir.
Ülkendeki Müslümanlar Kur’an okumayı ve İslami bilgileri hangi yollardan öğreniyor? (Medrese, kurslar, tekkeler gibi.)
Medreselerden ve İslami kursları takip ederek.
Ülkendeki Müslüman âlimlerden kimleri biliyorsun? Dünyadan duyduğun, takip ettiğin âlim ya da âlimler var mı, varsa kimler?
Zakir Naik, Ahmed Deedaat, Khalid Yasin...
Bize ülkendeki Müslüman edebiyatçılardan, yazarlardan, şairlerden, müzisyenlerden de bahseder misin? Kimleri takip ediyorsun?
Pek çok meşhur Müslüman yazar vardır. Seyh Umar Ibrahim benim en beğendiğim yazar ve hatiptir.
Ülkende Müslümanca yayın yapan gazete, dergi, TV kanalı vs. var mı? Takip ediliyorlar mı?
Gana’da bir İslami kanal vardır: Hayat TV. Genel olarak Müslümanlar tarafından izlense de İslam'a mesafeli olmayan gayrımüslimler tarafından da takip ediliyor. İki tane de İslami radyo kanalı var; Akra’daki Marhaba FM ve Kumasi’deki Zurriya Radyo. Bilinen bir İslami dergi yoktur.
Ülkendeki üniversitelerde İslamiyet’e dair herhangi bir çalışma yapılıyor mu?
Evet, Gana İslam Üniversitesi'nin de içinde olduğu pek çok üniversite tarafından araştırmalar yapılıyor.
Harman organizasyonu çerçevesinde belli bir süre Türkiye'de bulundun. Belki daha önce de başka vesilelerle ülkemize gelmişsindir. Gelmeden önce Türkiye hakkında herhangi bir fikrin var mıydı? Geldikten sonra neler gördün? Beğendiğin ya da eleştirdiğin neler var ülkemizde?
Türkiye’ye ilk gelişim Harman Staj Programı çerçevesinde oldu. Bu benim tekrar tekrar sahip olmak istediğim bir fırsattı. Geldikten sonra Türkiye hakkında çok çok okudum ve Türkiye’nin gerçek bir İslam ülkesi olduğunu düşünüyorum. Ayrıca pek çok açıdan gelişmiş ve çok güzel bir ülke. Bir gün İslam üzerine çalışmak için burslu olarak Türkiye’ye gelmeyi çok istiyorum.
Nazif Koca konuştu