Ankara, üniversite öğrencilerinin yoğunlaştığı birkaç kentten biridir ama bu kapasitesine paralel olarak bu genç topluluk arasında bir düşünce hareketliliği gözlenmiyor. Kendi çevresinde küçük hareketlendirmeler yaratan gruplar varsa da daha kapsayıcı ve rotası bulunan, yaptıkları ve yapacakları yerli yerinde görülen bir topluluk bulmak oldukça zor bir iş. Bu kısa yakınmanın ardından, karşılaştığımda ziyadesiyle memnun olduğum fakat toplantı, sempozyum ve oturumlarına hakkıyla iştirak edemedikçe de mahçup olduğum bir grubun adını vermeliyim: İnşa Fikir Ailesi (İFA).
![]() |
(+) |
Bu mezuniyet töreninde kimler yoktu ki?
Ankara’daki üniversitelerin çeşitli fakültelerinde –nerdeyse her fakülteden, alandan öğrenci mevcut- okuyan öğrencilerin toplanmasıyla oluşan İnşa Fikir Ailesi, geçen dönem içinde makale tartışma oturumları, kitap değerlendirme toplantıları, hareket içindeki her kurulun –edebiyat, iktisat, hukuk- ayrı ayrı müzakere toplantıları, sempozyumlar, geziler derken oldukça etkili bir hareket halini aldı. 16 Haziran 2010 akşamı, İnşa Fikir Ailesi bünyesinde bulunan ve bu yıl okullarından mezun olan arkadaşlar için gerçekleştirilen mezuniyet yemeğinde bu kapsayıcılığı bir kez daha görme şansına eriştim. Necmeddin Turinay, Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu, Prof. Dr. Arif Ersoy, Mehmet Sılay, Selahattin Özdemir (Birlik Vakfı başkanı), Avrasya Yazarlar Birliği’nden Rahman Deveci, Muhammed El-Adil (Türk-Arap Bilim Sanat Kültür Vakfı başkanı), Riyad Nihad, Uğur Yiğit, yol gösterici hocalar arasından o akşam aramızda olan ve ilk göze çarpan isimlerdi. Programın ilerleyen vakitlerinde salona aceleyle giren Hakan Albayrak ve Ebubekir Kurban’ı da gördük.
![]() |
(+) |
Mavi Marmara’yı andırıyordu
O akşam, bulunduğumuz ortamdaki görüntü tam da İnşa Fikir Ailesi’nin genel sorumlusu Mustafa Güvenç kardeşimin söylediği gibiydi, Mavi Marmara gemisini andırıyordu. Çeçenistan, Suriye, Tunus, İran, Türkmenistan ve Moğolistan’dan misafirlerin katıldığı program evvela hukuk ve iktisat müzakere toplantılarıyla başladı. Sonrasında Mavi Marmara’ya yapılan İsrail saldırısında şehit olan Furkan Doğan için şiirler okuduk. Sungat Gurbangeldi, Rahman Deveci, Muhammed El-Adil, Cemaleddin Öztürk ve bu fakîr Furkan Doğan’a dua niyetine okudu şiirleri. Mustafa Güvenç’in Furkan Doğan’ın büyük bir kayıbımız olduğunu seslendirdiği konuşma uzun süre aklımdan çıkmayacak. Mustafa’nın anlattığına göre Furkan Doğan, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okumak istiyordu, bunun için hazırlanıyordu; yani Ankara’da aramızda olabilecekti, İFA’da. Böyle işte.
M. Fatih Kutan içlenmeler arasında anlattı